Hastaneden eve doğru yol almıştık. Yoongi hyungun dediği gibi küçük bir mide gazı sancısı. Verilen ilaçlar yüzünden yanımda uyuyan Jackson a baktım. Yoongi nin beni bu adamdan kıskanması çok hoşuma gidiyordu.
Bugünkü yüz ifadeleri,mimikleri yüzünün kızarışı çok tatlıydı..... Jungkook kendine gel sen yoongi için intikam alacaktın.
Kafamı dağıtmak için radyoda gezinmeye başlamıştım. Karşıma çıkan şarkı ile durdum Justin Bieber ın şarkısı 2U.
Bu şarkıyı ilk dinlediğimde yoongi hyung ile karşılıklı içiyorduk. O zaman sözleri hoşuma çok gitmişti.
Huzur verici bir şarkı olduğu için Jackson'ı rahatsız etmemişti. Sesini birazdaha açıp ilerlemeye devam ettim. Şarkıya eşlik ederken, yavaşça yoongi hyung ile geçirdiğim zamanlar aklıma geldi.
İlk tanıştığımızda onu çok kuralı sert biri sanarken bir gün iş için gittiğimiz japonya da ne kadar komik ve soft oluşunu görmüştüm. Sonra bir aylık tatilde benimde alıp kampa gidişimiz o gitar çalarken benim şarkı söylemem. Beraber maçlara, barlara, eğlenceli etkinliklere gidişimiz. Bana o diş etlerini göstererek gülüşü. Bana sarılışı....
Gözlerimden kaçıncı damlanın düşüşü ile arabayı durdurdum. Ani hareketim ile Jackson uyanmış şaşkın şekilde etrafa bakıyordu.
"jungkook ne oldu?, hey iyi misin? Neden ağladın?"
Jackson beni incelemeye başlamıştı.
"iyim, şey önüme kedi çıkınca fren yapmak zorunda kaldım, asıl sen iyi misin uyandırdım da seni"
Jackson kendini belli eden şeyler mırıldanmıştı.
"jungkook neden ağladın peki, bak iyi değilsin çek kenara konuşalım biraz"
Şuan onu ikna etme çabasına giremiyecektim. Arabayı hemen ileride ki alışveriş merkez inin parkına çekip derin bir nefes aldım.
"jungkook um iyi misin. Bak endişeleniyorum bir şey söyle."
Gözyaşlarımı silip ona doğru gülümsemeye çalıştım.
"az kalsın bir kediyi öldürecsktim Jack, biliyorsun hayvanlara biraz fazla ilgi gösteriyorum, ezdim zannettim ama ezmemişim onun için mutluluktan ağladım biraz."
Jackson a gerçekleri söyleseydim beni fırçalıyacağı için hiç o sulara girmedim.
"h-hadi jungkook eve gidelim biraz yoruldum uyuyayım, sende dinlen hem"
Ona kafa sallayıp arabayı çalıştırdım dikiz aynasını düzeltmek için kafamı kaldırdığımda gözlerim yine doldu.
Birbirlerine sarılmış şekilde arabalarına doğru ilerleyen yoongi ve sevgilisi.
Jackson mırıldanarak küfür ederken gözlerimi ona çevirdim. Galiba bu manzarayı gördüğü için gitmemizi istedi. Ona dönüp güzelce bir tebessüm ettim. Aynı şekilde kırıg bir tebessüm edince çalıştırdığı arabayı otoparktan çıkartıp sürmeye başladım.
İşte o an kendime söz verdim. Sen Jeon Jungkook bundan sonra seni üzen herşey den uzak durup, onlar seni üzmeden sen onları üzeceksin...
_______________________________
Dün olanlar yüzünden eve gelince son son ağlamıştım. Artık mutlu olmak istiyordum. Bunun için biraz sabırlı olacaktım ama
Sabah Jackson a mesaj atıp bir saat sonra Jin hyungun evinde buluşma kararı aldık. Kısa bir duşun ardından üzerime siyah bir gömlek ve yırtık kot giydim. Telefonumu ve cüzdanımı elime alıp evden çıkmak için ilerledim.
Kapıyı açar açmaz göz göze geldiğim yoongi hyung ile bir kaç adım geriledim. Şaşkınlıkla ona bakarken, aynı şekilde bana baktı sonra bana küçük bir tebessüm etti.
" Yoongi hyung bir sorun mu var"
Tebessümü büyüyerek gülüş yerini alınca
"Bay Min e ne oldu Bay Jeon, galiba Bay Wang evde değil, rahat konuştuğunuz göre"
Kendi çapında bana laf sokmaya mı çalıştı? Yoksa Jackson nın burada kaldığını mı temin ediyordu.?
"şey o banyo yaptıktan sonra bir işi çıkmış oraya gitti. Şimdi Jin hyunglarda buluşacaktık"
Gülen yüzü yavaş yavaş düşünce içimden onu kıskandırdığım için küçük bir kutlama yapıyordum.
"öyle mi? Neyse ben sana şu dosyaları getirdim. O dosyaların devamı bugün şirkete gelmiyeceğin için evine getireyim dedim"
Ona gülümseyip
"Oo zahmet olmuş sana yoongi hyung"
Bana kafa sallayıp elindeki dosyaları bana uzattı.
"yoongi hyung a geri dönmüşüz sevindim."
Tabi ne demişler düşmanına yakın olacaksın, sen düşman olmasanda...
"tabi hyung iş için bir şey o Bay Min meselesi biraz da Jackson insanlar ile yakın olmamı istemiyor onun için kızıyor sen alınma sonuçta benim kaç yıllık hyungumsun dimi"
Yüzünde anlandıramadığım bir ifade ile kafa sallamıştı. Bu yüz ifadesi hoşuma gitmemişti. Bir anlık şey ile kollarımı boynuna doladım. Anında karşılık alınca içimdeki huzur yavan yaptı. Bir süre sonra ayrılınca ona gülümsedim.
" yoongi hyung, senin sayende buralara geldim, senin sayende bir sürü insan ile tanıştım hem onun için hemde hyung özlemi içindi bu sarılma"
Yüzündeki ifade daha çok karmaşık bir hal alınca bir an duraksadım. Çok mu gitmiştim
"ş-şey ben artık gideyim sende Bay Wang ile Bay Kim i bekletme."
Bir şey dememe fırsat vermeden çekip gitmişti.
___________
Neden jungkook un dedikleri beni üzmüştü.
Bana Hyung demesi, benim sayemde baş profesör olması ve yeni insanlar yani kesin o kişi Jackson dır.
Acaba pişmanlık mı çekiyorum. Hayır hep onu ben kardeşim olarak gördüm kesin bana hyung demesi sıkıntı değildi. Benim sayemde Baş profesör oldu o da değildir çünkü niye onu kıskanayım. Kesin Jackson ama onu niye kıskanayım jungkook u sevmiyorum.
Neden, ne oldu bana ya neden böyle hissediyorum.
En kısa zamanda kendime çeki düzen vermem lazım yoksa kendimi yiyip yiyip bitireceğim
........
Selamm,
Please Love Me ciler yeni bölüm geldi
Şimdiden iyi okumalar
Ve lütfen hayalet okuyucu olmayın oy ve yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Please Love Me
Teen Fiction11.03.20- 30.10.20 Ben bir hata yaptım, o da sana aşık olmaktı hyung, artık seni sevmiyorum JJK MYG