╰☆☆ 𝑩𝒐̈𝒍𝒖̈𝒎 𝒅𝒐𝒌𝒖𝒛 ☆☆╮

2.9K 306 214
                                    

Lütfen medya ile okuyunuz ✨✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen medya ile okuyunuz ✨✨

İyi okumalar güzellerim bol Jikook'lu bir bölüm oldu 🥰

Atıcağınız her bir yorum ve vote için şimdiden minicik parmak uçalarınızdan öpüyorum 😘



Ay ışığının, perdeleri aralık olan pencereden küçük odaya yansıması eşliğinde, cam kenarında ki yatağın kenarına çekilmiş gökyüzünü izliyordum. Sağ tarafımda ise iki saat önce göğsünde uyumaya çalıştığım adam vardı. Beni uyutmaya çalışırken kendisi uyumuştu bende fırsattan istifade güzel yünüzü incelemiştim, hatta dayanamayıp her benini tek tek öpmüştüm.

Dün girdiğim ağlama krizinden sonra Taehyung'la olan geçmişlerinden bahsetmişti. Açıkcası duyduklarım beni mutlu etmesede bana karşı dürüst olması gururumu okşamıştı. Baştan sona her şeyi anlattığında verecek bir cevabım da yoktu. Sonuçta o yetişkin bir adamdı ve biz birbirimizi çok kısa bir zamandır tanıyorduk. Uykumun geldiğini söyleyerek geçiştirmiştim. Sonra da benim kaldığım odaya gelmiştik ama bu sefer salonda yatmak yerine bana sarılarak uyumayı tercih etmişti.

O kadar çok korkuyordum ki geldiğimiz yere geri döneceğiz diye. En kötüsü de neydi biliyor musunuz? Jungkook'a benim yüzümden bir şey olacak ve canı yanacak korkusu. Kendimi hayatım boyunca hiç bu kadar aciz ve muhtaç hissetmemiştim. Ben ve o vardık sadece. Bize yardım eli uzatabilecek hiç kimsem yoktu. Beni en aciz yapanda buydu zaten. Kimsesizlik.

"Küçüğüm neden uyumuyorsun?"

Dalıp gittiğim yıldızlardan dolayı Jungkook'un uyandığını fark edememiştim.

"Uyku tutmadı, sen niye kalktın?"

Pencerenin kenarından ayrılıp Jungkook'un uzanmaya devam ettiği tarafa doğru emekleyerek yaklaşmıştım. Elimi başımın altına koyup dirseğimle desteklediğimde Jungkook'da bana doğru dönmüştü. Bu sefer o yaklaşıp göğsüme girdiğinde, ellerimde ipek gibi saçlarına gitmişti hemen. Siyah tutamları iyice uzamış dalgalar halinde neredeyse çenesine kadar geliyordu. Yaklaşıp, kokusunu içime çekerek okşayarak öptüm saçlarını.

"Bilmiyorum huzursuz hissettim."

Yüzü boynuma gömülü olduğu için boğuk çıkan sesine hafifçe kıkırdadım.

"Yerini çok sevdin sanırım."

İstifini bozmadan daha da sokuldu boynuma. Bol gelen tişörtümün açıkta bıraktığı bölgelere küçük küçük öpücükler kondurmayı da ihmal etmiyordu.

WABI-SABI |JIKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin