Cinsinin Düşmanı

343 1 0
                                    

Gerçi zayıf bir olasılıktı ama, eger Beyaz Dis’in yaradılısında köpek

kardesleriyle dostça geçinme olasılıgı bulunsaydı bile, sürünün basına getirilip

de kızagın önüne kosulmasıyla bu olasılık büsbütün ortadan kalkmıs oldu. Çünkü

sürübası oldugu için bütün köpekler düsman kesilmislerdi ona. Mil-sah’ın bol et

verdigini, gerçekten ya da numaradan olsun her zaman ayrıcalık gösterildigini,

özellikle havada savrulan tüylü kuyrugu ve durmadan inip kalkan arka ayaklarıyla

habire kosturup durdugunu görmek köpeklerin düsmanlıgını büsbütün körüklüyordu.

Beyaz Dis de en azından onlar kadar nefret ediyordu köpeklerden. Kızagın basını

çeken öncü köpek olmaya hiç de can attıgı yoktu. Üç yıldır tartakladıgı, çekip

çevirdigi bu samatacı köpeklerin önü sıra kosturup durmak çekilir sey degildi.

Ama ne olursa olsun disini sıkmak zorundaydı, yoksa kuyrugu titretmesi isten

bile degildi. Oysa hiç de ölmeye niyeti yoktu. Mit-sah kızagı haylar haylamaz

bütün sürü öfkeyle havlayarak Beyaz Dis’in ardına takılıyordu.

Bu saldırılardan kendini koruması imkansızdı. Geriye dönecek olsa Mit-sah’ın

kırbacı yılan gibi kıvrılarak suratında saklayıveriyordu. Bu durumda kosmaktan

baska çıkar yolu kalmıyordu. Kendisini kovalayan bu kudurmus köpek sürüsüne

kuyrugu ve arka ayaklarıyla bir sey yapamazdı. Acımasız düsmanlarının sivri

disleri karsısında silah sayılmazdı bunlar. Yaradılısına aykırı da gelse, her

adımda gururunu ayaklar altına alarak gün boyunca hababam kosturup duruyordu.

Yaradılısın gereklerine ters düsen, dogal kisilikle bagdasmayan bir isi yapmak

zorunda bırakılmak isyana yol açar. Böylesi bir durum tıpkı vücudun dısına dogru

çıkması gerekirken etin içinde ters dönerek büyüyen, acıtan ve irin toplayan

kıllara benzer. ste Beyaz Dis de aynı durumdaydı. Kuyrugu dibinde uluyup duran

sürüye saldırmak için dayanılmaz bir istek duyarken, insanların istenci ve bu

istenci yerine getiren bir kulaç boyundaki geyik bagırsagından yapılma can

yakıcı kırbaç, bu hevesini kursagında bırakıyordu. Acı ve çaresizlik içinde

kendi kendini yiyor, yüreginde yırtıcı ve dizgin tanımaz yaradılısı kadar güçlü

bir kin ve nefret duygusu boy veriyordu.

Kendi cinsine kıyasıya düsman kesilmis bir yaratık varsa, Beyaz Dis’in ta

kendisiydi bu. Ne aman diliyor ne de aman veriyordu. Köpek sürüsü her fırsatta

onu durmadan yara bere içinde bırakıyor, ama Beyaz Dis de bunları onlara pahalı

ödetiyordu. Aksamları kamp kurulup da köpekler kızaklarından çözüldügü zaman

korunmak için solugu hemen insanların dizleri dibinde alan birçok önder köpegin

tersine, Beyaz Dis insanların yanına sıgınmaya kalkmıyordu. Tam tersine, kampta

Beyaz DişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin