zero

629 53 29
                                    

Küçüklüğümden beri duyduğum bir şey var.

"İyi bir çocuk ol."

Bu cümle her daim kulaklarımda çınlıyor, gözlerimin önünde dalgalanıyor.
Sanki içime girmeye çalışıyor fakat içim almıyor. Midem bulanıyor başım çok ağrıyor.

Annem devamında şunları söylüyor.
"Kalbinde iyiliğe bolca yer açmalısın. Çünkü daima iyiler kazanır. Bu hiç sekmez ve değişmez."
Kaşlarını şeytanla yüz yüze gelmiş gibi çatıyor. "Kötü düşünceleri yok et. Onların seni ele geçirmesine izin verirsen ateşten bir girdabın içinde sonsuza kadar yanarsın."

Onunla her konuştuğumda aynı kelimeleri kullanıyor. Harfi harfine aynı cümleleri kuruyor. Şaşırmıyor, eksiltmiyor.
Belki ezberledi bu birkaç kelimeyi belki de unutamayacak kadar çok tekrar etti.
Bazen o çiçekli kanepesinde titreyerek bana öğüt verirken içimden tekrar ediyorum söylediklerini.
Çünkü harfi harfine bende ezberledim cümlelerini.

Küçük bir alışkanlık. Ezberledim annemin sıkıcı şiirlerini.
Cümlelerin sonu belli.
Hepsi bir kapıya çıkıyor.
Her bir harf aynı şarkıyı okuyor.

İyi bir çocuk olmak.
Hata bulundurmamak.

Neden bu kadar önemli diye sormadan edemiyordum küçükken.

İyi bir çocuk olmazsan şeker alamazsın ve kimse seni sevmez dediler.
Sadece bunlar değil. Eklemeye devam ettiler.
Eğer birine kötülük yaparsam cezalandırılırmışım ve diş perileri bana sonsuza kadar küsermiş.
Büyüklerin sözünden ayrılırsam canavarlar beni uykumda kaçırabilirmiş.

Annem ve babam.

Hep böyle söylediler.

İyi olmayanları kimse sevmez miydi gerçekten?
İyilik bir seçim miydi?
Yoksa derinlerden gelen seçemeyeceğimiz bir duygu mu?
İyilik nelerdi mesela? Ne yaparsan iyi olurdun? Ya da neleri yapmazsan?

Hoşgörülü olmak mıdır iyilik?

Ya da alçakgönüllü?

Yoksa nazik ve yardımsever olmak mı?

Bunların cevaplarını merak ettim hep.
Benden ne istediklerini hep merak ettim.

Daha sonra yavaş yavaş öğrendim.

Notlarınız güzelse iyiydiniz.
Küfür etmediğinizde de iyiydiniz.
Okuldan kaçmadığınızda iyiydiniz.
Sigara içmiyorsanız iyiydiniz.
Kurallara harfiyen uyuyorsanız iyiydiniz.
Yaramazlık yapmadığızda iyiydiniz.
Kavga etmediğinizde iyiydiniz.
Ailenizi dinlediğinizde iyiydiniz.
Öğretmenler sizi seviyorsa da iyiydiniz.
Boş hayallerin peşinden yürümediğinizde iyiydiniz.
Nefes alan her bir canlıya sevgiyle yaklaştığınızda iyiydiniz.
Kocaman gülümsediğinizde iyiydiniz.

Büyüdüm ve bunların hepsini yaptım.

İyi olarak tanımladıkları her şeyi yaptım ve iyi bir çocuk oldum.

Bir şekilde iyiydim.

Gülümserken iyiydim.

Arkadaşlarımla konuşurken iyiydim.

Ailemin yanında iyiydim.

Ama ben... gerçekten iyi miydim?

Hatalar yapıyorum.
Küçük...
Ama birleştirildiğinde boyumu aşıyor, göğe değiyor heybetiyle kuşları kaçırıyor.
Kimse görmüyor ve kimse bilmiyor.
Saklanıyorum.
Gündüz gölgemin, geceleri sokak lambalarının altına.
Sonra annemin üzerime giydirdiği temiz formamın arkasına.

Saklanıyorum.
Saklanıyorum binlerce maskenin ardına.

Biliyorum.
Ben iyi değilim.
Cennetteki yerimi çoktan teptim.

Senin nefret ettiğin, bahsederken yüzünü buruşturduğun her şeyi yapıyorum anne.
Sen beni cennette bil.
Ben çoktan cehenneme yürüyorum.
Ve şimdiden kızıl sularda boğuluyorum.

Ve şimdiden kızıl sularda boğuluyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

04.09.20

Sick Thoughts | SoobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin