Siyasi bir oyunun kurbanı olmuş eski bir askerin aklanma mücadelesi, kimin dost
kimin düşman olduğu bilinmeyen akıl almaz bir dünyayla kesişir.
Ve aşk, tüm güzelliğiyle onu beklemektedir.
"Korkularımın bir gün beni tamamen ele geçireceğini biliyor...
hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur.
şems-i tebrîzî
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Melih.
Beş sene önce ölen abim.
Sıkı sıkıya bağlanmış ellerimin üzerlerindeki baskıya rağmen deli gibi titrediğimi hissediyordum.
"Ne?"
Mehmet Ali de en az benim kadar şaşkındı.
"Bak sen," diye geveledi. Kimse abimin bu kadar hızlı ortaya çıkacağına inanamıyor gibiydi. "Almışlar mı?"
"Yok abi. Mahallede görmüşler. Kardeşini arıyormuş. Bizim çocuklar paketleyip getirecek."
"Vay anasını be!"
Mehmet Ali yavaşça bana yaklaştı ve dizlerinin üzerinde çömelip yüzünü iyice bana yaklaştırdı.
"Beş senedir saklanan adam, bak nasıl da çıktı geldi biricik kardeşinin tehlikede olduğunu duyunca."
O, abim, beni takip ediyor olmalıydı. Yoksa bu kadar hızlı haberinin olması imkansızdı. Beş senedir gizli gizli de olsa yanımdaydı demek.
Ya da ben, öyle olmasını istiyordum. Bu canımı daha az yakardı.
"Duyguları adama nasıl da hata yaptırıyor dimi?" Eli kemerine sıkıştırılmış silahına gitti. "Adam eceline geldiğini bile bile geliyor."
Silahı eline alıp bana doğrultuğunda boğazımın kurduğunu hissettim. Abimi öldürecekti. Onu buraya çekmeyi başarmış, şimdi de onu öldürecekti.
Silahı indirdi.
"Abine bir sürpriz mi hazırlasak?"
Doğrulup ayaklandı. Ses tonu kahkaha atıyor gibiydi ama kesik kesik konuşması ve belli belirsiz titreyişi gözümden kaçmamıştı. Odanın içinde dönmeye başladı.
Zaferinin tadını çıkarıyordu.
Bileklerimi çözmenin bir yolunu bulmalıydım. Belki abime yardım edebilirdim. Bakışlarımı odanın içinde gezdirdim.
"Mesela ben tam kafana sıkarken abin içeriye girmiş olsun."
Güldü. Kontrolünü kaybetmiş gibiydi. Odanın içinde dolanıyor ve gülüyordu.
"Sonuçta beş yıldır bu günü bekliyorum ben."
"Memoli?" dedi Cahit tereddütle. Bir şeyler yolunda değildi. "Rahatlaman için, ister misin?"
Madde bağımlısı, diye düşündüm. Tıpkı Melih gibi. Yoksunluk çekiyordu. Aniden duyduğu heyecan bağımlılığını tetiklemişti.