Aşağıya indiğimizde neden asansör denen lanet şeyi kullanmadığımızı sorguladım. Uzun bir süredir aramızda gergin bir hava vardı ve bu beni rahatsız ediyordu.
Nefesimi verip ellerimi ceplerime yerleştirdim.
"Konuş."
"Lafı uzatmak istemiyorum; Chuuya-san'dan hoşlanıyorsanız neden ona çıkma teklifi etmiyorsunuz?"
Çok ani oldu ama şaşırmadım.
"Bu kanıya nereden vardığını merak ediyorum."
Nerden öğrendiğini aslında umrumda değil ama şüpheli davranışları var.
Ya Mori-san ile beni konuşurken duydu ki bu olası bir ihtimal.
Ya da sadece fark etti.
Kendi zekasını kullanarak öğrendiğine inanmak zor.
"Aslında biraz üstünde düşününce fark ediliyor. Az önce Mori sensei'in odasındayken de bunu doğrulamış oldum."
"Yani benimle konuşmayı isteme sebebin bu mu?"
Uzaktan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama onu sadece konuşmamla bile korkutabiliyorum.
"H-Hayır tabii ki. O günkü geceden beri Chuuya-san biraz depresyonda, bu gece içmeye gideceğini söylemişti bende biraz endişeleniyorum. Bu yüzden gece bende gelecektim ama acil bir görevim çıktığı için muhtamelen gidemeyeceğim. Cidden bir sorun olursa diye adresi vermek istiyordum."
İşte buna şaşırırım.
"Pekala, verebilirsin."
Cebinden çıkardığı kağıdı elime bırakınca sırıttım.
"Teşekkürler!."
Teşekkür edip yanımdan ayrıldığında kağıtta yazan mekana baktım.
Daha önce gittiğimiz yerdi sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daybook
Non-Fiction"Şunu okumayı keser misin?" [soukoku] [bungou stray dogs] [tamamlandı]
