Loki hayatının en mükemmel anlarını yaşadığı birkaç günü Thor'la geçirmişti. Birlikte film seyretmişlerdi, yemek yapmışlardı, jakuzi de eğlenmişlerdi, hiç tartışmadan sohbet etmişlerdi ama mutlaka gecenin sonunda sevişmişlerdi.Evin içinde sevgiliydiler ama evin kapısından dışarıya adım attıkları anda abi kardeşe dönüşmek zorunda kalıyorlardı. Bu Loki'yi üzüyordu. Çünkü ona hayran olan kız topluluğu her dışarıya çıktıklarında onun etrafını sarıyordu ve Loki'de bu görüntüye katlanmak zorunda kalıyordu. Katlanmayıp sert tepki vermeye niyetlendiğindeyse Thor'un yalvaran bakışlarını görüp geride duruyordu.
Bu konuyu eve geri döndüklerinde konuştukları zaman Thor'un cevabı hep aynı oluyordu. "Kariyerimi çok seviyorum, ailemi de. Ôğrenirlerse beni bir daha sevmezler."
Ve o zamanlarda Loki sadece şu soruyu net bir şekilde yanıtlamasını istiyordu. "Peki beni kaybetmekten korkacak kadar sevmiyor musun?"
Thor'un cevabı her zaman ki gibi "Tabi ki Loki."oluyordu.
Herşeye rağmen Loki onun söylediği her söze inanmak istiyordu ve öyle de yapıyordu.
&
Akşam Loki başını onun göğsüne koymuş televizyona bakıyordu. Ve şok edici bir haberle Thor aniden kalkarak Loki'nin yere yuvarlanmasına sebep olmuştu.
Haber, Steve'in hastaneden çıkıp evine yeni dönmüşken kaçırılması ve özel timin yaptığı bir operasyon sayesinde kurtarılmasıyla ilgiliydi. Sevgilisi Tony Stark'ın babasının bu işe karıştığı ve öldüğü haberi de verilmişti.
Demek Howard ölmüştü. Bucky'nin yaptığına dair kuvvetli sezgileri vardı. Onun herşeyden haberi olduğu için hiç birşeye şaşırmamıştı.
Düştüğü yerde oturmuş pür dikkat televizyonu izleyen Thor'a baktı. Kariyeri, anne ve babası, hatta dostları bile kendisinden daha önemliydi. Sevdiğini söylüyordu ama ne kadar seviyordu? Stark ve Rogers'ın öncelikleri bile birbirleriyken onlar neden böyle olamıyordu?
"Kötü bir yalancısın Thor..."diye mırıldanıp yerden kalktı ve salonun girişine yöneldi. Arkasını dönüp Thor'a baktı. Ama Thor onun salondan çıktığını bile fark etmemişti. Loki yüzünde acı bir tebessümle "Aslında ben mükemmel bir yalancıyım. Çünkü kendimi yalanlarla kaldırıyorum."diye mırıldanıp odasına gitmek yerine paltosunu alıp evden dışarı çıktı. "Hayatından bir anda çıkıp gittiğimde işte aynen böyle olacak. Sanki hiç varolmamışım gibi ortadan kaybolacağım ve hiç kimse beni hatırlamayacak."
Arabasına binip bir bara sürdü. İlk defa sarhoş olmaya ve lanet bir yerde sızmaya ihtiyacı vardı. Her ilişkide inişler ve çıkışlar olabileceğini söyleyip kendini yeni bir yalana inandırmaya çalıştı. Ama içindeki bir tarafta 'O seni gerçekten, senin onu sevdiğin gibi sevmiyor."diyordu.
Kafasındaki sesleri şu anda susturmalıydı. Sonsuz bir zihin koridorunda ki kötü anılarla dolu kapıların açılmasını asla istemezdi. O zaman delirirdi. O zaman hatalar yapardı. Ve işte o zaman kötü birisine dönüşürdü.
Aracı barın önünde park edip içeriye girdi. Bar standına yaklaşıp boş bir bar taburesine oturdu. Barmenden sert bir votka istedi. Barmen içkiden bardağa koymadan önce votka şişesini elinden kaptı ve içmeye başladı. Bu tarz saçmalıkları hep Thor yapacak değildi ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psychic Dark "MELANKOLİ"~(THORKİ)
FanfictionPsycho Dark "YABANCI" hikayesinin devamıdır. Loki'nin öz ailesine ne olduğu, Thor'un ailesi tarafından nasıl evlat edinildiğiyle ilgilidir. Ve doğuştan gelen bir yeteneğini gizlemeye çalışırken aynı zamanda insanlara yardım etmek için nasıl uğraş ve...