12.Bölüm: Banshee (Ölüm Meleği)

35.5K 1.5K 505
                                    

° Banshee (Ölüm Meleği) °

"Tek hedefimiz şuan orası..."

                                                                                 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                                 

Ders'ler hızlı bir şekilde geçtikten sonra bir günlük okul zamanı da bitmişti. Kızlardan ayrılıp günün yorgunluğu ile bahçeye çıkıp arabama doğru yavaş adımlar ile yeltendiğimde arabama yaslanan Sebastian'ı görmem ile adımlarımı hemen hızlandırdım.

Arabanın önüne yaslanmış gözlerini karşıya dikmiş umursamaz bir tavırla sigarası ile aşk yaşıyordu bildiğiniz.

Arabanın kapısını uzaktan anahtar ile açtım, arabadan çıkan ses ile Sebastian gözlerini bana dikti. Arabaya doğru yaklaşıp kapıyı açtım ve telefonumu yavaş bir şekilde bıraktım. Kapıyı sertçe kapattarak sinirimi belli etmeye çalışmam başaralı bir şekilde sonuçlanmıştı.

"Kızgınız ha?" Sigarasını yeniden ağzına götürüp bir nefes daha çekip o gri dumanları havayla birleştirdi. "Burada ne işin olduğunu sorabilir miyim acaba?" Kafasını yavaşça bana dönderip ağzından sigarayı çekti ve gri dumanı yeniden havaya bıraktı.

"Bu çocuğu sevdim, çok azimli ve tuttuğunu koparan birisi." Kaşlarımı çattıp kafamı anlamsız bir şekilde salladım.

"Ne?" Yeniden kafasını karşıya çevirdiğinde bende onla birlikte çevirdim. Karşıda Bora ve çetesi arabalarının önüne yaslanmış bizi izliyorlardı.

"Galiba çocuk benim neden burada olduğumu bilmiyor." Kafamı hızlıca Sebastian'a çevirdim.

"Ve bu onun hiç hoşuna gitmedi." Kafasını bu sefer bana çevirdi ve anlamaz şekilde kaşlarını çattı.

"Ne?"

"Beni araştırmak için bir sebep buldu." Kafasını bu sefer yeniden Bora ve çetesine dikti.

Ağzına yeniden sigarasını çekti. "Seni araştırdı ama ikimizin hakkında bir bilgi görmedi." Bu sefer kaşlarımı çatarak bende Bora ve çetesine baktım.

"Yani aynı babam gibi seni sadece sağ kol olarak biliyor." Kafasını Bora ve çetesinden çekmeden yavaşça salladı ve havaya sigarasındaki zehiri üfledi.

"Aynen öyle, ama baban kadar değil." Bu sefer şaşkın şekilde bakan ben olmuştum. Kaşlarım yeniden çatılmış ve cevap bekliyordum. Ağzına yeniden sigarasını çekip bu sefer üflemedi.

"Beni öğrenemez ama senide öğrenememesi uzun sürmez." Bu sefer bana kafasını çevirip cümlesine devam etti.

"Seni yeraltı mafya adamları gayet tanıyor biliyorsun, ve babanda onlardan bunu da biliyorsun ama en kötüsü Bora'nın babası babana ortak değil aslında." Karşımda şuanda ilk defa tedirgin olan bir Sebastian duruyordu.

Düşman Sınıflar Serisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin