Kim Brothers'ın En Büyüğü

305 21 7
                                    

Minseok Junmyeon'un yanına geçmişken Jongdae de tam ayağının dibine yere oturmustu. Jongin kafası eğik düşünceli görünürken, Baekhyun ne olacağını düşünüp endişeleniyordu. Junmyeon ise sessizliğini koruyarak zaten gergin ortamı biraz daha geriyordu.

Haklıydı ve herkes bunun farkında oldugu içinde açıklama girişiminde bulunamıyordu. Aralarından en cesur Minseok çıkmıştı yine ve sesi her ne kadar cesur olmasa da konuşmaya çalıştı.

- Hyung biz gerçekten açıklayabiliriz.

Junmyeon kaşları havalandı ve 'öyle mi?'der gibi baktı Minseok'a. Oturduğu yerde biraz kendini düzeltti, rahat bir pozisyon buldu ve bacak bacak üstüne attı.

- Açıkla..

Minseok cesaretinin gittiğini ve Junmyeon'un abi olarak ortaya koyduğu otoritesini hissetti. Yine de abisine değer veriyor ve onun böyle olmasını istemiyordu. Açıklanacak bir şey çok yoktu ama yine de deneyebilirdi. Junmyeon'un ise gözlerinde hala kızgınlığını belli eden bir alaycılık vardı.

- Abi biz daha yeni yeni çıkmaya başladık. Bizim daha yeni haberimiz oluyor resmen o yüzden...

Junmyeon Minseok'un daha fazla konuşmasına izin vermeden ani bir hareketle düzeldi. Minseok hafifçe kendini geri çekerken Junmyeon daha da sinirlenmiş gibi duruyordu bu yüzden de yanlış bir şey söyleyip söylemediğini düşündü.

- Sevgili meselesini geçiyorum o zaman Min bana konserinden neden bahsetmediğini anlat biraz da...

Junmyeon'un gözlerine bakarken konuşmak çok zor geliyordu Minseok'a. Junmyeon onları fazlasıyla seviyordu ve normal zamanda onları üzecek bir harekette asla bulunmazdı. Ama şu an fazlasıyla kırılmıştı ve bu onlara verdiği cezaydı. Kimseden de çıt çıkmıyordu.

- Hyung son konuşmamızda yoğun olduğunu...

Junmyeon yine susturdu sesi içine kaçmış olan Minseok'u.

- Tamam ona da tamam. Kaçırıldığını nasıl söylemezsin bana!! Ben kimim burada! Jongin hemen beni araman gerektiğini biliyordun!! Ben bunu neden Shownu'dan öğreneyim?!

Minseok kendini biraz geri çekerken ne söyleyeceğini bilemedi. Jongin ise Kyungsoo'nun yanından kalkıp abisinin yanına gelmişti. Suçlu hissediyordu ve nasıl düzelteceğini se bilmiyordu durumu.

- Olay daha dün yaşandı abi seni arayacaktım. Hem önemli bir mesele de değildi zaten.

Junmyeon öfke ile baktı açıklama yapmaya çalışan Jongin'e. Kendini önemsiz hissediyordu Junmyeon. Önemli bir şey olmuş fakat kendisine söylemeye tenezzül bile etmemişlerdi. Kardeşi tehlikedeyken onun haberi bile yoktu ve belki de Yixing ile güzel bir akşam yemeği yiyordu ya da Ji Soo ile uyuyordu. Bilmiyordu fakat Minseok üzgünken kendisinin mutlu olduğuna emindi. Ya da Jongin sıkıntıları ile uğraşırken kendisinin bundan haberi yoktu. Oysa sıkıntılarında koştukları ilk kişi her zaman Junmyeon olmuştu.

- Ne demek önemli değil Jongin. Kardeşim kaçırılmış. Büyük ihtimalle siyah takımlı iri yarı adamlar gelmiştir Minseok için. Ya bir şey olsaydı. Önemli değil mi bu şimdi.

Junmyeon Jongin cevap versin diye gözlerini onun üstünde tuttu. Jongin ise abisine bakamıyordu. Minseok araya girmeye çalıştı. Abisinin gözlerini görene kadar da gayet iyi gidiyordu. Junmyeon kırgınlıkla bakıyordu ve bu sinirli olmasından da beterdi. Üç kardeş de birbirini üzmeyi hiç istemiyordu.

- Hyung önemli değil çünkü kaçıran kişi tanıdıkmış. Hem senin öğrettiğin her şeyi de uyguladım.

Minseok abisine şirinlik yapamaya çalışıp hafifçe gülümserken Junmyeon'un tek bir mimiği bile hareket etmemişti. Kimin kaçırdığını da biliyordu, öğrenmişti. Aslında gelmeden önce bir çok şeyi öğrenmiş bir çok kişi ile konuşmuştu. Jongin ve Minseok'u buraya öylece göndermemişti. Aslında Kyungsoo'nun babasını tanıması tamamen tesadüftü. İş ile alakalı olarak tanıyordu sadece pek bir konuşmuşlukları yoktu ama yine de tanıyordu işte ve Minseok'u kaçırdığını öğrenince de aramaktan çekinmemişti. Adamın Minseok'un onun kardeşi olduğundan bihaber olduğunu da o zaman öğrenmişti zaten.

Now or LaterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin