Düğün

177 7 17
                                    

Ben geldim! Hepiniz umarım iyisinizdir.  Bu bölüm bütün okuyucularıma bayram hediyesi olsun. 
Her ne kadar farklı bir bayram yaşasak da bu günlerin geçeceğine inanarak atlatacağız hep birlikte.
Hayırlı bayramlar hepimizin bayramı kutlu olsun.
😊😊





"Ya hayır Mert oraya ben ismimi yazacağım. Yenge bir şey söyle şuna."
"Emir olmaz diyorum benim bugün bu şansa ihtiyacım var."
"Benim de yirmi yıldır ihtiyacım var ben bir şey dedim mi Mert efendi?"
"Yeter off düğünümde sizin yüzünüzden naz yapamıyorum, kavganızla uğraşıyorum."
" Ama yenge..."
"Ama Destina..."
"Susun ikiniz de !"Mert çiçek sana."
diyip göz kırptım.
"Emir adını yaz şuraya. Sorun hallolduysa dışarı alayım sizi hadi naş naş !"
30 dakikanın sonunda onları odadan kovabilmeyi başarmıştım. Onlar ayakkabının neresine isimlerini yazacağını tartışırken ayyakkabımın dolduğundan haberleri yoktu , söylediğimde benim ismim olacak diye tartışmaya başlamışlardı ve nihayet kavgaları bitmişti.
Aynadan son kez kendime baktığımda çalan kapıyla oraya döndüm içeri gülümseyerek Büşra girdi.
"Çook güzel olmuşsun. Hayatımda gördüğüm en güzel gelinsin."
"Teşekkür ederim. Keşke sen de giysen de şu gelinliği ben de görsem hayatımdaki en güzel gelini."
" Ayy Destina yemin ediyorum mükemmel görümcelik yapıyorsun."
"Ne sandın?"
diyip kıkırdadım. Çalan kapıyla oraya doğru baktık.
"Destina kızım maşallah sana ne güzel olmuşsun sen."
"Teşekkürler anne."
Berra teyzeye artık rahatlıkla anne diyebiliyordum. Bugün kaçıncı kez üzerime okuyup üflediğini sayamadığım Berra teyzeye gülümseyerek baktım.
"Ayy kızım geliş amacımı unuttum Deniz kapıda hazırsan gelsin içeri."
"Tabii hazırım."
dememle Büşra ve Berra teyze beraber çıktılar. Heyecandan avuç içlerim adeta sırılsıklam olurken heyecanla kapıya baktım Deniz gülümseyerek içeri girdi.
"Hayatımm ?"
"Efendim."
" Çook- k çok güzel olmuşsun."
diyip alnımı öptü. Şu an heyecandan bayılabilirim.
"Şeyy sende yani yakışmış yakışıklı olmuşsun anlamında."
"Ne oldu benim kaplan gibi kükreyen karıma?"
" Deniz bak zaten heyecanlıyım bütün hıncımı senden çıkarırım haberin olsun."
" Tamam tamam demedim bir şey. Ee hazırsan çıkalım artık."
" Hayır!"
diye sesimi yükselttim.
" Olmaz babamla Umut gelmedi daha."
"Ben gördüm sanki onları."
"Buraya değil benim yanıma."
"Hmm tamam bekleyelim mi ,ben mi çağırayım?"
" Bekleyelim gelirler."
"Peki gel oturalım."
"Ya Deniz ben heyecanlıyım diyorum sen oturalım diyorsun. Allah aşkına ne kadar rahatsın sen ya !"
"Ayaktayken geçiyor mu?"
"Ha?"
"Yani heyecanlıyım dedin ya böyle durunca geçiyor mu?"
"Deniz!!"
"Ne ya merakımdan sordum. Şimdi gel bakalım şöyle. Benim minik karım heyecanlanmış mı ?"
diyip elimi avuçları arasına aldı artık ellerimi geri çekmiyordum, bir etkisi olmuyordu zaten sadece boş yere bizi yıpratmama sebep oluyordu. Saçımı da bozmadan okşarken gerçekten rahatlamıştım.
"Bak az kalsın unutuyordum."
diyip cebinden bir yüzük kutusu çıkardı.
"Bak! Bize alyans aldım."
"Ne alyansı? Alyansımız var zaten bizim."
"Nıç bu ayrı daha anlamlı."
" Allah Allah diğer yüzüğü seçerken o kadar umursamaz davranmasaydın o da anlamlı olurdu."
"Çünkü o zamandan planlamıştım başka bir alyans alacağımı ondan umursamadım . Bu yüzüğü çok beğeneceksin."
" Hadi aç bakalım merak ettim."
dediğimde gülümseyerek yanımdan kalktı daha sonra dizlerimin önüne çökerek
"Benimle evlenir misin?"
dedi.
"Biz zaten evliyiz ya şapşal."
dedim.
"Ben bir soru sordum Destina!"
"Hmm ... Bilmem ki. Yani o kadar da düğün falan hazırlanmış kabul edeyim barii."
dediğimde yüzüğü alıp parmağıma gülümseyerek taktı. Üzerinde kalp atışına benzer desenler vardı.
"Bu ne Deniz ?"
"Nikahta evet derkenki ses dalgalarımız."
"İnanmıyorum ciddi misin sen ?"
"Evet."
diyince boynuna atıldım
"Bu çok güzel ve gerçekten daha anlamlı çok teşekkür ederim."
dedim yanağına bir öpücük kondururken. Elindeki yüzük kutusunu alıp onun alyansını da ben taktım parmağına. Elimdeki yüzüğe gülümseyerek baktığımda gerçekten çok mutlu olmuştum kelimelerin kiyafetsiz kalacağı kadar hem de. Kapı çaldığında oraya doğru baktım babam içeri girdi beni öyle görünce gözleri doldu.
"Kızım?"
"Baba?"
İkimizin de sesi titriyordu Deniz
"Şey ben çıkayım sizi yalnız bırakayım."
diyince babam
"Dur oğlum nereye ? Sen de aileden birisin hatta artık asıl aile sensin müsaadeniz olursa biz sizin aileye dahil olalım ."
dedi gülümseyerek.
"Ne demek yaşlı kurt o öyle estağfirullah ."
Babamın boynuna sıkıca sarıldım. Uzaktan bize dolu gözlerle bakan Umut'a seslendim.
" Oğlum gel bakayım buraya. Niye üzgünsün sen ?"
"Seni görmeyeceğim anne."
" Hayır oğlum sadece birazcık ayrı kalacağız sonrasında sen yine bizimle kalacaksın ,deden de zaten çok uzakta değil ."
babama ne kadar ısrar etsem de o yanımıza taşınmamıştı.
"Baba annemi hemen getir tamam mı?"
"Tamam oğlum hemen getireceğim özlemeyeceksin bile anneni."
"Hayır annemi çok özleyeceğim."
"Beni özlemeyecek misin yani?"
"Seni de özleyeceğim baba."
dedi gülerken. Bu adam ne mükemmel bir şeydi böyle. Az önce heyecandan ne yapacağımı bilmezken beni nasıl da sakinleştirmişti , sonrasında aynı şeyi oğlumuza da yapmıştı hatta sayesinde babam bile gülüyordu.
"Hadi oğlum!"
dedi babam Umut'un elini tutarken
"Biz çıkalım baban ve annen de gelir birazdan."
dedi onlar çıktıktan beş sakika sonra Berra teyze odaya gelip artık çıkmamız gerektiğini söyledi.
Deniz girmem için kolunu uzatırken az önce kaybolan heyecanım yine kendini belli etti çalan müzikle beraber içeri girdik Emir, Büşra,Kumsal ablanın ve Mert'in sevinçle bize el sallamalarına ben de gülümseyerek el salladım.
Emir heyecanla
" En büyük yenge bizim yenge!"
diye tezahüratta bulunurken gülümsemem daha da büyümüştü. Deniz'in ailesinin dağınık olarak oturduğu masalara gülümseyen gözlerle baktım. Babam ,Umut ,Berra teyze, Hasan amca bir masada oturmuş bize bakıyorlardı.
Gülümseyerek onlara doğru baktım. Hepsinin gözleri dolu doluydu aniden değişen dans müziğiyle ben ve Deniz dans etmeye başladık bizim ardımızdan pistte dans eden çift sayısı artarken şarkının sözlerine kulak kesildim.

Sustuğum yerlerden duy, beni sen, seversen
Kaçtığım yerlerden bul, beni sen istersen
Geçmişin üstüne, asfalt döktüm hem de yürüdüm seninle el ele
Geçmişin üstüne, asfalt döktüm hem de yürüdüm seninle el ele
Aklımda binlerce savrulmuş yaprak ile gelsem bir kalbine
Sana bir içimi döksem de günlerce, toplar mıyız birlikte?
Aklımda binlerce savrulmuş yaprak ile gelsem bir kalbine
Sana bir içimi döksem de günlerce, toplar mıyız birlikte?
İncindiğim her yerden, koptum ben, tuttun sen
Kalbimi böldüm çarptım, elde bir sen varsın
Geçmişin üstüne, asfalt döktüm hem de yürüdüm seninle el ele
Geçmişin üstüne, asfalt döktüm hem de yürüdüm seninle el ele
Aklımda binlerce savrulmuş yaprak ile gelsem bir kalbine
Sana bir içimi döksem de günlerce, toplar mıyız birlikte?
Aklımda binlerce savrulmuş yaprak ile gelsem bir kalbine
Sana bir içimi döksem de günlerce, toplar mıyız birlikte?
Kim bilir seninle, kaç defa buluştuk
Belki yüz yıl önce aşk ile kavuştuk
Tüm zamanların ve her yaşamın içinde
Sonsuz sevgilimsin, sonsuzluğun içinde
Aklımda binlerce savrulmuş yaprak ile gelsem bir kalbine
Sana bir içimi döksem de günlerce, toplar mıyız birlikte?
Aklımda binlerce savrulmuş yaprak ile gelsem bir kalbine
Sana bir içimi döksem de günlerce, toplar mıyız birlikte?

Şarkının sözleri beni adeta mest etmişti.
"Beğendin mi?"
"Neyi?"
diyerek Deniz'e baktım.
"Şarkıyı. "
"Hı-hı sen mi seçtin?"
"Evet ben seçtim."
"Çok güzelmiş. İlk defa duydum ama bundan sonra dinlerim."
"Beraber söyleriz hatta."
diyerek kulağıma sözlerini mırıldandı. Eskiden sürekli karşılıklı şarkı söylerdik ikimizin de sesi güzeldi beğeniliyordu.
Aniden ellerimi ellerinden ayırınca başımı göğsünden kaldırarak ona baktım.
"Bir dakika seni bekleteceğim."
"Nereye ?"
dememi umursamadan devam etti. Umut'un yanına gidip onun kulağına bir şeyler söyleyip elini tutup bana doğru getirdi. Gülümseyerek onları bekledim. Yanıma yaklaşınca Deniz Umut'u kucağına aldı.
"Merhaba güzel hanımefendi bizimle dans eder misiniz acaba?"
"Hmm tabi ,bu kadar yakışıklı biriyle neden dans etmiyim ki?"
dediğimde kıkırdadı.
"Bak baba ben senden daha yakışlıklıyım annem bir tek bana dedi."
"Aşk olsun oğlum. Yani ben de bunu biliyorum ama keşke yüzüme vurmasanız ."
Deniz'in kucağında Umut vardı Deniz'in bir eli belimdeydi öbür eli Umut'u sarmıştı. Umut'un bir eli benim yanağımda öbür eliyse Deniz'in boynundaydı. Benim bir elim Deniz'in omzundaydı diğer elimse Umut'un yanağında biz bu şekilde dans ederken ilk defa umudum vardı. Yeniden olacağımıza, çok mutlu olacağımıza uzun zaman sonra ilk kez inancım vardı.

Düğün sona ermişti şimdi arkamda çiçeği heyecanla bekleyen kalabalığın sesi duyuluyordu sadece. Gülümseyerek elimi bir kez daha arkaya doğru attım onlara dönüp gülümseyerek baktım.
"Hadi ama!"
aynı anda yükselen itiraz naralarını umursamadan gülümseyerek onlara doğru ilerledim.

Büşra'nın karşısına geçip çiçeği ona verdim kaşlarını çatarak bana baktığında geri çekildim. Mert Büşra'nın önüne geçip diz çökünce daha da şaşıran Büşra'ya gülümsemeden edemedim.

" Benimle biz olur musun?"
"E-evet!"

OLUR MUYUZ YENİDEN (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin