İyi okumalar🌙
________________&
3 hafta sonra
Burçeden.
Herşey çok çabuk geçmişti. Gelişmişti...
Abim ve Yağmur sevgili olmuştu.
Herşey genel olarak iyiydi. Abim ve Yağmur sevgili olunca bizde onun ortamlarına yavaş yavaş girmeye başlamıştık. Bu nedenle Kağanla da o ortamlarda sıkça karşılaşıyorduk. Ona olan öngörüm azalmıştı. Bu süreçte Polatla biraz uzaklaşmış olsamda umursamıyordum. Aslı hergün Polat'ı izleyip duruyordu.Nisa da hep bizimleydi.Aslıya en çok o destek olurdu. Yks sınavına az kalmıştı. Hergün düzenli olarak ders çalışıyordum. Okul artık bitmişti. Boş vakitlerimde ise abim lerle dışarıdaydık.
Cem abim yine sevgili yapmıştı. Kız gerçekten de güzeldi. Ama onlar sadece gönül eğlendirmek için çıkıyorlardı. Kağan ise.. Hergün bana aşkla bakan gözlerinde nedensizce takılı kalıyordum.
Değişik hislerdi. Nisa saptı. Ama mutluydu. 2 haftada onu özlediğimi hissetmiştim. Eğer onda öyleyse Yağmuru 2 hafta görememek beni deli ederdi.
Sonunda test kitabımı bitirip masanın üstüne gelişi güzel fırlattım. Aralıksız 4 saat ders çalışmak yorucuydu.Ama psikolog olmak istiyorsam bol bol çalışmam gerekiyordu.
Kapının yavaşça tıklatılmasıyla 'gir'dedim.
Efe kapıyı açıp sırıtarak bana baktı. Ders çalışmam ailemin hoşuna gitmiş gözleri yaşarıyordu. Efe'ye niye geldin der gibi baktım ve yatağıma sırt üstü zıpladım.
"Sevgilimle sahile gidicez sende gelme bence ama sorayım dedim bi. "
Göz devirip el hareketi çektim. "Gelmiyorum sie. "
Olumsuz cevabımı duyunca sırıtıp yanıma geldi ve yanağımı sıkıp çıktı gitti.
Efe biraz daha uslanmıştı. Gergin değildi eskisi gibi. Yağmurun herşeyine karışıyordu. Yağmurda bundan hoşnuttu.
Ben ise 3 haftadır fazlasıyla durgundum. Yaptığım hiçbirşeyden zevk alamıyordum.
Telefonumun titremesiyle elime aldım. Gelen mesaja baktım.
PolatCakır-Müsaitsen parkta buluşalım.
-Saat kaçta?
PolatCakır-Saat 15.30 uygun mu?
-ok.
Tekefonumu kapattım ve yatağa bıraktım. Neydi bu şimdi?
Bir anda neden böyle buluşmak istemişti.
Saat henüz 14.00 'di. Dolabımı açıp içinden siyah tişört ve siyah yırtık kotumu giydim. Saçlarımı gelişigüzel bağlayıp siyah çoraplarımı giydim.Odamdan çıkıp aşağı indiğimde Cem abim karizmalığını konuşturmuş parfümünü sıkıyordu. Islık çalarak yanına ilerledim.
Bana dönüp havalı bir şekilde sırıttı. Sinsice gülümseyip yanına yaklaştım.
"Ne bu yakışıklılık? "
Söylediğim hoşuna gitmiş gibi 32 diş gülümsedi ve gömleğinin yakasını silkti.
"Abin yengenle buluşmaya gidiyor güzelim. "
Göz devirip kafamı iki yana salladım.
Bana doğru eğilip sarılınca sırıtıp özenle fönlediği saçlarını elimle karıştırdım. Hemen geri çekilip sinirle bana baktı. Aynaya gidip saçlarına bakarken hızla beyaz ayakkabılarımı giyip kaçtım.
"Kaçma lan buraya gel. Bittin sen kızım"
Söylediklerine gülmemek için daha hızlı koşmaya başladım. Arkamdan hızlanan adımlarını duyuyordum. Benden daha hızlı koşuyordu lanet olası.
Sokağın başına gelince durdum. Abimde hemen arkamda belirdi. Durma sebebim ise diğer mahalleli lerin önümü kesmiş olmasıydı.
Yaklaşık 8 kişilik bir grubun başındaki Kemal'i görmemle göz devirdim. Abim önüme geçip beni arkasına aldı. Kavga olacaktı. Abimin dayak yemesini istemediğimden en kuvvetli ıslığımı çaldım.
Bu bizim aramızda bir tür kavgaya çağırma eylemiydi.Biraz sonra hem karşıdan gelen 5 sağ ve sol sokaktan gelen 4,4 ve benim arkamdaki 4 kişiyle toplamda 17 erkeğin gelmesiyle Kemal'lere döndüm. Sırıtması yavaşça solmuş kaşlarını çatmıştı.
Sırıtarak ona bakmaya devam ederken gözleri beni buldu. O da aynı sırıtmayla bana bakınca ters birşeyler olduğunu anlamıştım.
Ciddiyete bürünüp kollarımı bağladım. Abimin eski sevimli hali gitmiş yerine hiç olmadığı kadar sert bir ifade gelmişti.
Kavga pek sevmezdim genelde. Fakat bunu karşı taraf başlatırsa devamını getirirdim.
Saate baktığımda 14.15 olduğunu gördüm. Polatla buluşmama daha vardı. Anlam veremediğim şey ise Kemal'in birşeyler planladığıydı.
Onlarla düşman olma sebebimiz çok değişik bir şeydi. Kemallerle önceden iyi anlaşırdık fakat sonra işler değişti.
Kemal mahallede bir kızı sevmeye başlamıştı. Kız ortamımıza girdikçe daha samimi olmuşlardır. Kemal kıza aşıktı birgün onu sevdiğini söyleyecekken kızın Cem abimi sevdiğini öğrendik.
Cem abim ise o kızı istemedi. Sırf Kemal onu seviyor diye. Sonra kız her seferinde ağladı.Birgün dayanamayıp mahalleden taşındı. Kemal hep abimi suçladı. Onun yüzünden sevdiği kızı göremediğini söyledi.
Sonra büyük bir kavga oldu. O kavgada mahalle ayrıldı. Herkes kimin tarafında olduğunu belirledi. 2 senedir de düşman olarak anılıyoruz.
Kemal o kavgadan sonra büyük bir intikam alacağını söylemişti abime. 2 yıldır bir bok yapmadığı için unuttuğunu düşünmüştüm. Fakat bana 'İnsanlara güvenme' dedikten sonra anlamıştım bir haltlar yediğini.
Abimin cümlesiyle dikkatimi onlara verdim"Ne o canın dayak mı istiyo Keman? "
Cem'in alaylı cümlesiyle somurttum. Her ne kadar çok kişi olsakta kavga etmelerini istemiyorum. Abim ise kavgayı başlatmak için elinden geleni yapıyor.
Kemal sinirini belli etmemek için alayla sırıttı.
"En son kolunu kıt diye kırmıştım. Akıllanmamışsın bakıyorum."
Cümlenin saçmalığıyla gülmemek için ağzımı kapattım.
Abim ise yangına körükle giderek en hassas cümleyi kullandı.
"Ben de 2 yıl önce sevdiğini kaçırtmıştım. " gülerek söylediği cümle son damla olmuş olmalıydı ki Kemal yumruk yaptığı elini havaya kaldırdı. Abim tam elı tutacakken ondan önce biri davranıp sertçe yumruğu tuttu.
Fazlasıyla aksattım. Umarım beğenirsiniz.
Bundan sonra düzenli olarak bölümler gelmeye devam edicek.
Yazım hataları sonra düzenlenecektir.
Bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİKANLI KIZ/TAMAMLANDI
HumorBir mahalle düşünün, adım attığınız her yerde deli dolu şeylerin olduğu bir mahalle... Ve bir kız düşünün mahallenin Delikanlı denilen kızı. Mahalleye dadananları dövebilen... Aşkın 'a' sını bilmeyen delikanlıya iki gönül konuyor. Kız ise kimseni...