page:16

2K 203 147
                                    

Sonunda şirketten çıkabildiğimizde onları takip etmeye başlamıştık.
Yolda konuşuyorlardı ama ne konuştuklarını anlayamıyordum.

"Bir bara giriyorlar."

"Görüyorum..."

Önden Mori sensei arkadan ben girdiğimde onlar çoktan bir masaya oturmuşlardı.
Nedense ihanete uğramış gibi hissediyorum.

Barmenin önündeki masalardan bir tanesine oturduğumuzda Mori-san bir şeyler sipariş ediyordu.

"Buraya içmeye gelmedik."

"Onlar içiyor yani bizde içebiliriz. Hâla yaşıt değilsiniz içmeniz ne kadar doğru?"

"Bunu onlara sormaya ne dersin?"

Verdiği gözlük yüzünden bazı şeyleri çok net göremiyordum.

"Ne yapıyorlar?"

"Hiçbir şey, konuşmaya devam ediyorlar. Sanırım bir şeyler de sipariş etmediler."

Konuşmasının ortasında gelen içeceğini eline alıp çapraz oturmaya başladığında barmenle bakışıyorduk.

"Afedersiniz,"

Kim tanımıyorum ama muhtamelen beni tanıyor.
Sesimin tonunu ayarlayıp gözlüğümü biraz aşağı çektim.

"Ne istiyorsun?"

"Siz şu ünlü polisiye yazarı ***** değil misiniz? Geçenlerde imza günü yapmıştınız hatta."

O kim hiç bir fikrim yok.

"Kesinlikle, yeni bir roman yazıyorum. Değişik bir atmosfere ihtiyacım var. Beni rahatsız etme."

"Tabii efendim, içecek isterseniz çekinmeden söyleyin. Bizden. Bir de imza alabilir miyim?"

"Hayır,"

"Dazai-kun bu tarafa geliyorlar."

Mori sensei yönünü bu tarafa çevirince içecekten bir yudum daha alıp yüzünün belli olmaması için masaya yakınlaştı.
Ceketin şapkasını hiç çıkarmadığım için kendimi tebrik ediyorum.
İndirdiğim gözlüğümü tekrar yukarı kaldırdığımda Chuuya yanıma oturmuştu.
Siktir.

"Chuuya-san benim şirkete gitmem gerekiyor. Bu akşam sizin için uygun mu?"

Ellerini masada birleştirdiğinde gülümseyip cevap verdi.

"Benim için fark etmez,"

Gitmek için Mori-san'ı dürttüğümde cebinden çıkardığı parayı masaya bıraktı.
Arkamdan yavaş adımlarla gelirken gözlüğümü çıkartıp gömleğime geçirdim.

"Bir an için yakalanacağımızı sandım."

"Bu gece ne yapacaklarmış?"

"Bir yere gidecekler ama neresi bilmiyorum."

"Tachihara'ya bu gece için bir görev ver."

"Karşılığında?"

"Ne istiyorsun?"

"Küçük bir iyilik sadece, festivalde güvenliği senin tutmanı istiyorum."

"Neden?"

Bu korkunç bir iyilik.
Ve çok sıkıcı.

"Çalışanlarıma değer veririm, senin ihtiyacın olduğu gibi onlarında biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Sadece bir geceliğine yapacaksın."

"Anlaştık,"

"Güzel."

daybookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin