BÖLÜM 14🍟

10.7K 629 902
                                    

TAEHYUNG
Yoongi, üç defa sinir krizi geçirip, iki tane doktor dövmüştü. Jungkook onu tutmaya çalışmıştı ama ne fayda..

Hepimizin ağlamaktan gözleri şişmişti ama Jungkook'ta mimik bile oynamamıştı. Bu hali beni çok ürkütüyordu.

Yoongi, doktor dövmekten vazgeçip yere oturdu. Sabit şekilde bir noktaya odaklandı, kim bilir şu an aklından neler geçiyordu?

Jungkook, Yoongi'nin sakinleştiğini görünce tuvalete doğru ilerledi. Neden bu kadar sakin olduğunu merak ediyordum bunu sormak için  bende peşinden gittim.

Tuvalet kapısında durup biraz bekledim. İçeriden gelen ağlama sesi ve hıçkırıklar kalbime ok gibi saplanıyordu. İstemsizce gözlerim dolmaya başladı. Daha fazla dayanamazdım ağlamasına, içeri girdiğimde yere çömelmiş elleriyle yüzünü kapatmıştı.

Yanına eğilip, başını göğsüme yasladım. Aslında sakin olmadığını ve öyle görünmesi gerektiğini yeni anladım "Özür dilerim" dedim fısıldayarak. Bana cevap vermeden sarılıp ağlamaya devam etti.

"Umarım Jimin'e bir şey olmaz." hıçkırıklarının arasından konuşmuştu. Şu an onu teselli edecek hiçbir şey yoktu elimde. Ne bir söz, ne de bir umut...

Yapabileceğim tek şey ağlaması için bir omuz uzatmaktı.

Kafasını göğsümden kaldırıp, kızarmış gözleriyle bana baktı. Yüzünü daha önce hiç böyle görmediğim için içimde fırtınalar koptu.
"Jimin iyi olacak değil mi?" bu sorusuna hangi yanıtı vermem gerektiğini bilmiyorum. Sadece gözlerimi kapatıp göz yaşlarımın akmasına izin verdim.

"Daha fazla ağlamayıp Yoongi'ye destek olmalıyız Taehyung" gözlerimi açtığımda, ayaklanmaya başladı. Elini yüzünü yıkadı ve kalkmam için bana elini uzattı. Ani ruh değişimine anlam veremesem de haklıydı.

Ağlamamız Jimin'e bir şey katmayacaktı. Yoongi'ye destek olmak en mantıklısıydı şu an. Tuvaletten çıkıp Yoongi'nin yanına gittik.

O kadar çok ağlıyordu ki şu an aklıma gelen şeyle dondum. Jimin'e bir şey olmadı demi? aklımda olan bu soruyu bir türlü dilime dökemiyordum.

Yoongi koşarak Jungkook'a gitti ve sarıldı. Daha önce hiç Jimin'den başkasına sarıldığını görmemiştim. Sayıklamaları göz yaşlarımı daha çok akıtıyordu. "Jungkook, Jimin.." başka bir şey diyemiyordu hıçkırıklarından.

Jungkook'un kuruyan göz yaşlarının tekrar akmasıyla bacaklarım bedenimi taşıyamadı ve yere yığıldım. Jungkook ve Yoongi'nin bana baktığını gördüm. Sonrası karanlık..

~•~•~•~•~•~•

Gözlerimi açmaya başladığımda, bana bakan bir yüz gördüm. Yeni ayıldığım için tam olarak net değildi. Gözlerimi kırpıştırdığımda görüntü netleşti. Jimin'di.

Hemen yatakta doğrulup gözlerimi yine kırpıştırdım. Hâlâ gitmemişti hayal değildi.
"Jimin sen ölmüştün! Yoksa bendemi öldüm?"
dediğimde kahkaha sesleri gelmişti. Jungkook, Yoongi, Jin, Namjoon ve Hoseok hepsi buradaydı.

Hepimiz mi ölmüştük acaba? "Jungkook sen neden öldün? Benim için intihar mı ettin?" kahkahaları çoğalırken ben sadece bakmakla yetindim. Jungkook yanıma gelip sarılınca karşılık verdim. Hâlâ gülmeye devam ediyorlardı. "Bayılırken kafasını çok mu sert vurdu acaba?" demişti Jin kahkahalarının arasından.

"Taehyung ölmedin. Sadece bayıldın Jimin de ölmedi güzelim." Jungkook'un söylediğiyle gözlerimi Jimine çevirdim. Jungkook'a sarılmayı bırakıp hızla yataktan kalkıp Jimin'e sarıldım. O kadar çok korktum ki ona bir şey oldu diye...

Aphelandra// TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin