(Medya Burçe)
İyi okumalar💘
_______________________🌙
Kafama taş gibi birşeyin atılmasıyla şaşkınca kalkıp etrafıma bakındığımda yatağımda orta büyüklükteki bir taşı görmemle kaşlarımı çattım.Ulan bu nee.Bir gün de normal güneş ışıklarının gözüme girmesiyle uyansam ya.Ama yok
Taşı elime aldım ve açık camıma doğru ilerledim.Yağmur sarı saçlarını eline dolamış sinirle yukarı yani bana bakıyordu.
Taşı tam kenarına isabet ettirip fırlattım''Salak mısın yav sen.Bi uyutmadın oruç oruç.''Diye bağırdım.
O da sinirli olmalıydı ki saçlarını çekiştiriyordu.
''Hemen aşağı gel çabuk.''Diyip ayaklarını yere vurmaya başladı.
Pijamalarım uygun olmasa da değişmeye üşendiğim için aşağı indim.Yanına gidip saçlarını ellerinden kurtardım''Kafamı yardın lan öküz,noldu?''diye sitem edince beni kollarımdan tutup mahalledeki çardağa götürüyordu.Evet civcivli pijamalrımla hem de.Ama umursamazdım böyle şeyleri.Sonuçta bana alışıklardı.Çardağa getirdiğinde kollarımı bırakıp oturdu ve anlatmaya başladı''Efe...onun sevgilisi varmış.Hem de mahallenin sürtüğü Ebruyla.''diyince ifadesizce birkaç saniye baktım ve sonra kahkaha atmaya başladım''Ayy hiç güleceğim yoktu.''
Diyip yanına oturunca gözlerinin dolu olduğunu gördüm.Şaka değildi yani.Kollarımı ona sarıp teselli etmeye başladım''Koçovalı saçmalama abimin onla ne işi olur yahu.''
Dedim.Kollarını çekip gözlerini gözlerime çevirdi''Onları biraz önce sarılırlarken gördüm diğer mahallede,dinledim konuştuklarını birbirlerini sevdiklerinden bahsettiler.''diyince ağzım açık onu dinledim.
Ebru bizim mahallenin şeyiydi işte.Mahalledeki herkes ondan ve ailesinden nefret ederlerdi.Abimde sevmezdi ama Ebruyu sevdiğini asla düşünmezdim.
Hiçbir şey demeden öylece sarıldık.
Abime bunun hesabını sonradan soracaktım.
Hiçbir insanın ağlamasına dayanamazdım,ki bu benim arkadaşımsa asla.Onu baya teselli ettikten sonra eve geçmiş üstümü değişmiş ve Efeyi aramak için telefonumu arıyordum.
En son onu renkli çizgili çorabımın içinde bulmuştum.Orda ne arıyor diye sormayın bilemem.Efeyi arayıp nerde olduğunu sorduğumda Halil amcanın kafesinde olduklarını öğrendim.Halil amca mahallenin en tontonuydu.Şirin bir kafesi vardı arada gidip yardım ederdim.
Hemen evden çıktım ve yola koyuldum.Giderken Arife teyzeyi kapının önünde kuran okurken görünce şaşkınca yanına ilerledim''Arife teyze nabıyon bacım?''diye saçma bir soru yöneltince bana dönüp''Kuran okuyorum yavrum sen?''
Diyince gülmemek için ağzımı kapattım ve sonra konuştum''Çarpılcan bu gidişle valla,önce herkesin arkasından dedikodu et sonra kuran oku.''Diyip laflarını duymadan koşarak kaçtım.Sonra oruç olduğum aklıma gelince durdum,enerjim tükenirse ya?
Hemen mahallenin karşısında bisiklet süren iki veletten birine ıslık çalınca bana doğru sürdü.
''Noldu Burçiçek hanım?''diye sorunca kafasına iki tane geçirip''Burçe oğlum,Burçee.Bana piskilet lazım iki dk beni Halil amcanın dükkana bırak hade.''Diyip atladım arkasına.Sonunda gelince atlayıp dükkana girdim.Efe ve mahalleden onun yaşlarındaki birkaç kişi muhabbbet ediyorlardı kafede başka kimse yoktu.Onlara doğru ilerlerken beni fark etmiş selam vermişlerdi ellerimi masanın iki tarafına sertçe vurup abime odaklandım''Konuşmamız gerek.''dedim.
Tek kaşını kaldırıp''Konuş''dedi.
Masadakilere bakıp kapıyı gösterdim''Siz çardağa geçin Efe gelir oraya.''diyince itiraz edeceklerdiki nasıl baktıysam hemen susup kalkıp gittiler.Bende bir yere oturdum.Abim hâla bana tek kaşıyla bakıyordu.
''Uzatmıycam sende tek soruma tek cevap vericeksin,oky?''diye sordum.Sorum karşısında şaşırdı ama yine de kafasını salladı.
Hemen sordum''Ebruyla sevgilimisiniz?''
Gerildiğini anlamıştım,birkaç saniye suratıma bakıp konuştu''Sen ne-..''sözünü kesip sinirle''Tek soru tek cevap.''Derin nefes alıp gözlerini kapattı''Evet.''
Duyduğum şeyle yerimde donakaldım.Yağmur doğru görmüştü.O kızı kendine nasıl yakıştırmıştı lan.Neden yapmıştı böyle bişeyi.Hiç mi düşünmemişti kim ne söyler diye.
Birşey söylemeden yavaşça kalktım ve kafeyi terk ettim.Tabiki onları bir araya getirmemek için elimden geleni yapacaktım.Hemen Ebrunun evine gittim ve onu mahallenin arkasındaki araziye çağırdım.
Kısa süre sonra kısa eteği ve sıfır kollu göbeği açık birşeyle kırmızı rujunu sürmüş sırıtarak geliyordu.Bana yaklaştıkça ona tokat atma isteğimi bastırdım.Karşıma geçip gevşekçe güldü ''Noldu tatlım neden beni bu boş yere çağırdın ha?''diye sorunca tiksinerek ima ettiği şeyi yok saydım ve dayanamayıp boğazından sıkıca tuttup.Ellerimi elleriyle tutup çekmeye çalışırken yaptığı şey nafileydi çünkü sinirlenince gözüm bir bok görmezdi.''Bana bak küçük sürtük oruç oruç beni deli etme.Efeden derhal ayrılacaksın.Anladın mı beni lan?''diyerek daha çok sıkıp sonra yere fırlattım.Boğazını tutup öksürürken eteği açılmış ruju dağılmış boğazında kırmızı şeritler vardı.
''Se..sen delirmişsin!''diyerek öksürdü.
Yanına yaklaşıp saçlarını elime doladım''Tamam mı?Ney duyamadım?''diyerek beni onaylamasını beklerken korkarak kafasını salladı.''Ha bide nedenini sorarsa ben parayla sevgili buluyorum dersin,Ne de olsa yalan değil.''Diyip gittim.
Yağmura mesaj atıp işi hallettiğimi söyledim.
Yine yorulmuştum be.Kısa oldu bb
Bide büyüyoz haaa okuma oranı yükseliyo.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİKANLI KIZ/TAMAMLANDI
HumorBir mahalle düşünün, adım attığınız her yerde deli dolu şeylerin olduğu bir mahalle... Ve bir kız düşünün mahallenin Delikanlı denilen kızı. Mahalleye dadananları dövebilen... Aşkın 'a' sını bilmeyen delikanlıya iki gönül konuyor. Kız ise kimseni...