BÖLÜM 5~AKIŞI HIZLANDIRMA

532 55 87
                                    

Medyaya bir göz atın bence. Güzel şarkı.

Loki birkaç gününü gizli yerinde geçirdi. Karakola önceden durumu bildirip izin almıştı zaten. Ayrıca burayı Bucky'e de söylemişti. Başkasının bilmesine de gerek yoktu. Thor'un şu anda ne yaptığını merak ediyordu. Endişelenip karakola gittiyse oradakiler görevde olduğunu söyleyip onu geri yollayacaktı. Ama acaba merak edip gitmiş miydi?

Thor çıldırmak üzereydi. Loki'ye kaç gündür ulaşamıyordu. Telefonu hala kapalıydı. Karakoldakiler onun gizli bir görevde olduğunu söylemiş ve başlarından atmışlardı. Thor nereye gidip başvuracağını bilmiyordu. Anne babası telefonla aradıklarında tersleyip kapamış, arkadaşlarıyla konuşmamayı tercih etmiş, sete gitmemiş ve tıraş olmamıştı.

Salonda oturmuş dramatik filmler izleyip deli gibi gülünecek yerlerde ağlıyordu. Sevgilisi tarafından terk edilip bunalıma girmiş kadınlar gibi hissediyordu.

Bir anlığına aklına bir düşünce geldi. Jane onu terk ettiğinde bile bu kadar kötü hissetmemişti. Ama iki gün Loki'den haber alamayınca ne hale gelmişti. Loki'yi neyi olarak görüyordu ki?

&

Loki Bucky'den acil bir telefon aldı. İnziva zamanı bu kadarmış. Telefonu açtı ve Bucky'nin korku dolu sesini duydu.

"Loki, Steve'in evine geldim. Kapı kırılarak zorla içeriye girilmiş. Steve'de Tony'de burada yok. En kötüsü yerde az birşey kan izi buldum. Olay yeri inceleme ekipleri burada. Kimlerin geldiğini yakında öğreniriz. Ama benim hemen öğrenmem lazım. Yardım edebilir misin?"

Loki "Telefonda kal ve biraz bekle. Görmeye çalışacağım." dedi ve telefonu yere bırakıp oturdu.

Gözlerini kapatıp onlara odaklanmaya çalıştı. Kısa bir süre hiç bir şey olmadı ama sonra başında keskin bir acı hissederek aniden gözlerini açtı. Görüntüler gözlerinin önünde belirdi. Telefonu hoparlöre aldığı için Bucky sessizce onun söyleyeceği ipuçlarını bekliyordu.

"Onları görüyorum. Karanlık bir depodalar. Tony'i dövmüşler. İkisininde ellerini arkalarından bağlamışlar. Steve baygın... Ahhh..."

"Loki iyi misin? Lütfen biraz daha dayan. Depo nasıl bir yerde? Bu bilgiye ihtiyacım var."

Loki görüntünün kaybolmasını engellemek için elinden geleni yapıyordu ama başındaki acı dayanılmazdı. Deponun dışını görmeye odaklandı.

"Tuzlu su ko-kokusu alıyorum. Sa-Sanırım deniz kenarı... Ahhhh... Canım çok ya-yanıyor Bucky..."

Bucky üzgün bir sesle "Biraz daha dayan Loki. Lütfen. Onları kurtarmak için bir ipucu daha lazım. Ne olursa." dedi.

Loki gözlerinden akan yaşlara aldırmadan yeniden görmeye çalıştı.

"Bir fabrika de-deposu... Ağaç yapraklarının hışırtısını duyuyorum. Önünde deniz ar-arkasında orman olabilir... Bucky ben daha fazla dayanamıyorum. Yeteneğim kendinden imge gösterir. Ben görmeye ça-çalışırsam hiç iyi şeyler olmaz... Tanrım..."

Bucky telefondan yere birşeyin düştüğünü duydu. Endişeyle "Loki! Loki bana cevap ver!" dedi. Yanıt alamayınca telefonu kapatıp orada bulunan bir polise Loki'nin gizli evinin adresini verdi ve hemen oraya gitmesini emretti. Sonra hızla arabasına atlayıp arabanın navigasyonuna girdi. Kendi kendine tekrarladı. "Önünde deniz arkasında orman olabilecek bir Stark fabrikası."

Şansına bir tane olduğunu görünce "Bingo!" dedi ve hemen arabayı çalıştırıp sürdü. Steve için endişeleniyordu. Ya zamanında yetişemezsem diye...

&

Bucky'nin verdiği adrese ulaşan iki polis Loki'yi baygın bir şekilde burnundan kan akar vaziyette buldu.  Onu hemen hastaneye götürdüler.

Doktor Loki'nin beyin sinyallerinin bozuk olduğunu görünce birkaç teste tabii tutmak zorunda kaldı.

Thor Loki'nin aramasını beklerken telefonu birden çaldı. Heyecanla telefonu eline alırken neredeyse düşürecekti. Numara tanıdık değildi ama yine de açtı.

"Bayım, kardeşiniz şu anda hastanede. Bunu size bildirmemiz gerekti."

Thor bir an nefesinin kesildiğini hissetti. "Hangi hastane?"diyebildi sadece."

Polis ona hastanenin adını ve adresini verdi.

Thor telefonu kapatır kapatmaz hızla evden çıkıp arabasına atladığı gibi hastaneye sürdü. İçinden birşeyler sökülüyormuş gibi hissetmesi normal miydi?

Hastaneye varınca koşarak içeriye girip Loki'nin nerede olduğunu sordu. Oda numarasını öğrenir öğrenmez asansörü bile beklemedi. Merdivenlerden koşarak çıktı. Odanın önüne gelince derin bir nefes alıp verdi. Sonra içeriye girdi.

Yatağında huzurla uyumakta olan Loki'ye yaklaştı. Koltuğu yatağın yanına çekip oturdu. Onun kendisininkine göre daha küçük olan elini avuçlarının içine aldı ve öptü. Küçükken düşüp dizini kanattığı zaman geldi aklına. Yanına gidip ağlayan kardeşini nasıl teselli etmişti.

Loki yaşadığı kötü deneyimlerden sonra sevgiye aç bir çocuk olmuştu. Annesi ile ona elinden geldiğince sevgisini hissettirmişti. Babası ona karşı hep sert ve mesafeli olmuştu. Thor bu yüzden Loki ile farklı bir eve çıktığı için mutluydu. Ama acaba şu aralar kardeşine sevgisini hissettirecek vakti oluyor muydu? Onu çok ihmal etmişti.

Loki elinin tanıdık sıcak bir tene temas etmekte olduğunu hissetti. Yavaşça gözlerini açıp en sevdiği kişinin mavi gözleriyle yeşil gözlerini buluşturdu.

Thor gülümseyerek "Geri dönmene sevindim kardeşim." dedi.

Loki gözlerini devirdi. "Çelenk hediye etmemene sevindim."

Thor bir kahkaha atıp "O hatayı sana karşı bir kere yaparım. Tekrardan 'Thor'u rahmetle anıyoruz.' diye yazı yazan bir çelenk istemiyorum." dedi ve kendini tutamayıp yine kahkaha attı.

Loki istemeden de olsa gülmeye başladı. Bu kesinlikle hayatında verdiği en mükemmel tepki olmuştu. Şimdi hatırladıkça ikisi de gülüyordu.

Thor gülmeyi kesip elinin üstünü öptü. "Senin için çok endişelendim."

Loki "Sakalından belli. Eve gidince tıraş ol." dedi. 'Seni öperken batmasını istemem.' Neyse ki bunu içinden düşünmüştü.

Thor "Tamam, olurum." dedi.

Loki yüzünde tebessümle gözlerini kapadı. Kendini çok yorgun ve hasta gibi hissediyordu. Yeteneğini zorlamak vücuduna küçükte olsa hasar vermişti. Bunu bir daha yapmak istemiyordu. İmgelerin kendilerinin gelmesi en iyisiydi. Tıpkı suyun akışı gibi.

Hikaye nasıl gidiyor? Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.

😘

Psychic Dark "MELANKOLİ"~(THORKİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin