TAEHYUNG
"Jungkook" demiştim güçlükle çıkan sesimle ve başımdaki dehşet ağrıyla. Bana baktığında gözlerinde çok fazla anlam vardı. Üzüntü, çaresizlik, mutluluk, korku... "Efendim meleğim. İyi misin?" sesinden boğazında yumru olduğunu anlamak zor değildi."Bana ne oldu?" dediğimde bir tek otelden çıktığımızı hatırlıyordum.
"Sen başının ağrıdığını söyleyip bayıldın. Ben de seni hastaneye getirdim. Ameliyat oldun ve artık yıldız olmayacaksın.."
"Nasıl yani ben ölmeyecek miyim?" yataktan dikleşmeye çalıştığımda başaramayıp kafam geri yastığa düştü. Acıyla inlediğimde Jungkook hemen sandalyeden kalkıp başımı öptü. "Dikkat et sevgilim. Biraz uzan yarın hastaneden çıkacağız."Sanırım gerçekten ölmeyecektim. Bu duygu çok güzeldi.. ilk defa acıdan değilde mutluluktan ağlamaya başlamıştım. "Çok mutluyum Jungkook. Seni çok seviyorum." diyerek yattığım yerden sarıldım sevgilime.
"Ben de seni çok seviyorum meleğim."
________________________________
Bugün hastaneden çıkıyordum. Her şey yolundaydı. Amerikada 1 haftamız daha vardı ve bu sürede her günüm son günüm gibi eğlenecektim. Bu tümörün bana öğrettiği en önemli şeylerden birisi yaşamayı ne kadar sevdiğimdi. Diğeri ise Jungkook'u ne kadar sevdiğim..
"Kendini iyi hissediyorsan taksiye binmek yerine yürüyelim mi?" demişti Jungkook. Gülümseyerek hemen cevapladım. "Çok iyi olur. Yatmayı sevmiyorum." dediğimde o da benim gibi güldü. Artık hiçbir sorunumuz kalmamıştı. "Şey Taehyung bir şey soracağım." diyerek yanıma gelen Jungkook'a baktım.
"Hani düğünde ben bir küfürü söyleyecektim sende beni susturdun. Neden o küfürden nefret ediyorsun?"
"Çünkü benim annem yok. Hiçbir annenin bir fahişe olarak anılmasını da istemem." dediğimde Jungkook bana üzgün gözlerle bakıyordu. Yüzünü avuçlarımın içine alıp uzun bir öpücük kondurdum. Alt dudağını sertçe emerken o da benim üst dudağımı dişliyordu. İşler biraz daha ileriye gidince beni kucağına aldı.Kalçam aletine değince, dudaklarımın arasına boğuk ve erkeksi bir inleme bıraktı. Onu daha çok çıldırtmak için ileri geri sürtünmeye başladım. Öpüşmeyi bırakıp boynunu geriye attı. Bunu fırsat bilip boynuna izlerimi bırakmaya başladım. Aynı zamanda da sürtünmeye devam ediyordum. Altımdaki aletin şiştiğini fark edince, aniden kalktım.
Jungkook gözlerime anlamsız bakınca o sormadan cevapladım. "Hastanede seninle fantazi yapmayacağım sevgilim. Tuvalet şu tarafta." diyerek parmağımla tuvaleti gösterdim.
Mutsuz bir şekilde kalkıp tuvalete ilerledi. Arkasından gülerek bakıyordum. Bu biraz kötüydü kabul ama çok eğlenmiştim.
Çok geçmeden içeriden "Taehyung!" diye bir anırma gelince Jungkook'un boşaldığını anladım. Garip bir şekilde adımla boşalması hoşuma gitmişti...
Tuvaletten çıkıp yanıma geldiğinde yüzünde rahatlamış bir ifade vardı. "Bunun bedelini sana otelde ödeteceğim." dediğinde korkmadım desem yalan olurdu.
Sonunda hastaneden çıktığımızda, temiz havayı derince içime çektim. Hastanenin çok garip bir kokusu vardı ve beni baymıştı..
Jungkook elini elime kenetleyip otele doğru yürümeye başladı. Bugün her şey sanki mükemmeldi ya da iyileştiğim için bana öyle geliyordu.
"Taehyung ben bir şey fark ettim." dediğinde bakışlarımı Jungkook'a çevirdim. Ben bir şey demeden konuşmaya devam etti. "Sen ameliyattayken sensiz yaşayamayacağımı anladım" dediği beni hem mutlu etmişti hem de hüzünlendirmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphelandra// Taekook
RomanceTaehyung'un babası ünlü iş adamlarından birisidir. Babasının Jungkook'un annesiyle evlenmesiyle olaylar başlar. seme: jungkook uke: taehyung SMUT!🔞 [TAMAMLANDI]