S 6

176 13 1
                                    



"Tamamdır!"

Makyaj masasının önünden yavaşça kalkarken, makyajımı yapan kadına teşekkür ettim ve aynadan kendimi inceledim.

Saçlarıma hafif su dalgaları verilmiş ve yüzüme çok doğal bir makyaj yapılmıştı. O kadar temiz bir makyajdı ki, yüzüme parıltı ve canlılık verirken, makyaja dair kendini belli eden tek noktam dudaklarım olmuştu. Toz pembe bir allığın altına mayomla aynı renk bir ruj sürmüşlerdi ve şu anda tam olarak aquaparkta arkadaşlarıyla dağıtmaya gelen bir ortam kızına benziyordum.

Telefonumu alıp boy aynasının önüne geçtim ve birkaç poz alıp hikayeme attığımda, Ashley'nin de makyajı bitmişti. O da basic koyu mavi bağlamalı bir bikini takımı giyinmişti ve at kuyruğu yaptığı saçlarının uçlarını dalgalandırmıştı. Onun da yüzüne fazlasıyla doğal bir makyaj yapmışlardı; açık renk farları ve allığı dışında benim mat kırmızı rujumun tam tersi açık pembe bir lipgloss sürmüşlerdi.

Aynanın karşısında başka pozlar denerken, Ashley'nin arkadan omzuma atlamasıyla kahkaha atarak bir poz yakaladım ve onu da etiketleyerek hikayeme yolladım. Ardından Ashley'nin etiketlendiği gönderiye bakarken "Ayy, çok güzel," diyerek kendi hikayesine attı ve Instagram'dan takipleşmeye başladık.

Bir süre daha aşağıda oyalandıktan sonra Ashley ile beraber yukarı çıktığımızda figüranlar çoktan yerlerini almıştı, hatta yerlerini almayı bırak, baya çekimde olduklarını unutmuş, havuzlarda şişme flamingo yatakların üzerinde yatmaya ve kahkahalarla yüzmeye başlamışlardı.

Elimde taşıdığım telefonumdan saate baktığımda saat yediyi yirmi iki geçiyordu. Birkaç dakika sonra ise tüm takım toplandığımızda, takımlara bölünüyorduk. Her mekanda ve kaydırakta odak model değişecekti ve bizim konumlarımız da kamera tarafından farklı gösterilecekti. İçeceklerin bulunduğu masaya Başkan Ahn ile beraber toplandığımızda, bize planı anlattı. Bugün yalnızca bir kaydırağın çekimi yapılacaktı. Bunun dışında drone ile parkın kuşbaşı görüntüsü alınacak ve dağılacaktık. Hepsi buydu.

Planlar anlatılır ve görev dağılımları yapılırken, gözlerim etrafta geziniyordu. Efsane güzel bir hava vardı, güneş parıl parıldı ve tam havuz mevsimiydi. Başkan Ahn'ı ve yanındaki asistanları, isimleri ve bugün bulunacakları konumları okumaya başlarken, bakışlarım onu buldu. Eun Woo da yanındaki siyah saçlı kızla Başkan'ı dinlerken bir yandan da nötr bir yüz ile sessizce bir şey hakkında konuşuyorlardı. Üzerinde mavi bir mayo ve önü açık mavi; üzerinde çiçekler olan, kısa kollu bir gömlek vardı. Omuzlarının geniş olduğunu ilk seferde zaten fark etmiştim ancak bu özelliği gömleğinin açıkta bıraktığı geniş göğsünü ve fazlasıyla belirgin olan karın kaslarınu çok daha belirgin hale getiriyordu. Saçlarını sanki ıslanmış gibi jöle ile dağıtmışlardı ve dudaklarına hafif bir nemlendirici sürülmüş gibi duruyordu.

Bakışlarım yanındaki Afrodit çakması kıza kaydığında yutkunmadan edemedim. Sevgilisi miydi acaba? Birbirlerini tamamlıyorlardı adeta, bu nedenle öyle olsa şaşırmazdım ancak herhangi bir yakınlaşmalarını görmemiştim. Yalnızca kızın eli kolu durmuyordu, ondan etkilendiği belliydi. Saçları ensesinde bağlanmıştı ve adeta yüzünde oynanmış bir yeri yoktu, sanki kıza baktıklarında güzelleştirecek yer bulamamışlar ve olduğu gibi mayosunu giydirip ve buraya salmışlardı. Üzerindeki siyah, sade bir mayoydu. Ancak hatları fazla kıvrımlı olduğu için onun bedeninde adeta kutsal bir parça gibi görünüyordu. Biraz daha cüretkar bir şey giyse, çekim aniden pornografik bir yapı kazanabilirdi bu nedenle bu en idealiydi.

Aklımda onların arasındaki ilişkinin ne olabileceği düşünceleri gezerken, Eun Woo bakışlarımı fark etmiş gibi bir anda gözlerini bana çevirdiğinde ona düz düz bakmaya devam ettim. O da bana birkaç saniye benim gibi baktıktan sonra bir anda bana göz kırptı ve bakışlarını Başkan Ahn'a çevirdi. Olduğum yerde şok geçirirken gerçekten sıkıntılarının olduğunu düşünüyordum. Ağzım açık kalırken çapkınlık seviyesi beni sinir etmişti. Kim kendisine dik dik bakan birine göz kırpardı ki? Şımarığın teki olduğu buradan belliydi çünkü gördüğü tüm kızların ona tapacağını düşünüyordu. Ve haksız sayılmazdı, tüm hemcinslerim ona kutsal bir varlık gibi muamele ediyorlardı.

Sunrise | Eun Woo FFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin