Yeni Ev

218 11 5
                                    

Gözlerimi açmayı hiç istemezken bugün düğün alışverişine gitmemiz gerektiğini hatırladım.
Dün gece Berra teyze yakında düğünün olması gerektiğini söyledi 1 ay sonraya düğün tarihini kararlaştırırken bugünden itibaren hazırlığa başlayacağımızı ekledi. Hasan amca bize bir ev ayarlamıştı bugün ilk iş oraya gidecektik evi gördükten sonra ona göre mobilya seçecekmişiz. Dolabımdan kırmızı dizimin altında biten yandan siyah beyaz şeritleri olan kalem elbiseyi giydim arkasındaki yırtmaçla daha da güzel görünüyordu, ayakkabı olarak da beyaz sporlarımı giydim. Aynadan kendime bakıp hem şık olduğuma hem de rahat olduğuna emin olduğum kombini hafif bir makyajla tamamladım ve beyaz bel çantamı yanıma alıp odadan çıktım.

Özgür'ü uyandırıp onu da giydirdikten sonra kahvaltımızı yaptık ve onu servise bindirip Deniz'i ve ailesini beklemeye başladık.
Ben ve Deniz bir arabada babalarımız ve Berra teyze başka bir arabadaydık. Arabalardan indik Deniz elimi alıp avucuna adeta hapsederken kulağına eğilip
" büyükler burada ne yapıyorsun bıraksana"
dedim
" ya bunun neyinden utanıyorsun sadece elini tutuyorum görende seviş..."
diyince cümlesini devam ettirmemesi için elimi ağzının üzerine koydum
"şşşh edepsizleşme!"
" Ne ya karım değil misin?"
" hayır değilim"
"ama olacaksın"
"ama değilim"
dedim ve yürümeye devam edecekken Deniz'e doğru döndüm
"bıraksana ya ne konuştuk"
" bak hem onlarda kol kola girmişler"
" olabilir Deniz onlar büyük"
dedim aslında bu kadar ısrarcı olmamın sebebi utanmam değildi hepsi beni çok iyi tanıyan insanlardı bunu yani sahte evliliğimizi benim davranışlarımdan anlama ihtimallleri yüksekti ve ben bunu kesinlikle istemezdim.
"Ya Deniz hadi"
dedim omuz silkip arabaya yaslandı şu an o kadar masum duruyordu ki bir çocuk gibi.
"Çen bana çüştün mü şen hıı"
dedim gülümsememi saklama gereği duymadan
"banane ya gelmiyorum ben git sen"
dedi
"Deniz saçmalama hadi bak çok arkada kaldık zaten"
" ben seninle el ele tutuşmak için geldim o da olmuyorsa gidiyorum ben aa evet gideyim"
" Deniz bak sinirleniyorum ama bize ev bakmaya geldik ve sen beni yalnız bırakıp gidecek misin"
" umrunda mıyım sanki senin"
" tabii ki umrundasın Deniz bu nasıl söz şimdi"
diyince yüzünde şeytani bir sırıtma oluştu evet Deniz ve kelime oyunları
"yani lafın gelişi hemen şey yapma"
" hıhı karıcığım şey yapmam"
" hadi gidelim"
elimi tekrardan tutmak için uzatırken
"Deniiiiz yapma lütfen ailelerimizin yanında tutmak istemiyorum gerçekten yani anlasınlar istemiyorum ve bizi tanıyorlar anlamaları çok zor değil "
"hayatım anlamazlar"
" eğer öyleyse bile ben yani rahat edemem o korkuyla"
" tamam ama zaten şimdi burada değiller o yüzden tutabilirsin"
" Deniz onları inandırmak için tutuyoruz ya zaten"
" yoo ben hiç de o yüzden tutmuyorum sen o yüzden tutuyorsun"
" ama benim isteklerimi saf dışı bırakamazsın Deniz"
dedim sesimi yükselterek
"Destinaa"
dedi gayet yumuşak bir ses tonuyla yüzümü ellerinin arasına alıp ben yutkunurken hafif bi şekilde gülümsedi
"bitanem bu günler bizim için yani en azından benim için çook önemli unutma ki istesek de istemesek de bunları yaşayacağız en azından mutlu olmaya birbirimizi mutlu etmeye odaklansak ikimiz içinde daha iyi olmaz mı"
" evet ama"
" evetse aması falan yok "
deyip elini uzattı derin bir nefes alıp gülümsedim ve elini tuttum.
Eve gireceğimiz an Deniz kolumdan tutup kucağına çekti ona dönüp baktığımda
"sağ ayakla girelim"
dedi
" indirsene yaa"
" şşşt bu bu eve ilk girişimiz gülümseyerek eşikten geçeceğiz"
kaşlarımı çatarak ona baktım omuz silkti ve
"sen bilirsin beklemek bana uyar"
dedi zorlayarak gülümsedim yüzünü ekşitti
" böyle değil gerçekten"
dedi
"tamam"
dedim ve az önceki yüz ifadesini düşünüp gülümsedim o da bana bakarken eşikten geçtik ve beni alnımdan öperek indirdi içeri geçtik Hasan amca bize baktı
" çifte kumrular maşallah bi kapıdan giremediniz Allah muhabbetinizi bozmasın"
dedi ben başımı eğerken Deniz elini omzuma attı
"utandırmayın karımı zaten sizin yüzünüzden sizin yanınızda beni boşayacak neredeyse"
deyince ona kocaman olmuş gözlerle baktım
"ne diyorsun sen ayrıca karın falan değilim ben senin "
dedim sessizce.
Babam Berra teyze ve Hasan amca güldüler Hasan amca
"ahh benim utangaç güzel gelinim"
deyince az kalsın kalbim yerinden çıkacaktı gelinim ben hafif bir şekilde gülümserken Deniz
"haa bu arada bizim ne zaman nikahlarımız kıyılacak çünkü Destina karım olmadığını iddia ediyor"
dedi havalı bir şekilde beni alt etmişti hepsi kahkaha atıp
"değil zaten"
deyince Deniz sanki onlar beni elinden alacakmış gibi yanına çekip belime sarıldı
"ne demek değil "
yüzüne hafif yaklaşıp dilimi çıkardım yutkundu ve kulağıma etlkileyici bir şekilde fısıldadı
"bi daha böyle bir şey yaparsan o dilini ısırırım"
benim şaşkınlıkla ağzım ve gözlerim sonuna kadar açılırken Deniz güçlü olmanın gururuyla rahatladı
"yapamazsın"
dedim
"deneyip görebiliriz güzelim benim işime gelir "
deyince
"edepsiz"
diyip dirseğimi karnına geçirdim inleyince bizimkiler bize baktı
"aa dilini ısırdı galiba"
dedim ve Deniz'e bakıp dil çıkardım tam peşimden gelirken hemen Berra teyzenin yanına gittim
"ee ne olacak bizim nikahlar"
dedi
"biz cevap verdik ama tabi senin kulaklar bize sağır olmuştu o ara "
diye kıkırdadı Berra teyze
"istediğiniz zaman yaparız "
diye ekledi Deniz
"bugün"
diye atladı
"saçmalama çok erken"
dedim ben de. Ailelerimiz
"yanii oğlum kızımız haklı sanki"
dedi Deniz herkesin bir olduğunu görüp başka bir fikir attı ortaya
"tamam o zaman yarın"
ben göz devirdikten sonra ailelerimiz kahkaha attı
"ne oldu ya"
dedi küskün ve küçük çocuk edasıyla Berra tezye araya girip
"sizler için de uygunsa alışverişi tamamen aradan çıkardıktan sonra nikahları hallederiz"
dedi Deniz de dahil olmak üzere herkes onayladı Deniz sessizce
"çok farklı oldu"
dedi masum şey seni alışverişi birkaç günlük sandı gülümseyerek onu onayladım. Hasan amca
"hadi çocuklar çıkın bakın bakalım beğenecek misiniz"
dedi
"tamam siz gelmiyor musunuz"
" yok biz burada bekleyelim baktık zaten"
dedi.
Ev şimdiki evim gibi villalardan oluşan bir siteydi havuzu, bahçesi ve evi şimdikinden daha büyüktü. Mimari olarak bu ev daha ferah ,daha gösterişli ve daha asil duruyordu. Yukarıya geçtik bir tane odaya girdim tek penceresi vardı ferahtı ama büyük değildi
"Deniiz bak burası Özgür'ün odası olsun mu?"
" evet iyiymiş"
dedi ve telefonuyla alıp çekti
"yine de ona da gösterelim"
dedi gülümsedim ve boynuna sarıldım
" teşekkür ederim onu düşündüğün için, onu bu kadar sevdiğin için"
gülümseyerek ayrıldık yan odaya geçtik mükemmel bir orman manzarası vardı ,oda genişti, balkonu , ebeveyn banyosu vardı. Anladığım kadarıyla yatak odası olarak tasarlanmıştı ama eğer bu oda yatak odası olmasaydı ben yine bu odayı yatak odası yapardım
"burası da benim odam"
arkamdan gelip sarıldı
"burası da bizim odamız"
dedi
"yoo benim odam"
" saçmalama Destina aynı odada yatacağız"
"Ben seninle aynı odada yatmam"
" o zaman Özgür ile de aynı evde yatamazsın"
ona anlamadığımı belirten bir bakış attım
"küçük de olsa evli kişilerin aynı yatakta yattığını biliyordur herhalde değil mi güzelim"
dedi başımı eğip onayladım.

Yeni evimi evimizi sevmiştim geniş odaları, temiz havuzu, ferah ve bahçeye çıkan mutfağıyla adeta güzel ve eğlenceli günleri garantiliyordu.

Evden çıktıktan sonra son kez dönüp eve gülümseyerek baktım Hasan amcaya Berra teyzeye teşekkür ettikten sonra alışveriş için yola çıktık.

OLUR MUYUZ YENİDEN (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin