Aphelandra// Taekook

BÖLÜM 9🥥

TAEHYUNG
Dünün yorgunluğunu uyuyarak üstümden tamamen attım. Kendimi neden bu kadar perişan ettim bilmiyorum ama aklıma her geldiğinde gözlerim hâlâ doluyor ve buna engel olamıyorum...

Bugün okula gitmem gerektiğini hatırlayıp yataktan kalktım. Ayağım soğuk mermerle temas ettiğinde irkildim. Hızlı adımlarla banyoya ilerleyip kendimi duşa attım.

Duştan çıktıktan sonra, bavuluma doğru ilerledim. Jungkook yüzünden evden aceleyle çıktığım için yanıma hiç düzgün kıyafet almadığımı farkettim. Ufak çaplı bir küfür savurdum 'siktir'.

Eve gidip düzgün kıyafet almam gerekiyordu ama Jungkook'la karşılaşmak hiç istemiyorum. Onu arayıp getirmesini istemem de çok saçma olur. Mecburen eve gidip almaktan başka çarem yoktu. Saate baktım okuldaki dersime daha 2 saat vardı. Dün giydiğim kıyafetleri giyip odadan çıktım.

Eve geldiğimde Jungkook'un arabası garajdaydı. Arabamı arabasının arkasına park edip, indim. Bana kötü anılarımı hatırlatan bu evde çok kalmaya niyetli değildim.

Kapıyı çalmadan anahtarla girdim. Etrafta kimse yoktu, babamlar balayında olduğu için Bayan Ming sadece haftada bir gelip evi temizliyordu. Sanırım Jungkook hâlâ uyuyordu. Ses yapmamaya çalışarak merdivenlerden çıkıp, odama ilerledim.

Odamdaki ayna kırıkları temizlenmişti. Giyinme odama gidip kendime en yakıştırdığım kıyafetlerimi alıp yatağımın üstüne koydum. Üstümdeki tişörtü çıkartıp, pantolonumu da  çıkarttım. Boxer'ımla kaldım. Yatağın üstündeki tişörtümü alıp giyemeye çalıştığımda arkamdaki sesle irkildim.
"Taehyung?"
"JUNGKOOK? ÇIKAR MISIN LÜTFEN! GERÇEKTEN ZAMANLAMALARIN HARİKA" sesim ayarladığımdan daha yüksek çıkmıştı.
"Sana da günaydın." diyerek yatağıma ilerleyip uzandı. Çok uykulu ve yorgun görünüyordu. Tişörtümü bırakıp hemen pantolonumu giydim ardından tişörtümü giyip, çıkarttığım kıyafetlerimi giyinme odama koydum.

"Neyin var? İyi misin?" dedim yatağa yaklaşarak. "Bütün gece uyumadım. Sen gruba girdiğin için bazı belgeleri düzenlemek zorunda kaldım."
Bütün bu uykusuzluğu ve yorgunluğu benim yüzümden olduğu için vicdan azabı çektim. İçimden bir seste 'iyi olmuş beter olsun' diyordu ama maalesef onu dinlemedim.

"Okula 1.30 saat var 1 saat uyusak olur mu?" dedi gözleri kapalı bir şekilde.
"Sen uyu ben seni uyandırırım." diyip kalkmaya yeltendim. Belimden yakalayıp beni kendine çekti ve burnunu boynuma gömdü. Ah Tanrım sen beni nasıl bir şeyle sınıyorsun?

"Jungkook napıyorsun? Uymak istemiyorum." kalkmaya çalıştığımda, beni daha sıkı tutup kendine yapıştırdı. Aletini şu an kalçamda hissedebiliyordum.

"Taehyung senin yüzünden bu kadar yorgunum. Sadece 1 saat uyuyup kalkacağız, seni yemem merak etme." diyip kollarını belimden çekip arkasını döndü.

Arkasından sarılıp, bende burnumu boynuna gömdüm. "Madem uyucağız, ben bir şeye sarılmadan uyuyamam." gülümsedim.
"Fikrini çok çabuk değiştiriyorsun. Ayrıca küçük Taehyung'u hissediyorum. Beni kışkırtma." diyip o da güldüğünde, hemen kendimi biraz geri çektim. Kokusu bütün tüylerimi diken diken etmişti. Nasıl olurda bu kadar mükemmel kokabilirdi bir insan?

~•~•~•~•~•

"Taehyung hadi kalk yoksa geç kalacağız!" Jungkook'un beni saramasıyla uyandım.

Gözlerimi açtığımda çoktan giyinmiş olduğunu gördüm. Yataktan kalkıp banyoya ilerledim,  hayatım boyunca en huzurlu uyuduğum an bugündü galiba.
Yüzümü yıkayıp, saçımı taradım. Dudaklarım çok kuru olduğu için kirazlı dudak nemlendiricimi sürdüm hafif renk vermesi çok hoşuma gidiyordu. Parfümümü de sıktıktan sonra Jungkook'un yanına ilerledim.
"Ben hazırım. Çıkalım mı?" dediğimde beni süzüp çapkınca bir bakış attı.