Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sandalyesi ile etrafında dönerken sıkıcı toplantının bir an önce bitmesini ve gitmeyi diliyordu Taehyung ama ne yazık ki Park Hyunmin toplantıyı bitirecek gibi durmuyordu, yeni bir yayın hakkında konuşurken, gözlerini devirdiğinde Saerom karşısındaki sandalyede ona gülüyordu. Kendisi dışında iki radyo programı sunucusu vardı, biri sabah, öğle ve akşam haberlerini sunuyordu; diğeri ise gün ortasında yayın yapan biriydi, sürekli ünlü kişileri konuk alıyordu ve yeni konuğu Park Jimin olacaktı. Arkadaşının adını duyduğunda esnemesi yeni bitmişti, birkaç kişi onun ardından esnerken Park Hyunmin bakışlarını ona çevirdi, ''Toplantılardan hoşlanmıyorsan neden katılıyorsun?'' diye sordu ona, kaşlarını çatarak genel müdüre baktı. ''Siz katılmamı istemiştiniz?'' diye sordu. Adamın gözlerini devirmesi ile Saerom kaşlarını çatarak ona baktı, ''O sadece ilk toplantı içindi. Sen kendi yayınını yapıyorsun, burada olmana gerek yok.'' Bu Taehyung'un ayaklanması için yeterliydi, üç yıl boyunca her hafta yapılan bu sıkıcı toplantılara katıldığına inanamıyordu.
Merdivenleri inerken Mingi kolunu onun omzuna atmıştı ve Yoonha'ya yapacağı doğum günü partisini anlatırken, ''Sen de Jungkook ile gelirsin.'' Dedi, ona dönüp baktığında arkadaşının yüzündeki gülümseme ile kaşlarını çattı. ''Aptal değiliz Taehyung, çocuğa bakarken için gidiyor.'' Dedi Mingi. Jungkook'a nasıl baktığını bilmiyordu ama Mingi'nin söylediği ile kalbi tekledi, ''Dünya üzerinde sadece o varmış, diğer insanlar yok olmuş gibi... O elimi tut, atlayalım dese dünyanın en yüksek binasından atlarken bir kez bile düşünmezmiş gibi bakıyorsun.'' İç çekerek ona baktı, ''Bana ne oldu bilmiyorum Mingi ama kalbim, onun için var sadece.'' arkadaşının gülümsemesi büyürken son kata gelmişlerdi, Mingi yanında olduğunda asla asansöre binmezlerdi ve her zaman merdivenlerden iniyorlardı. Onun on dört kat asansör ile çıktığına inanamıyordu, Mingi ciddi bir panik atağa sahipti fakat on dört kat merdiven çıkmak bir insan için çok fazla zordu.
Yayın binasının hemen yanındaki ünlü bir kahve dükkânına oturduklarında Mingi içecekleri almak için gitmişti, camdan dışarı bakarken hafif çiseleyen yağmuru izlemek onu rahatlatıyordu. Şimdi Jungkook'u aramak ve onunla konuşmak istiyordu ama iş yerindeyken onu rahatsız ederek zor durumda bırakmak istemiyordu. Onun orada yeterince zorlandığını da biliyordu, kalbi küçüğü için acırken önüne konmuş sıcak içecek ile kaşlarını çattı, ''Papatya çayı, iyi gelir.'' Dedi Mingi. Onun ağır kahvesinin kokusunu aldığında midesinin bulandığını hissetmiş olsa da bir şey demedi, kendi sıcak çayından yudumlar alırken Mingi'nin parti hakkında düşündüklerini dinliyordu. Eski bir barda yapmayı planlıyordu, Yoonha ile oranın yakınlarında tanıştıklarını anlatırken gözlerinin içi parlıyordu Mingi'nin, o da Jungkook hakkında konuşurken böyle mi görünüyordu? ''Yoonha için ne almalıyım?'' diye sordu, ''Gelmen bile onu mutlu edecektir ama bu aralar şiir kitaplarına sardı, senin zevkine güveniyorum, güzel bir şey alabilirsin.'' Dedi Mingi, başını sallayarak hediye işinin bu kadar kolay çözümlenmesine sevindi.
Toplantının ardından onlara katılmak için Saerom ve Yoonha da geldiğinde doğum günü partisi olayını kapatmışlardı ve ekonomik birkaç şey hakkında tartışırken Saerom onların sıkıcı olduğunu söyleyerek konuyu değiştirmişti. ''Park Jimin yayın binasına geleceğine göre bizi tanıştırırsın artık.'' Dedi bakışlarını Taehyung'a çevirerek, Saerom'un Jimin'in çıkış yaptığı günden beri hayranı olduğunu biliyordu. Birçok konserine ve imza gününe gitmişti, ''Çığlık atıp üzerine atlamayacaksan olabilir.'' Saerom başını heyecanla sallarken bunları gerçekten yapacağını hissetti Taehyung, ondan bazen korkuyordu. ''Fotoğraf çekilebilir miyim?'' Sorusu ile dudaklarını büzdüğünde ellerini çenesinin altına koyarak Taehyung'a vicdanı ile oynayan bakışlarla bakıyordu, belki karşısındaki başkası olsa bu bakışlara kanabilirdi ama Saerom'u kendinden iyi tanıyordu artık. ''Düzgün davranışlar sergilersen ona sorarım.'' Dedi sadece, genç kızın başını sallaması bile gözlerini devirmesine yol açarken düzgün davranması imkânsız duruyordu.
