altı

1.5K 229 190
                                    

kei yavaşça gözünü araladığında başındaki ağrının geçmiş olduğunu fark etti. odaya hakim olan sessizliği fark ettiğinde ise hemen yan tarafına baktı. kendisine çarpan çocuğu ilk kez bu kadar sessiz görüyordu ve bu koltukta uyuyakalmış hâli inanılmaz derecede sevimliydi. başı hafifçe yana düşmüştü, saçları alnına dökülüyordu, ağzı hafifçe açıktı ve fazlasıyla sessizce nefes alıyordu. normalde bir insan bu hâlde çok çirkin görünmeliydi ama anlaşılan tadashi bir istisnaydı.

daha güneş bile doğmamıştı ve sabahın ilk saatleriydi ama kei kendini yeteri kadar uykusunu almış hissediyordu. çocuğun böyle uyumasını istememişti, sonuçta ne olursa olsun bir yabancı için geceyi hastanede geçiriyordu. boynu falan tutulacaktı ve kei bunu istemediği için onu uyandırmak üzere ayaklandı. hafifçe omzunu dürtmeye başladığında tadashi birden gözlerini açtı.

"özür dilerim, uyuyakalmışım." kei onun bu kadar saçma bir şey için özür dilemesine güldü hafifçe.

"sen bu refakatçi olayını doğru anladığına emin misin? gözlerini tüm gece üstüme dikmen gerekmiyor." kei bu dediğinin yanlış anlaşılabileceğinin farkında değildi ve uykulu tadashi ise bu dediğinden yalnızca 'uyurken beni seyrettiğinin farkındayım.' anlamını çıkartmıştı. bunun üzerine utançtan sıcak bastığını hissetti ve yavaşça yutkundu. ona doğru eğilmiş olan çocuğun suratına baktı utançla. tabii kei bunun farkında değildi.

"benim uykum yok, yatakta uyu." tadashi onun konuyu, aslında ortada olmayan konuyu, değiştirmeye çalıştığını sanmıştı. bu yüzden hemen ayağa fırladı, kei korkup geri çekilmek zorunda kalmıştı. tadashi'nin uyku sersemi hâli ekstra şapşaldı, garip bir şekilde hoşuna gitmişti. tadashi ise birden ayağa kalkınca dengesini kaybetmişti, gerisin geri koltuğa düşüyordu ki kei onu belinden yakaladı.

"gerçekten bu yaz dizisi klişesini yaşamış olamayız şu an." kei gözlerini devirip çocuğu bırakmıştı.

"pardon, ben bir anda ayağa kalkınca dengemi kaybettim."

"özür dilemeden edemiyor musun sen?" tadashi'nin bunu ilk duyuşu değildi.

"sanırım edemiyorum." kei onu uyusun diye kaldırmıştı ama şimdi uykusu kaçmıştı tadashi'nin de. oda ise yavaştan güneş ışığıyla aydınlanmaya başlamıştı. kei günün bu saatlerinden nefret ederdi, yeni bir şey başlıyormuş gibi değil de güzel bir şey bitiyormuş gibi hissettirirdi hep ona. ama tadashi onun aksine epey keyifliydi, cam kenarına geçip doğan güneşi seyretmeye başladı. insan bu çocukla yaşlanmaz, diye geçirdi içinden kei.

easier | tsukiyamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin