Bırakın Kıracağım Bu Masayı

233 18 15
                                    

yeni bölüme hoş geldiniz... Hunhan'ın sonunu öğrenmek istiyorsanız sayfayı kaydırabilirsiniz. Umarım bölümü beğenirsiniz.

yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar

Her söylediği sözde ona biraz daha yaklaşan kıza tiksinerek baktı. Bir zamanlar ona aşık olduğuna da onun yüzünden aşka küsmüş olduğuna da inanamıyordu. O kadar acımasızdı ve o kadar acımasızca konuşuyordu ki Luhan daha fazla dayanamadı dibine kadar giren kızı hızla iterken inandığı tek şeyi yüzüne bağırdı.

- Bırakmayacak!

Kızın yere düşmesini umursamadan tüm gücü ile bahçe kapısına koştu sonrasında. İçinde öyle tarif edilmez duygular vardı ki. Ne zaman yaşamak istese bu kız yeniden karşısına çıkıyordu ve onu bir ölüden farksız yapıyordu. Tam tüm cesaretini topluyordu ve bu kız yine çıkıyordu ve tüm cesaretini alıyordu. Tek bir kırıntısına kadar. Buna daha fazla izin veremezdi. Kendisini kolayca oynatabileceği bir kukla gibi göstermişti kıza ve bu kız bir kuklayı nasıl kontrol edeceğini o kadar iyi biliyordu ki. 

Nefes nefese kalana kadar koştu...Aslında kendi düşüncelerinden kaçtığını ve onlardan uzaklaşmaya çalıştığının farkındaydı. Korkularının üstesinden ne olursa olsun gelemiyordu ve onun da bunu bildiği için kendisinin üstüne geldiğinin farkındaydı. Yalnızlıktan o kadar çok korkuyordu ki ya da sevdiklerinin onu bırakmasından. Bu onun her zaman zayıf yönü olacak ve hep buradan vurulacaktı bunu biliyordu.

Nefesinin yetmediğini ve vücudunun yalpaladığını hissettiğinde yavaşladı. Kendini durdurmaya çalıştı. Gözlerinden akan yaşları yavaşladığı zaman yeni yeni fark etmeye başlamıştı. Kalbinin sıkıştığını ve boğulduğunu hissetti artık adımları normal hatta yavaş denebilecek bir hıza düştüğünde. Savsak adımlarla yürümeye başladı kaldırımda. Gözlerinden yaşlar hala akarken düşüncelerinden kaçmanın yararsız olduğunu fark etti. Yağmur çiselemeye başladığında ise şanslı olduğunu düşündü. Onunla ağlayacak birilerine sahipti. Luhan o an fark etti rol yapmanın ne kadar yorucu olduğunu. Her zaman iyiymiş gibi yapmak zordu ya da sorunlarla tek başına uğraşmak. Korkuları ile tek  başına savaşmak zordu arkadaşlarına belli etmeden sorunları çözmeye çalışmak. Yalnız olmak onun en büyük korkusu iken kendi kendini nasıl da yalnız bırakmıştı. Birileri gidecek korkusu ile kendisini en büyük korkusunun içine atmıştı. Yalnızlığın...

Gözleri yerdeyken kaldırımlar arasından açmaya çalışan çiçeklere takıldı gözleri mor ve sarı renkteki kaldırım taşlarını süsleyen çiçekler. İç çekti derince ve hızını arttıran yağmur ile ellerini cebine soktu. Sonunda o kızın söylediklerini düşünmüyordu çünkü aklına başka bir şey gelmişti. Aklına Sehun gelmişti. Ne olursa olsun inanılmaz olan Sehun... Onu sevdiğini bütün kalbi ile gösteren Sehun ve okyanus gibi kokan Sehun... Gitmeyeceğine emin olduğu kişi. Yüzünde huzurlu bir gülümseme oluşurken birkaç adımın sonunda durdu. Üstü sırılsıklam olmuştu ve saçlarından yüzüne su damlaları akıyordu. Gözlerini kapattı bir süre huzurla ve daha sonra açtığında etrafına baktı. İnsanlar yağmurdan kaçmak için koşturuyorlar ve bazıları da kafelere giriyorlardı acele ile. Luhan ise o kadar huzurlu hissediyordu ki... 

Birden omuzlarında hissettiği şey ile irkildi. Gözlerini kapatırken gülümsedi fakat ağlayacak gibi hissediyordu. Onun burada olmasını beklemiyordu ama o gelmişti. Onu bırakmayacağını söylemiş ve sözünü tutmuştu. 

Omuzlarından tutup onu kendine çevirdiğinde gözlerini açtı ve görmek istediği yüze baktı. Sehun... O da sırılsıklam olmuş ve saçları hafif kıvırcıklaşmıştı. Ama inanılmaz görünüyordu yüzündeki gülümsemesi ile. Luhan daha çok gülümserken kollarını Sehun'un beline doladı ve başını onun göğsüne yasladı. Sehun'da anında ona sarılmış ve başını onun başına yaslamıştı. İkisi de yağmurun altında birbirlerine sarılırlarken yanlarından telaşla geçen insanlar umurlarında olmamıştı. Yağmurdan kaçma telaşına da girmemişlerdi. İkisi de  o kadar huzurlu hissediyordu ki... 

Now or LaterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin