Kız İsteme

176 7 5
                                    

Eve geldiğimde tam anahtarı deliğe sokmuştum ki Berra Teyze kapıyı açtı.
"Hoşgeldin kuzum."
dedi ve beni öptü.
"Hoşbuldum. Şey Deniz burada olduğunuzu bilmiyordu ben arayayım isterseniz geri dönsün o da."
"Yok kızım ben kız kıza takılırız diye düşünmüştüm ama sen yok özledim dersen bi şey olmaz."
dedi gülümseyerek hafif bir sevinç nidası attım.
"Uzun zaman oldu yapmayalı."
dedim.
"Evet yarın isteme olacağını geç söyledim kusura bakma aniden oluştu, en azından yardım edeyim çok yorulma."
diyince
"Yok ya ben hazırlarım onu yarın."
dedim
"Bir şey olmaz kızım beraber hazırlarız."
diyince ısrar etmedim.
"Tamam o zaman"
diyip hemen işe koyulduk.
Berra teyzeyle bugün neler yaptığımızı konuştuk adamları ve o sapık kızı tabi ki anlatmadım çoğu şeyi hallettikten sonra televizyon başına geçtik.
"Berra Teyze hangi filmi açayım?"
"Kızım bir gelir misin yanıma ?"
dedi kaşlarımı çatarak yanına gittim. "Aslında bunu söyleyip söylememek arasında çok kararsızım doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama..."
" Berra teyze söyler misin artık lütfen?"
"Bak kızım ben hep hayalini kurdum gelinimin olduğunu, onunla çok iyi anlaştığımızı ,birbirimizi sevdiğimizi hayal ettim. Oğlumu doğru kişiye teslim ettiğimden emin olayım isterdim, bunlar için dualar ederdim. Çok şükür Allah'ıma bana en iyisini, en güzelini verdi. Hep gelin kaynana değil de anne kız olmayı istedim bana anne diye seslenen bir gelin istedim. "
bunu demesiyle aniden başımı kaldırdım.
"Tamam neyse kızım kusuruma bakma sen benim, özür dilerim."
diyince elini tuttum.
"Bugüne kadar hep yanımdaydın. İyi günümde , kötü günümde yanımda beni destekleyen biri olarak hep sen vardın. Bir anne kızına neler yapabilirse hepsini yaptın, hatta daha fazlasını. Ben bunu dile dökmesem bile bana zaten annelik yaptın. Bunun Deniz'le evlenmemiz ve benim senin gelinim olmanla pek alası yok doğrusu ama ben o kelimeye çok uzağım iki haftada bir bir taşın önünde anne diye sayıklamaktan başka kullandığım bir zaman yok ama deneyeceğim sırf senin için sen mutlu ol diye deneyeceğim."
"Kendini bunun için yıpratma güzelim. Ben gerçekten özür dilerim böyle bir şeyi söylememeliydim. "
dedi gözümden akan yaşı silerken ellerini tuttum ve öptüm.
"Özür dilemene gerek yok aksine  ben özür dilerim. Emeklerinin karşılığını asla ödeyemeyeceğim için ve aynı zamanda  teşekkür ederim  bugüne kadar hep yanımda olduğun için."
dedim ve başımı dizlerine koydum. Annemi ne kadar özlediğimi fark ettim birkaç damla gözyaşı aktı.

Sabah uyuduğum yerde uyandım Berra Teyze öbür koltuğa yatmıştı saate baktım kalkıp kahvaltıyı hazırladım omlet yumurta salatalık domates... Sofrada eksik olmadığına emin olduktan sonra salona girip Berra teyzeye doğru ilerledim
"Günaydııın!!"
diye yüksek sesle seslendim ve karnını gıdıklamaya başladım birkaç saniye şoku atlattıktan sonra
"Deli kız dur ya hahah kızım hahah dur hahah bak hahha nefes hahhaa alamıyorum daralıyor."
diyince hemen elimi telaşla çektim ve rahat bir şekilde oturttum.
"Şaka öyle değil böyle yapılır."
dedi ve güldü
"Aşk olsun Berra Sultan."
dedim ve dudağımı büzdüm bu sefer o güldü.
"Deniz'le o kadar aynısınız ki."
"O kerata da böyle yapar sonra böyle küserek kendini haklı çıkarır."
dedi.
"Ha yutmam diyorsun."
"Aynen öyle diyorum koca cadı."
"Neyse o zaman kahvaltıya geçelim."
dedim surat asarak. Gülerek
"Benim güzel kızım kahvaltıyı hazırlayıp öyle mi uyandırıyormuş?"
"Tabii. Deniz yapar mıydı hiç?"
"O mu ? Güldürme Allah aşkına beni. Deniz yemek yapacağına açlıktan ölmeyi tercih eder. "
gülümsedim haklıydı yani eskiden beri üşengeçti.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra etrafı toparladım ve birkaç atıştırmalık daha yaptıktan sonra hepsini düzgün bir şekilde servis ettim. Daha sonra yukarıya giyinmeye çıktım Berra Teyze de kıyafetini getirmişti o misafir odasında giyinirken ben kendi odamda giyindim. Saçlarımı su dalgası yaptım ve doğal bir makyajla tamamladım. Ben giyindiğimde Berra Teyze aşağıda beni bekliyordu beni görünce o kadar mutlu oldu ki sanki yıllar sonra ilk kez buluşuyormuşuz hissine kapıldım.
"Çok çok güzel olmuşsun kızım su gibi olmuşsun, maşallah."
dedi
"Teşekkürler sen de yine çok şıksın"
dedim gülümseyerek.
"Ya Berra Teyze çok heyecanlıyım."
dememle kapı çaldı
"Berra Teyze!!!"
diye çığlık attım
"Kızım telaşlanma!"
dedi gülerek
"Deniz ve babanlar gelmiş olmalı."
dedi heyecanımın çoğunun aile tanışması için olduğunu biliyordu.
"Ha olsun yine de."
dedim.
"Kızım hadi kapıyı açsana. Bak deniz zili çalıyor muhtemelen böyle acelesi olan başka kimse olamaz."
dedi gülerek kapıyı açtım.Deniz bıkkınlıkla
"Niye bu kapı bu kadar geç açılıyor?"
dedi sonlara doğru sesi kısılmıştı. Göz göze gelince
"Çok güzel olmuşsun, aynı meleklere benzemişsin."
dedi o heyecanla
"Hayatında kaç kere melek gördün ki?"
dedim. Evet bunu dedim Deniz şaşırarak ve çatık kaşla bana baktı. Arkadan babam ve Hasan Amca gülmemek için kendilerini zor tutarak başlarını eğdi.
"Şey ... Yani teşekkür ederim diyecektim."
dediğimde gülümseyerek çiçeği verdi. "Çok güzel bu."
dedim ve elinden aldım
"Sen daha güzelsin."
dediğinde kocaman gülümsedim. Babam ve Hasan Amca'yı da öptükten sonra Umut kucağıma atladı "Prenseslere benzemişsin annem."
dedi
"Teşekkür ederim ,prensim ."
dedim saçına bir öpücük kondururken.
"Hayır anne bugünlük ama sadece bugünlük  senin prensin Deniz Abi."
dedi Deniz
"Aslında aynı anda ikimiz de prens olabiliriz."
dedi
"Evet ama ben bugün istemiyorum. Bugünlük prenslikten istifa ediyorum."
dedi biz de gülerek yerimize geçtik, oturduk. Kapı çaldı
"Ay geldiler !"
dedim ve kapıya doğru ilerledim. Arkamdan Deniz de ayaklandı kapıyı açtım ve Mert'i görmemle rahatladım.
"Ayh sen miydin?"
dedim ve sarıldım
"İstemiyorsan gideyim."
dedi içeri geçerken Deniz'le de tokalaştılar.
"He git! Ne alakası var şimdi senin gitmenle geç otur."
Dönüp Deniz'e dedi ki
"Bakma şu an böyle misafirperver davrandığına daha 3 hafta önce kapıyı çalınca babasına boşver çalar çalar gider diyordu."
"Aşk olsun şimdi söylenecek şey mi bu ?"
dedim o kadar kahkahanın arasında yerimize oturup biraz daha sohbet ettikten sonra kapı çaldı.
"Bu sefer vallaha geldiler."
dedim heyecanla. Mert gevşekliğiyle ne kadar beni rahatlatsa da o bile yetmemişti.
"Tamam sakin ol."
dedi Deniz rahatlatmak amacıyla da yumuşak bir şekilde koluma dokundu. Gözlerimle onu onayladım ve kapıya doğru ilerledik kapıyı açınca küçük bir sarılma merasiminin ardından tam kapıyı kapatırken
"Huhu!!"
diyen bizim yaşlarımızda biri kapıyı kapatmamı engelledi Deniz onu görünce çok şaşırdı ama gözlerinden belli olacak şekilde sevindi
Onlar tokalaşıp sarılırken Deniz
"Hani gelemeyecektin?"
diye sordu
"O da sürpriz yapayım dedim
Deniz aşkıma"
diyince gülümsedim Deniz
"Gevşek"
diyip ensesine vurdu.
"Ha bu arada..."
diyip belime sarıldı ben Deniz'e bakınca bana gülümsedi o esnada kuzeni Deniz'e baktı
"Senin burada ne işin var?"
dedi merakla
"Kız almaya geldik."
dedi gülümsyerek kuzeninin dudağının bir kenarı kıvrılırken "Almaya değil canım istemeye."
"Ya vermezse?"
dedi Deniz hızla bana döndü
"Baban verir dimi seni bana ,caymaz dimi?"
dedi korkuyla
"Verir heralde yani verir. Niye vermesin ki?"
dedim kuzeni
"Off ya"
diye bağırdığında korkuyla bir adım geriledim
"Seni istemeyecek dimi?"
dedi.
"Ya banane ya. Ben sana yürüyecektim."
dedi şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Deniz hemen
"Lan o senin yengen yengen..."
dedi.
"Behlül mü oldum ben şimdi?"
"Geç içeri!"
dedi Deniz sinirle ensesinden tutarak. Sonrasında geri döndürüp evden çıkardı
"Ya da defol git!"
diyip kapıyı kapattı. Evdekiler gülmekten bir hal olmuşlardı kapıyı tekrar açtım.
"Merhaba güzel kadın ben Emir."
dedi
"Ama sen bana kısaca canım diyebilirsin."
Deniz oturduğu yerden bize doğru gelirken Emir'in uzattığı eli tutarak gülümsedim
"Destina."
dedim
"Memnun oldum." 
"Biz sana kısaca gevşek demeyi tercih ediyoruz ama!"
dedi Deniz.
Bize iyice yaklaşmıştı Emir koşarak Hasan Amca'ya sarıldı
"Amca koru beni."
diyerek göbeğine sarıldı Berra Teyze hallerine güldü.
"Çocukken de böyleydi bunlar."
dedi bana dönerek
"Birbirlerinin canını okurlardı ama ikisinden birine biri laf atınca da birleşip kıyameti koparırlardı."
Gülümsedim insanın kuzenleriyle iyi anlaşması mükemmel bir şanstı bence. Maalesef benim şansım orada da yaver gitmemişti.
Berra Teyze bana iki kere göz kırpınca kalktım aramızda öyle anlaşmıştık. Kahveyi cezveye koydum tam o esnada Deniz'in
"Çabuk gel!"
diyişini duydum galiba mutfağa giren Emir'e diyordu gülümsedim.
"Yenge?"
dedi
"Ha bana diyorsun, pardon."
dedim gülümseyerek henüz alışmamam normaldi.
"Dememeyi isterdim ama canımı seviyorum."
dedi şaka yaptığı zaten belliydi samimi bir çocuktu sevmiştim Emir'i .
" Hangisi Deniz'in?"
dedi doldurduğum fincanlara bakarken.
"Fark etmez ki."
dedim.
"Ne yani bir şey koymayacak mısın?"
diyince
"Hayııır ne gerek var?"
dedim bunu mantıksız buluyordum. "Hmm tamam."
dedi arkamı dönüp birkaç şeyle uğraştım. Ben dönünce elini hızlıca arkasına koydu
"Ne yaptın?"
dedim kaşlarımı çatarken.
"Sadece şeker ekledim."
dedi.
"Bak bu Deniz'in"
diyince
"Keşke koymasaydın ne gerek vardı?"
diyince
"Bizde adettir şekeri bol konur:Bir ömür tatlı geçsin diye.. "
diyince kaşlarımı çattım Berra Teyze bundan hiç bahsetmemişti.
"Hmm peki."
dedim ve salona geçtim.
Emir Mert'in yanına geçti,ikisi çok iyi anlaşmışlardı. Kahveleri sırayla verdim. Deniz elini bir kahveye uzatınca
"Hı-ı o değil yanındaki."
dedim gülümsedi
"Hadi bakalım ama yapacak bir şey yok elinden zehir olsa içerim hatun."
dedi sessizce
"Sadece fazla tatlı, abartma."
dedim gülümseyerek  aldı. Kahveleri dağıttıktan sonra yerime geçip oturdum Deniz'e bakmaya başladım.  İçmeye başlayacakken fincanı burnuna götürüp kokladı iğrenircesine geri çekti normalde kahve severdi niye böyle yapmıştı ki?
Ona baktığımı görünce bardağı alıp tek seferde kafasına dikti. Dudaklarımı ısırırken Deniz hala bana bakıyordu. Başımı eğdim ve daha çok gülümsedim.
Hasan Amca boğazını temizleyip söze başladı klasik konuşmayı yaptı ve birkaç iyi dilekte bulundu şimdi gözler babamdaydı ve herkes heyecanlıydı ama Deniz daha da heyecanlıydı uzaktan bile heyecanı belli oluyordu. Bütün sakinliği uçmuştu. Demek o sakinliği babamın beni vereceğinden emin olmasından dolayıymış . Babam
"O zaman verdim gitti."
diyince herkes derin bir nefes aldı. Biz de el öpmek için kalktığımızda. Deniz babamın ben Berra Teyze'nin eline eğildik ve aynı anda o
"Öpeyim babacığım."
dedi ve ben de
"Öpeyim anne."
dedim Deniz, babam ve Berra Teyze dönüp bana baktı babamın ve Berra Teyze'nin gözleri dolmuştu, Deniz gülümseyerek göz kırptı.
Berra teyze bana sımsıkı sarıldı, babamı da öptükten sonra sıra Hasan Amca'ya gelmişti. Şu an ona amca dersem hem garip hem de ayıp olurdu çünkü Berra Teyze'ye 'anne'demiştim.
"Öpeyim babacığım."
dedim gülümsedi ve o da benim alnımı öptü.
"Güzel gelinim benim."
dedi herkesle tek tek sarıldıktan sonra sıra yüzük takma kısmındaydı yüzüklerimizi taktıktan sonra Deniz alnımdan öptü.

Özgür ben ve Deniz bir koltuğa oturup kendi aramızda konuşup gülüştük biraz daha oturduktan sonra hep beraber kalkıp gittiler.




Oğlumuzu kızımıza kızımızı oğlumuza verdik nasıldı bakalım bölüm?
Bir sonraki bölümde görüşene kadar Allah’a emanet olun👋👋
Bu arada bölüm taslak halindeyken okuyabileniniz var mı ? Taslaktayken okuma sayıları oluşuyor gerçi wattpadin hatası da olabilir bazen oy verilmiş bir bölümde 0 okuma gösterdiği de oluyor...

OLUR MUYUZ YENİDEN (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin