B6.

715 39 33
                                    

Yandan asılmalı bilgisayar çantamın içine bilgisayarımı tıkıştırırken bir taraftan da maşalı saçlarımı tarayarak doğal buklelere dönüşmesini sağlıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yandan asılmalı bilgisayar çantamın içine bilgisayarımı tıkıştırırken bir taraftan da maşalı saçlarımı tarayarak doğal buklelere dönüşmesini sağlıyordum. Bu gün üniversitede hoca bize bir ödev verecekti ama içeriği hakkında hiç bir fikrim yoktu. Üniversite 2-ci sınıftım. Evet, şu 'ezik' tayfa...

Üstümdeki kıyafetime bakarak bu gün de güzel iş çıkardığımı düşünüp aynada kendime öpücük fırlattım. Sonra zıplayarak onu avucumla yakalayarak hayali bir şekilde üzerime sürmeye başladım. Hala hareketlerimi sorgulayan arkadaş kalmışsa onu acil tedaviye yönlendirelim. Ben normal değilim, arkadaşlar.

Üstüme kısa bir crop top, onun da üzerine ince, mavi bir hırka giymiştim. Altımda mavi-sarı çizgili, iki taraftan yırtmaçlı eteğim, onun da altında siyah converselerim vardı. Omzuma kadar inen siyah-kahve saçlarımı iri bukleler halinde bırakmıştım. Ben bu işi biliyüm!

Sıra makyaja geldiğinde gül kurusu likit allığımı elime alarak neredeyse gözaltlarıma gelecek şekilde yanaklarıma, burun üzerime baya sürdüm. Makyaj anlayışım buydu; bokunu çıkarana kadar allık sür! Hafif rimel ve parlatıcımı da sürdükten sonra nihayet çıkışa doğru geçe bildim.

 Makyaj anlayışım buydu; bokunu çıkarana kadar allık sür! Hafif rimel ve parlatıcımı da sürdükten sonra nihayet çıkışa doğru geçe bildim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Otobüsten inip üniversitenin binasına doğru yürürken ödevin ne olacağıyla ilgili kafamda teoriler üretiyordum. Heyecanlıydım çünki hocamız bunun diğerlerinden farklı olduğunu defalarca kez vurgulamıştı. Sınıfa girdiğim an gözlerimle en yakın arkadaşımı aramaya başladım. Dora'nın arka sıralardan el sallamasıyla ona doğru yürüyüp yanına oturdum.

"Naber, reis?"

"Hiç ya otlanıyoruz işte.." 'otlanıyoruz' da değil, 'otlanıyos' demiştim.

"O ne demek kız? Çiler, kötü yollara mı düştün sen?"

"Saçmalama be hemen!" Tezi çürüyünce bu sefer gözlerini kısarak bana bakmaya başladı.

"Bana bak, şu sapık hala yazıyor mu sana?"

"Bazen." Elini ünlü bir düşünür edasıyla çenesinin altına yasladı.

BALKON|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin