15- Beklenen Tanışma

27 4 2
                                    

Seokjin pazartesi günkü sunum için okula gitmiş ve daha sonra da Hyung Shik'in ders boyunca rezil bir sunum yapmasını çaresizce izlemişti. Dersin hocası ders bitiminde Hyung Shik'i keskin bir dille uyarırken, Seokjin onun umursamazca kafasını sallamasına iç geçirdi. Hyung Shik bazen mezun olmamak için elinden geleni yapıyordu.

"Gidelim hadi." dedi hocayla olan konuşmasını bitirip Seokjin'in yanına gelirken. Daha sonra da montunu ve çantasını eline almış ve Seokjin'le birlikte derslikten dışarı çıkmıştı.

"Bir dahaki sefere sunumunu daha ilk günden yapman için seni çalışma masasına bağlayacağım." dedi Seokjin uzun koridorda yürürken. "İnsan bari sunumda ne yazdığını bir defa da olsa okur. Ne biçim adamsın sen?"

"O kadar uzundu ki okumaya üşendim." dedi Hyung Shik sırıtarak Seokjin'in omzuna kolunu atarken. "Hadi gidip bir şeyler içelim. Sunumumun bitmesi şerefine ben ısmarlıyorum."

Seokjin onun bu rahat hallerine gözlerini devirmiş ve hemen ardından Hyung Shik'in onu kafelerden birine sürüklemesine izin vermişti.

İkili az sonra birlikte kalabalık kafeden içeri girmiş ve hemen ardından oturmak için boş yer aramaya koyulmuşlardı. Seokjin kalabalık bir grubun hemen yan tarafındaki boş masayı gördüğünde hızlıca oraya doğru ilerledi ve Hyung Shik de onun peşinden gitti. İkisi de masaya yerleşirken Hyung Shik montunu sandalyenin arkalığına asmış ve sonrasında Seokjin'e bakmıştı.

"Ne içmek istersin bebeğim?"

"Sıcak çikolata."

"Tamamdır. Hemen dönerim."

Hyung Shik hızlıca ilerleyip gözden kaybolurken, Seokjin çantasını açmış ve masaya bıraktığı kalın ders kitabını çantasının içine dikkatlice yerleştirmeye çalışmıştı. Tam bu sırada yanında duran Jae Won ile tüm dikkati dağıldı.

"Selam Seokjin."

"Ne istiyorsun?" diye sordu Seokjin ciddi bir ifadeyle hemen yanında dikilen çocuğa bakıp tersleyerek. Normalde oldukça kibar biriydi ama Jae Won ve onun gibilere zerre kadar tahammülü yoktu. Onlara yeterince katlandığını bile düşünüyordu.

"Merak etme. Seni rahatsız etmek için gelmedim."

"Ne için geldin o zaman?"

"Sana bunları vermek için."

Seokjin düz bir ifadeyle Jae Won'a bakarken, Jae Won önce çantasını karıştırmış ve hemen sonra da tanıdık kağıtları Seokjin'e doğru uzatmıştı. Seokjin not kağıtlarını Jae Won'dan alırken ciddi bir ifadeyle konuştu.

"Sırf notlarımı geri verdin diye seninle yemeğe çıkmayacağım. Öncelikle bu konuda anlaşalım."

"Tamam." dedi Jae Won garip bir tedirginlikle birlikte Seokjin'i yanıtlarken. "Ben de seni rahatsız etmeyeceğim bir daha. Kusura bakma."

Seokjin ondan hiç beklemediği sözler dudaklarından çıktığında şaşkınlıkla karşısındaki öğrenciye bakakalmıştı. Jae Won'un kafasına kocaman bir taş düşmüş olmalıydı. Zira Seokjin onun ancak bu şekilde akıllanacağını düşünüyordu.

"Peki."

"Hoşça kal."

"Güle güle."

Seokjin düz ifadesini bozmadan yanıtladığında Jae Won geldiği gibi gözden kaybolmuştu. Seokjin tek kaşını kaldırdı ve şüpheci bir ifadeyle hızlı adımlarla uzaklaşan Jae Won'un arkasından baktı.

NOTICE MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin