Finale son 2 bölüm !
TAEHYUNG
Jungkook'la muhteşem gecemizin ardından 2 hafta geçmişti. Babama olanları anlatmıştık. Babam ilk başta çok ağlayıp, kendini dağıtmıştı. Daha sonradan Amerika'da bir doktor bulup konuştuk. Bu ameliyatı yapabileceğini ama oraya gitmem gerektiğini söyledi. Çok mutlu oldum minik bir ihtimal bile olsa yaşayabilme umudum vardı.Bugün Jungkook'la Amerika'ya gidiyorduk. Hayal ettiğim şehire, hayal ettiğim adamla bu şekilde gitmek istemezdim ama yine de mutluydum işte.
Uçağa bindiğimizde hemen cam kenarına oturup, Jungkook'un elini tuttum. "Çok heyecanlıyım!" dediğimde gülümseyerek saçımı okşadı.
"Ben de sevgilim. Oradaki Erotik shoplara da uğrayalım." diyerek sapık gülüşünü takındı. Acıtmayacak şekilde koluna vurduğumda daha çok gülümsedi. Sebebini bilmiyordum ama ben ne zaman utançtan ölücek gibi olursam Jungkook o zaman gülüyordu.
"Neden ben utandığımda hep gülüyorsun?"
"Çünkü çok tatlı oluyorsun" diyerek işaret ve orta parmağıyla burnumu kıstırdı.Uçak havalanmaya başlarken Jungkook'un elini sıkıca tuttum. Biraz korkuyor olabilirim.
Uçak havalandıktan sonra Jungkook'un morarttığıma emin olduğum elini bıraktım. Eline baktığımda tırnaklarımı o kadar batırmıştım ki kanamaya başlamıştı.
"Jungkook ben özür dilerim. Of kanıyor."
"Yok bir şey bebeğim özür dileme."
Başımdaki bandanayı çıkarıp eline sardım. Az öncekine göre daha yumuşak bir şekilde tutup, öptüm."Daha iyi misin?"
"Çok daha iyiyim ama sanırım dudağımda kanıyor. Orayı da öper misin?" dediğinde muzip bir şekilde güldüm. Doyumsuzdu ama yine de onu çok seviyorum. Dudağına yaklaşıp öpücük kondurdum. Yüzüne bir gülümse yayıldığında ben de gülümseyip, camdan dışarı bakmaya başladım.Bulutların üstü o kadar güzeldi ki.. Hele yanımda Jungkook gibi bir adam varken daha güzeldi. Uçuşumuz 15 saat 20 dakika sürecekti. Bu yüzden biraz uyumam lazımdı. Koltuğumu biraz geriye yatırıp Jungkook'a uyucağımı söyledim.
"Ben biraz uyucağım sevgilim." kafasını onaylarcasına salladıktan sonra. Tuttuğum elini bırakmadan bacağıma koyup gözlerimi kapattım. Şu an dünyanın en huzurlu adamı seçilebilirdim.
~•~•~•~•~•~•~•~
15 saat 20 dakika süren uçuş sonunda bitmişti ve Amerika'ya gelmiştik. Havası o kadar güzeldi ki anlatamam. Her yerini gezmek istiyordum. Zaten gezecektim de..
Jungkook'u kolundan tutup havaalanında oradan oraya koşturup durdum heyecandan.
"Bir tanem sakin ol. Önce taksiye binip otele gidelim dinlenelim sonra söz her yeri gezeriz.""Söz verdin bak!" dediğimde dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
"Mühürlü söz." diyerek çıkışa doğru yürüdük. Jungkook beni öperken buradaki insanlar hiç koredeki gibi bakmamıştı. Tam tersine hiç dikkatlerini çekmemişti.Bu yüzden daha rahattım ve çok seviyordum Amerika'yı.
Dışarı çıktığımızda hemen havaalanının önünde bir taksi vardı. Binip gideceğimiz oteli söyledi Jungkook. Taksi haraket ettiğinde resmen cama yapışmış dışarıyı izliyordum. Kusursuz bir ülkeydi burası, her şeyiyle mükemmeldi...Otele gidene kadar olan bu küçük gezinti bile beni bu kadar etkilediyse, ben yarın neler yapardım bilemiyorum. Jungkook'a baktığımda o dışarıya bakmak yerine bana bakıyordu. "Neden dışarıya bakmıyorsun?" dediğimde kahkaha atıp cevap verdi.
"Dışardakinden daha güzel bir manzaram varken neden dışarıya bakayım ki?" dediğinde utanıp gülümsedim. Odun olan Jungkook gitmişti yerine bu romantik gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphelandra// Taekook
RomanceTaehyung'un babası ünlü iş adamlarından birisidir. Babasının Jungkook'un annesiyle evlenmesiyle olaylar başlar. seme: jungkook uke: taehyung SMUT!🔞 [TAMAMLANDI]