yeni bir başlangıçla
bitecek ömrümüz."Sıkıcı."
Tolga kulağıma eğilip söylemişti bunu. Yüzünde böyle davetlerden nefret ettiğini yeterince ortaya koyan bıkkın bir ifade vardı. Etrafta şık kıyafetlerinin içinde bistro masalarının başında birbirleriyle muhabbet eden insanlar, sahte gülücükler saçanlar ve kimilerinin aşırı ilgi gösterilen ünlü sanatçılar, iş adamları ve siyasetçiler vardı.
Neredeyse kusacaktım.
Annem üzerindeki buz mavisi bol pantolon ve ince gömleğinin içinde bu ortama en çok yakışan insanlardan biriydi. Yüzünde tam da olması gereken bir gülümseme vardı.
Gerçekten hayranlık uyandırıcı bir güzelliği vardı.
Geçen ay önemli bir mimari dergide tasarıma kattığı yeni bir bakış açısıyla övülmüş olan şirketin sahibi olmanın haklı gururu vardı üzerinde. Paye Mimarlık son beş yılda epey bir ilerleme kaydetmiş ve rakipleri arasında ilk sıralara yükselmişti. Annem bu konu hakkında konuşurken konuşmanın en can alıcı yerinde "Bir kadın olarak," diye başlıyordu cümleye.
Bir kadın olarak çok şey başardım.
Tolga ile ikimiz öylece bistro masanın başında dikiliyorduk. "Sen böyle yerlere gelmezdin," dedim Tolga'ya dönüp.
Omuz silkti. "Sen geliyorsun diye."
Genelde ben annemin emriyle gelmek zorunda kalıyordum. Bütün gün hiç de içten olmayan bir şekilde gülümsüyor ve annem zorlamadığı sürece kimseyle konuşmadan eve geri dönüyordum.
Annemle bakışlarımız buluştuğunda gülümsememi emreden o bakışı gördüm.
"Hazal." dedi kibar bir sesle. Yüzünde bir tek benim gerçek olmadığını bildiğim gülümsemesiyle beni masasına çağırdı.
Yanındaki çift de gülümseyerek bana bakıyordu. Bu role uyum sağlayıp ben de gülümsedim ve sevgili anneme doğru yürüdüm.
Aman ne güzel.
"Merhaba Hazalcım." Kadın yüzünde anneminkine pek de benzemeyen samimi bir gülümseyle bana bakıyordu.
"Eda Hanım ve Erdinç Bey." Başımla selamladım. Abartılı bir içtenlikle gülümsedim. Bu yeni geliştirdiğim bir metodtu. Böylelikle kimsenin elini sıkmak zorunda kalmıyordum. "Sana bahsettiğim yeni projemizde birlikte çalışıyoruz."
"Memnun oldum."
Oysa bana bahsettiği herhangi bir proje yoktu. Bu sadece ufak yalanlardı. İnsanları normal bir anne kız olduğumuza inandırma çabaları.
"Geçen geceki performansına ikimizde bayıldık." Adam da karısı gibi gülümsüyordu ama pek de olaya vakıf durmuyordu. "Gerçekten nefes kesiciydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOST DÜŞMAN
ActionSiyasi bir oyunun kurbanı olmuş eski bir askerin aklanma mücadelesi, kimin dost kimin düşman olduğu bilinmeyen akıl almaz bir dünyayla kesişir. Ve aşk, tüm güzelliğiyle onu beklemektedir. "Korkularımın bir gün beni tamamen ele geçireceğini biliyor...