TAEHYUNG
Bir sarsılmayla uyandım. Gözlerimi açtığımda Jungkook'u gördüm. Yataktan başımı kaldıracak halim yoktu. Gözlerimi geri kapatıp konuştum. "Ne var?"
"Okula gelmeyecek misin?"
"Hayır"
"Neden Taehyung?"
"Sana ne, odamdan çıkar mısın?"
Ayak seslerini ve kapının kapanma sesini duyduğumda odadan çıktığını anladım. Uykuma geri döndüm.~•~•~•~•~•~•~•
Uyandığımda, saat gece 2'ydi. Hastanede 2 gün uyumuştum şimdi de bütün gün uyudum. Bu hiç mantıklı değildi. Elimi yüzümü yıkayıp, biraz da olsa kendime geldim. Çok acıkmıştım, neredeyse günlerdir bişey yemedim. Hemen aşağıya inip buzdolabından yemek çıkarttım.
Yemeği ısıttıktan sonra oturup yemeye başladım. Sanırım Jungkook evde yoktu. Artık çokta umrumda değildi, duygusuzlaştım.
Bu hiç bana göre bir şey değildi. Kendimi son zamanlarda çok kötü hissediyordum.
Yemeğimi yedikten sonra bulaşıkları makinaya yerleştirip, odama çıktım. Üstümü değiştirdim. Hastaneye gitmeye karar verdim. Kendimde bir değişiklik ve yorgunluk hissediyorum sürekli. Odamdan çıkarken, Jungkook eve giriyordu. Onu umursamayıp yanından geçip gidecekken kolumdan tuttu beni.
Yüzüne baktığımda gözleri burnumdaydı. Elim burnuma gidince kanadığını farkettim. Kolumu Jungkook'un elinden kurtarıp lavaboya koştum. Burnumu silmeye çalıştım ama kan durmuyordu. Bu hiç iyi değildi kesinlikle bende bir şey vardı.
Jungkook kapıya vurmaya başladı "Taehyung iyi misin?" değilim Jungkook değilim.
"İyiyim bir şey yok sen işine bak." dediğimde kapıyı yumruklamayı bırakmıştı. Jungkook durdurmasa farkında olmayacaktım. Gerçekten kendim için çok korkuyordum.Burnumun kanaması sonunda durduğunda lavabodan çıktım. Jungkook'un hâlâ beni beklediğini görünce aklıma gelen eski anımızla gülümsedim. "Gülüşünü görmeyeli günler oldu." diyip o da gülümsediğimde gülümsemem soldu.
"İyi misin?"
"Az önce de sormuştun iyiyim demiştim."
"Nereye gidiyorsun bu saatte?"
"Seni ilgilendirir mi? Hiç sanmıyorum."
gözlerimi devirip, merdivenlerden inmeye başladım. Kendimi çok halsiz ve kötü hissettiğim için daha fazla Jungkook'la uğraşmak istemedim. Ben bana zaten yetiyordum.Arabaya binip, en yakın hastaneye sürmeye başladım. En yakın hastane 5 dakika uzaklıktaydı, başım çok döndüğü için yavaş sürüyordum. Hastaneye varmam 20 dakika almıştı.
Arabayı park edip hastanenin girişine doğru ilerledim. Başım ağrıdığı için nörolojiden randevu aldım. Nöbetçi doktor olduğu için şanslıydım. Sıranın bana gelmesini beklerken boş bulduğum bir yere oturdum.
Yarım saat sonra sıra bana geldiğinde doktorun kapısının önüne ilerleyip, durdum. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Doktor "Girin" dediğinde yavaşça kapıyı açarak içeriye girdim.
"Bay Kim merhaba! oturun lütfen. Şikâyetleriniz nelerdir?" doktorun dediğini yapıp oturdum."Ben çok fazla uyuyorum ve hep yorgun hissediyorum buraya gelmeden önce de burnum kanayıp başım döndü." Doktor dediklerimi dikkatlice dinleyip başını onaylarcasına salladı.
"Size MR (emar) çekeceğim. Lütfen metal eşyalarınız varsa bırakın ve giyinin." ayaklanıp bana uzattığı kıyafeti alıp soyunma odasına ilerledim.
Giyindikten sonra doktor beni bir aletin önüne getirdi ve uzanmamı istedi. Çok gürültülüydü, ve beni oldukça geriyordu. "Bay Kim lütfen haraket etmemeye çalışın." dediğini yapıp haraket etmedim. Bir süre aletin içinde kaldım beş dakika olan şey bana yıllar gibi geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphelandra// Taekook
RomanceTaehyung'un babası ünlü iş adamlarından birisidir. Babasının Jungkook'un annesiyle evlenmesiyle olaylar başlar. seme: jungkook uke: taehyung SMUT!🔞 [TAMAMLANDI]