╰☆☆ 𝑩𝒐̈𝒍𝒖̈𝒎 𝒐𝒏 𝒊𝒌𝒊 ☆☆╮

2.1K 219 249
                                    

İyi okumalar güzellerim🥰Atıcağınız her bir yorum ve vote için şimdiden minicik parmak uçalarınızdan öpüyorum😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar güzellerim🥰
Atıcağınız her bir yorum ve vote için şimdiden minicik parmak uçalarınızdan öpüyorum😘





Taşlardan dolayı,sarsıntılı geçen yolculuğumuzun ilk beş dakikasında ikimizden de çıt çıkmıyordu.  Jungkook konuşacak gibi değildi zaten. Gözleri hala beni bulmamış camdan hızla geçtiğimiz,bu yüzden bulanık gözüken ağaçları izliyordu. Ben ise onun yara almış bedeninden gözlerimi ayıramıyordum. Konuşmak istiyorum, ama söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Jungkook, neden böyle yapıyorsun sevgilim. Sana şu an nasıl seslenmeliyim. Hiçbir şey olmamış gibi sevgilim mi? Jungkook mu? Yoksa başa dönüp bayım mı demeliydim. Zamanımızında çok olmadığını hesaba katarak acelece ismini kullanmayı seçerek,konuşma başlatmaya çalıştım.

"Jungkook?"

Sesim çok sessiz çıkmıştı. Korkuyordum ve bunu anlamasını bekliyordum. Çok mu bencilim. Çok mu şey bekliyordum senden emin değilim. Eğer benden sıkıldıysan konuşmamaya devam et Jungkook. Bunu kabullenmem uzun sürebilir ama alışabilirim.

Bakışları hala dışarıdayken sıkıntıyla nefesini üfledi.

"Neden kaçmadın?"

Kırıldım. Ben de bu sorundan sonra çok kırıldım Jungkook. Ama sana hissettirmemekte kararlıyım. Bilemene gerek yok çünkü değil mi sevgilim. Sen benden daha kırgın gözüküyorsun.

Buz gibi olmuş bedenim soğuk çıkan ses tonundan sonra daha da çok titremiş, daha da küçülmesini sağlamıştı.

"Böyle bir şeyi nasıl düşünebilirsin? Seni nasıl bırakıp gideyim Jungkook."

Cevabı gecikmemişti.

"Ben olsam giderdim."

Hala yüzüme bakmıyordu, sadece arada sırada gözleri değiyor ama hemen kaçırıyordu. Yalan söylemeyi beceremiyorsun sevgilim.

"Hayır gitmezdin."

"Beni benden daha mı iyi tanıyorsun? Özgürlüğüme o kadar yaklaşsam umurumda bile olmazdın."

Ses tonunu yükseltmiştin yine. Kaç olmuştu bu iki mi üç mü?

"Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun."

"Yalan söylediğimi mi düşünüyorsun gerçekten."

Sahte olduğu çok belli olan sırıtmasıyla bu sefer gözleri gözlerimi tam anlamıyla bulabilmişti. Saatlerdir bakmıyordun sevgilim,çok özledim. Neden sebepsiz yere ayrıyız şu an. Nereye götürüldüğümüzü bilmiyoruz. Bize ne yapacakları hakkında hiç bir fikrimiz yok iken neden sarılmıyoruz sadece. Son kezmiş gibi öpsek birbirimizi, kokularımızı bir daha unutmamak üzere burnumuza hapsetsek. Bilmiyoruz çünkü sevgilim. Onlara karşı gelemeyecek kadar çok güçsüzsüz. Ne olacak bize?

WABI-SABI |JIKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin