Şiddet

212 8 20
                                    

Çalan telefonumla elimdeki kek kalıbını bırakıp ekrana baktım.  Deniz arıyordu evliliğimizin üzerinden aylar geçmiş yavaş yavaş düzenimiz oturmaya başlamıştı artık daha az tartışsak da mutlaka hergün tartışmaya devam ediyorduk. "Efendim?"
"Anne nasılsın?"
"İyiyim kuzum sen nasılsın?"
"İyiyim. Pastanedeysen eğer seni almaya gelecektik babamla. "
"Tamam yavrum bekliyorum. "
"Öpüyorum anneciğim. "
"Tamam oğlum ben de. "
Telefonu kapattıktan sonra elimdeki keki bitirmek için hızlandım. Keki fırına attıktan sonra yeni gelen müşterilerin siparişlerini verip mutfağa geçtim. Keki fırından çıkarıp dolaba koyduktan sonra önlüğümü çıkarıp pastanenin önünde bekledim. Araba gelince arabaya doğru ilerledim ben arabaya binmeden onlar inince onlara baktım.
"Özgür Mert abisini özlemiş. "
Diyerek bana açıklama yaptı Deniz. "Hmm gidelim bakalım Mert abisinin yanına. "
Diyerek hep beraber pastaneye girdik.

Mert'in yanından ayrılıp arabaya doğru ilerledik.  O esnada çantamı unuttuğumu fark edip geriye döndüm.
"Nereye? "
Diye soran Deniz'e açıklama yaptım.  "Çantamı unuttum alıp geliyorum.  "
"Geçin siz arabaya ben alırım. "
Diyen Deniz'e omuz silkip Umut'un elinden tutup arabaya doğru tekrardan yürüdük tam kapıyı açacağım an pastanenin karşısındaki dükkanın sahibi Göktuğ Bey selam verdi ve bize doğru yürümeye başladı. 
Samimi olmayan bir gülüşle onu bekledim adamı tam olarak tanımıyordum adını, Özgür sayesinde kızını biliyordum başka da bildiğim bir şey yoktu. İş yerlerimiz karşılıklı olunca komşu sayılıyorduk ve selamlaşmamam kabalık olabilirdi.   
"Nasılsınız Destina Hanım?"
Dedi itici bir şekilde gülümseyip elini uzatırken. Tam elimi uzatacağım an hiç beklemediğim bir şekilde Özgür adamın elini itip var gücüyle onu benden uzaklaştırmaya çalıştı.
"Dokunma anneme! "
Diye bağıran Umut'a şaşkınlıkla bakarken Deniz olaya müdahale etti.
Uçan tekmeyle!
Kısa sürede etrafımız iyice kalabalıklaşırken kavgayı ayırmışlardı.
Ben , Özgür, Deniz ve Mert tekrar pastaneye geçtiğimizde bir masaya oturduk pastane boş sayılırdı ilerideki masada kahvesini yudumlayan adamdan başka kimse yoktu.  O da zaten bizi umursamıyordu.
Karşımda süt dökmüş kedi misali oturan Deniz ve Umut' a baktım sinirle. 
"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz? Baba oğul bir olmuşlar gündüz vakti adam dövüyor beyefendiler."
"Ama güzeli..."
"Deniz sus !Bir de açıklama yapmaya çalışıyorsun. Bu durumu açıklasana bir nasıl açıklayacaksın?"
"Ben Umut'u o halde görünce...."
"Dedin ki dalayım adama. Evet Umut efendi sen niye adama durup dururken öyle davrandın."
"Bağırma çocuğa! "
"Neden Deniz'ciğim? Bağırırsam vahşi bir çocuk mu olur yoksa? Ama bak sayende iyice vahşileşti!"
"Vahşi değilim ben! "
Diyerek konuşmaya sert bir şekilde dahil oldu Umut.
"Birincisi anneyle o şekil konuşulmaz ikincisi durup dururken insanlara o şekil davrananlara vahşi denir. "
"Durup dururken değil"
Diyerek mırıldandı. Deniz Özgür'ün önüne diz çöküp bana dönerek
"Hayatım biz susalım da oğlumuzu dinleyelim değil mi? "
Diyerek iğneleyici bir tonda konuştu aynı şekilde konuşarak
"Peki. "
Dedim.
"Anlat bakalım oğlum neden o adama öyle davrandın?"
"Annemi de döver diye. "
Bunu demesiyle ikimiz de kaşlarımızı çattık. Deniz'le göz göze gelince onun da benden farksız olup bir şey anlamadığını anladım. 
"Anlatmasam babacığım olur mu?"
"Lütfen anlatır mısın oğlum ? "
"Tamam ama kimseye söylemeyeceksiniz söz mü?"
"Söz. "
"Söz. "
"Mert abi sen de!"
"Söz. "
"Anne hani sana anlatmıştım ya okuldan arkadaşım vardı adı Duru'ydu işte anne Duru'nun babası o adam. Duru bana bunları anlatırken kimseye söyleme dedi ama ben şu an söylemek zorundayım sözümü bozmuş olur muyum anne?"
"Bozmuş sayılırsın ama şu an söylemek zırunda olduğun için bu kötü bir şey değil. "
"Peki ,tamam.  İşte Duru bana dedi ki babam her gün annemi dövüyor, onu hep ağlatıyor, o çok kötü biri onu hiç sevmiyorum. Ben Duru aklıma gelince sana da aynısını yapmasın diye öyle yaptım anne. Yemin ederim yoksa ben vahşi değilim. "
Demesiyle gözlerim doldu.
"Özür dilerim oğlum."
Diyerek ona sımsıkı sarıldım.
"Benden dilemeyecek misin?"
"Senden niye diliyormuşum Deniz efendi seninle sonra hesaplaşacağız Özgür olayı bildiği için öyle yapmış ya sen niye yaptın?"
"Oğlumu tanıdığım için onun boş yere böyle şeyler yapmayacağını bildiğim için atladım.  "
Dedi beni ezmenin haklılığıyla kabararak.
"Hıı"
Dedim bir yandan da dil çıkarırken.
Bu halime kıkırdayan Özgür Mert'e önemli bir şey açıklarmış gibi ona döndü. 
"Annem hep babama böyle yapıyor Mert abi. Bazen babam da anneme yapıyor ama annem görmüyor. "
"Sağol oğlum sayende artık biliyor. "
"Ay baba ben ağzımdan kaçırdım."
"Vay vay demek arkamdan baba oğul teşkilatlanması ha öyle olsun bakalım."
Dedim yapmacık bir sinirle.  Ayağa kalkan Deniz'e baktım. Bakışlarımı görünce açıklama yapma gereği duymuş olacak ki
"Şu olayı tam olarak öğrenelim."
diyerek telefonla konuşmaya başladı.
"Aslanım benim. "
Diyerek Umut'u saran Mert'e gülümsedim.

"Artık kalkalım mı?"
"Olur. "

Pijamalarımı giyip yatağa yattım. Çok fazla uykum vardı ama Duru'nun ailesini merak ettiğim için Deniz'i bekledim.  Yatağa giren Deniz'e doğru döndüm.
Artık aynı yatakta yatıyorduk uzun bir zaman olmuştu hatta.
"Mesele neymiş?"
"Babası şerefsizin tekiymiş, anne kendi halinde, kimsesiz bir kadın, gidecek kimsesi yok. Sürekli kadını dövüyormuş daha önce boşanmaya çalışmış kadın ama olmamış adam tehdit etmiş muhtemelen."
"Anladım. Ne olacak şimdi peki?"
"Kadınla yarın konuşacaklar kadını koruma altına alıp dernek yardımıyla ya iş sahibi yaparız ya da bir süre kadın sığınma evinde kalırlar. Ondan sonrası da boşanma falan avukatla konuştum ceza alması için elinden geleni yapacakmış. "
"İyi. "
Diyerek yanımda yatan Deniz'e sokuldum. Normalde asla sarılmazdım hatta o sarılınca ona engel olurdum ama şu an içimden gelmişti. 
Göğsünün üzerine başımı koyunca inlemesiyle başımı kaldırdım.
Anlamaya çalışır gibi yüzüne baktım.
"Şaka mı yapıyorsun Deniz yoksa ciddi misin?"
"Ciddiyim. "
Dediği an tşörtünü kaldırıp göğsüne baktım. Gözlerim kocaman açıldı eti mosmor olmuştu.
"Deniz?"
"Bugün olmuştur hayatım önemli bir şey değil. "
"Ne hassas tenin var be senin de. "
Dedim olayı şakaya vurarak.
Cildi gerçekten çok hassastı benim ufak bir cimciklememde bile hemen morarıyordu ve kolay kolay geçmiyorlardı.
Banyodan ilaç alıp göğsüne sürdüm.
"İyi geceler. "
"İyi geceler hayatım. "
Diyerek belime sarıldı.
"Uff yapışma hemen. "
"Sabah zaten böyle uyanmayacak mıyız ne zorluyorsun?"

Bölüm nasıldı? Beğendiniz mi?
Galiba yakında final yapacağız haber vermek istedim.
Bu arada diğer kitaplarıma da bakar mısınız?

OLUR MUYUZ YENİDEN (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin