Bölüm Yirmi Bir
Sabah Emir abinin mesajı ile uyanmıştım. İzinli olduğumu söylüyordu. İtiraz edince engelledi beni. Şok içinde Yıldız ablaya maaşımı kesmeleri hakkında mesaj attım. Ardından o da itiraz edip engelledi. Sadece Eren seni engellemek istemiyorum diyerek beni sessize almıştı. Saçma bir sabaha uyanmıştım yani. Odada Rodos'un kokusu vardı. Derince iç çektim. Telefonum çaldı o anda. Nazenin teyzeydi. Hızla açtım. "Efendim anne?" dedim neşeyle. "İyi misin kızım?" dedi merakla. "Iyiyim anneciğim." dedim. Rahatça bir nefes verip güldü. "Akşam büronun beşinci yıl kutlaması var ve sende geliyorsun. İtiraz istemiyorum." dedi sert ses tonu ile. "Anne şimdi şeyde gelir. Ben hiç gelmeyeyim." dedim sıkıntı ile. Kızdı bana. Asıl karısı benmişim kocamın yanında olmam gerekiyormuş falan filan. Yiğit beni almaya gelecekmiş. Zorla kabul ettirip kapattı telefonu. Akşam üstü beşte başlayacaktı davet. Saat ise dokuzdu. Yatağımda oyalanmaya devam ettim. Olaf acıkıp hırçınlaşınca mutfağa gidip manasını katmıştım. Kendime tost yapıp meyve suyu ile karnımı doyurdum. Banyoya girip İpek'ten kuaför adresi öğrenmem gerekiyordu. Elbise gibi bir sorunum yoktu. Çünkü kimse beni burda gece elbiselerim ile görmemişti. Kuaför işine üşenip yüzümü buruşturdum ve vazgeçtim. Tostum bitince sekerek giyinme odasına gittim. Davet ortamlarını severdim. Teyzem ve eniştemin de iş yerlerinde sık sık giderdik. Ve gözler genelde Arın ile benim üstümde olurdu. Ancak bu sefer Arın yoktu.
Sıkıntıyla daha az açık elbise bakmaya başladım. Sonuçta Kadir Bey Amca olacaktı. Açıkçası umrumda olmazdı ama aynı zamanda göze de çok batmak istemiyordum. Elbisemi seçince banyoya girip uzun uzun duş aldım. Banyodan çıktığımda saat on ikiydi. Yiğit'in dört buçukta geleceğine dair mesaj atmıştı Nazenin teyze. Bornozum ile odaya dönüp yatağa uzandım. Daha çok vardı.
Saat ikiye gelirken hazırlanmaya başlamıştım. Hafif siyah göz makyajı yapıp mavi gözlerimi öne çıkarttım. Kuruyan saçımı özenle maşa yaptım. Kıvır kıvır olmuştu. Gülümseyerek kırmızı rujumu sürdüm. Dudağım daha dolgun,yüzüm daha olgun duruyordu. Gülümseyerek elbisemi giydim.
Altına beyaz bilekten bağlamalı topuklu ayakkabı giydim. Oldukça güzeldim. Eren'e ve Arın'lara mesaj atıp nasıl olduğumu sordum. Onlardan övgü alırken gülümsedim. Saat dört olmuştu. Telefonumun arkasına biraz para katıp evi kontrol etmeye başladım. Kapıları kapatmış ve Olaf için daha güvenli bir ortam yapmıştım. Zil çalınca yavaşça kapıya yürüdüm. Rodos'tu kapıdaki. Şaşkınlıkla ben ona,o da bana baktı. "Yiğit nerede?" dedim düz bir şekilde. "Benimle geleceksin." dedi değişik ses tonunu düzeltmeye çalışarak. Bal rengi gözleri dudaklarımda ve vücudumun açık kalan yerlerinde kalıyordu. "Telefonumu alıp geleyim." diyerek içeri gittim. Telefonumu alıp Olaf'ı öptüm ve kapıya geri gittim. Kapıyı kapatıp önüme döndüm ve Rodos dibimde bitti. Sırtımı kapıya dayadı. "Uzak dur benden." dedim kedi gibi çıkan sesim ile. "Olmaz." diyerek daha çok yaklaştı. Titrek bir nefes aldım. "Karına git." dedim ağlamamak için direnirken. "Benim karım sensin." dedi robot gibi. "Elif..." diyerek devam edecekken dudaklarını dudaklarıma bastırdı. İtmeye çalıştım. Ama ne geri çekiyordu ne de öpüyordu. "O benim karım değil. Yalandı." dedi dudaklarımın üstünden. "Nasıl?" dedim şaşkınlıkla. "Anlatacağım." diyerek öpmeye başladı. Hızla ittim. "Olmaz." diyerek arabaya bindim. Küfür ederek bindi arkamdan. Gözleri koyulaşmış sinirle nefes alıyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken sakin olmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İbrin | ilkler
Fiksi RemajaÖlen ailesinin ardından kendisine bakan teyzesine ve eniştesine olan minnet borcundan dolayı zorla evlendirilmeye razı olan ve İstanbul'daki hayatından kopup zorla Mardin'e getirilen bir kadın;İbrin Arca. İntikam için yanıp tutuşan bir adam;Rodos. B...