page:15

2K 202 168
                                    

Verdiği taktik şu; Onunla birlikte görevdeyken ona gelen bir şeyi engelleyip, bayılma numarası yapmadan önce duygusal bir konuşma yapıp, onu etkilemem.
Hayatımda duyduğum en saçma taktik.

Odasından çıkarken Chuuya'yla karşılaşmıştım ama tepki bile vermeden yanımdan geçince sataşma gereği duymadım.

Odama geçip koltuğuma oturduğumda dışarıyı seyretmeye başladım.
Gelip geçen insanlardan sonra gözüme Chuuya takıldı ve yanında da o küçük yavşak vardı.
Chuuya en son Mori'nin yanında olduğu için tekrar oraya gitmek zorunda kaldım.
Tıklatmadan açtığım kapı yüzünden görmek istemeyeceğim şeyleri görüp duruyordum.
Mori-san Elise'ye yemek yediriyordu.

"Mori-san."

"Dazai, önemli bir konu mu var?"

"Evet, az önce Chu-."

"Dur sen sormadan anlatayım. Az önce Chuuya izin istemek için geldi. Bende çok fazla çalıştığı için bu günlüğüne izin verdim."

"Tachihara?"

"Onun meselesini bilmiyorum, herhalde birlikte bir yerlere gidiyorlardır. Belkide bir randavu?"

Gülüp eti kesmeye başladığında kaşlarımı çattım.
Bunun olmasına asla izin vermem.

"Hadi takip edelim o zaman!"

"Edelim mi?"

"Bu gün işim yok Elise-chan'da sadece yemek yemek istiyor. Yani seninle geliyorum."

"Sen patronsun farkında mısın?"

"Kılık değiştirebilirim."

Bunu kast etmemiştim ama.
Sırıtıp bir odaya gittiğinde iki dakika boyunca çıkmasını bekledim.
Elise ikinci pastasını bitirdiğinde en sonunda çıkabilmişti.
Bir postacı kılığına girip saçlarını bağlamıştı.

"Dikkatli bakmadıkları sürece tanıyamazlar. Sende değiştir hadi!"

Kolumdan tutup az önce çıktığı odaya sürüklediğinde daha çok somurtuyordum.
Saçma bir şekilde şapka takmak zorunda kalmıştım ve garip laciver bir ceket giydirmişti.
Gülüp yakalarımı düzelttiğinde aynada kendime baktım.

"Böyle magazinden kaçan ünlülere benzedin ama yakından bile tanıyamazlar."

Bu bir hataydı.

daybookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin