Nefret

256 1 0
                                    

Bu çılgın sahibin elinde Beyaz Diş iyice zıvanadan çıkıp şeytana döndü. Güzel 

Smith konak yerinin arka tarafındaki bir kafeste zincire vurmuştu onu. Hayvanla 

alay ediyor, kızdırıyor, türlü türlü eziyetler çektirerek öfkeden kudurtuyordu. 

Beyaz Diş’in alaylı kahkahalara duyduğu nefret adamın gözünden kaçmamıştı. 

Olmadık işkencelerde bulunduktan sonra karşısına geçip alaylı kahkahalar 

savuruyordu. Bu kahkahalar hem horlayıcı hem de kulak tırmalayıcıydı. Bununla da 

kalmayıp parmağıyla Beyaz Diş’i gösteriyordu. İşte o zaman Beyaz Diş’in aklı 

başından gidiyor, efendisinden daha beter, daha kudurgan bir öfkeye kapılıyordu. 

Önceleri Beyaz Diş yalnızca kendi cinsinin amansız düşmanıydı. Oysa şimdi 

herkese düşman kesilmiş ve vahşiliğinin doruğuna ulaşmıştı. Çektiği bunca acı ve 

eziyetten sonra körükörüne, ister istemez nefret ediyordu. Boynuna vurulan 

zincirden nefret ediyordu, kafesin demir parmaklıkları arasından kendisini 

seyreden insanlardan, bu insanların yanlarında gelip de çaresizliğinden cesaret 

bulup düşmanca hırlayan köpeklerden, kafesin tahtalarından ve hele hele 

herkesten çok ve her şeyden beteri Güzel Smith’den nefret ediyordu. 

Ama Güzel Smith’in kendince özel bir amacı olduğu için böyle davranıyordu. Bir 

gün kafesin çevresini kalabalık bir insan topluluğu sardı. Güzel Smith  elinde 

sopasıyla kafesin içine girerek Beyaz Diş’in boynundaki zinciri çözdü. Efendisi 

dışarı çıkınca Beyaz Diş kafesin içinde bir aşağı bir yukarı dolaşmaya başladı, 

arasıra da seyircilerine saldırmak istedi. Korkunç ama görkemli bir görünüşü 

vardı. Boyu bir buçuk metreydi, omuz yüksekliği bir metreyi buluyordu. Anasından 

geçen bu köpeklere özgü cüsseyle, saf kan kurtlara oranla daha iriydi. Zerre 

kadar gereksiz et ya da yağ yoktu üzerinde, yine de ağırlığı şöyle böyle elli 

kiloyu buluyordu. Baştan aşağı kas, sinir ve kemikten oluşmuş ve bu eşsiz 

nitelikleriyle de kavgada tuttuğunu koparacak kadar üstün bir hamurdan 

yapılmıştı. 

Kafesin kapısı yeniden açıldı. Beyaz Diş duraladı. Beklenmedik bir olayla karşı 

karşıya kalacağını seziyordu. Kapı iyice açıldı ve içeriye koskocaman bir köpek 

itildikten sonra gürültüyle kapandı. Beyaz Diş’in şimdiye dek hiç görmediği 

büyüklükte bir çoban köpeğiydi bu; ama ne cüssesi ne de yırtıcı görünüşü gözünü 

korkutmadı. İşte en sonunda tahta ya da demir değil de, öfkesini rahat rahat 

çıkarabileceği kanlı canlı bir yaratık vardı karşısında. Dişlerini göstererek 

çoban köpeğinin üzerine şimşek gibi atıldı ve boynunu yan dan parçaladı. Köpek 

Beyaz DişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin