twenty four

2.5K 314 31
                                        

Bedenine sarılı kollarla gözlerini araladı Taehyung, üç gündür Jungkook her gece kendisinde kalıyordu ve gözlerini kapattığında da açtığında da onunla oluyordu tamamen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bedenine sarılı kollarla gözlerini araladı Taehyung, üç gündür Jungkook her gece kendisinde kalıyordu ve gözlerini kapattığında da açtığında da onunla oluyordu tamamen. Parmaklarının tersi ile onun yanağını okşarken gülümsedi, kendini ona yaklaştırarak dudaklarını çenesinde gezdirdi, alt dudağının altında kalan beni öptü. Jungkook yerinde kıpırdandığında, gözlerini araladığında Taehyung'un gülümeyerek bakan yüzü ile karşılaştı, dudaklarını ona yaklaştırarak onu öptü. ''Günaydın sevgilim.'' Parmakları Taehyung'un ince bedeninde gezdirirken gözlerini kırpıştırdı, ''Günaydın Kookie.'' diye fısıldadı, yerinde döndü ve sırt üstü uzanırken belindeki parmaklarını tutarak avuçlarına hapsetti. 

Banyoya girmiş olan Jungkook'u beklerken yatağı topladı, üzerine kalın bir hırka giydikten sonra odadan çıktı ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa ilerledi, banyodaki su sesinin kesilmesiyle son hazırladıklarını da masaya bıraktı ve sandalyesine oturdu. Suyundan büyük bir yudum alarak yemeğe başladığında elinde tuttuğu ceketi ile salona geldi Jungkook, kumaş pantolonunun içine soktuğu beyaz gömleği ile ince belini sergiliyordu herkese. Parmaklarını onun beline yerleştirerek kendine çekti ve karnına sarıldı. Beyaz parmaklar saçlarının arasında gezerek onun kokusunu içine çekerken ''Her gün işe gitmek zorunda mısın?'' diye sordu Taehyung, sevgilisinin kıkırtılarını duyduğunda kollarını ayırdı ondan ve karşısındaki sandalyeye oturması için serbest bıraktı. ''Bu akşam yayın için sen de geleceksin, hayatım.'' Jungkook'un hatırlatması ile başını salladı, geniş tabakta bulunan yumurta toplarından bir kısmını Jungkook'un tabağına bıraktı. 

Tüm gün ne yapacağını bilemez halde evin içinde dolanıyor olmak katlanılmaz geliyordu ona, evin içinde sevgilisinin kıkırtılarına ve mutfakta bardak bile ararken adını seslenmesine o kadar alışmıştı ki sessizlik delirtecek gibi hissediyordu. Arabasına atlayarak daha önce defalarca kez geldiği evin yolunu tuttu, kapıyı açan Jungkook'un annesini gördü ve kollarını ona dolayarak sarıldı. Kendi annesini özlediğini fark etmişti, ''Ben izin verirseniz Seol'ü alıp gezdirmek istiyorum.'' dedi, annesinin onayı ile onu hazırlamak için odasına gittiklerinde salonda tek başına kalmıştı. Büyük bir bardak su doldurarak kafasına diktiğinde küçük kızın odadan gelen seslerini duyabiliyordu, ''Taehyung! Ben geldim!'' Üzerine giydiği pembe bir elbise ile koşarak geldiğinde kollarını açtı ve ona sarıldı kocaman. 

Beraber kaydıraktan kayarken çocukların sesine karışan sesleri ile dudaklarını küçük kızın yanaklarında gezdirdi, bir kez daha kaymak için onunla merdivenlere doğru koştular ve koltuk altlarından tutarak kaldırdı en tepeye. Seol'ün arkasından çıktıktan sonra ''En tepedekinden kayalım, lütfen.'' Seol'ü en üstte doğru çıkarırken birden ona çarpan küçük çocuk ile ne yapacağını bilememedi, arkasını döndüğünde küçük bir çocuk düşmüştü yere ve onu ellerinden tutarak kaldırdı, ''İyi misin?'' diye sordu dizlerinin üzerine çökerek. Küçük oğlan çocuğu dudaklarını büzmüş halde ona bakarken parmakları ile avuç içlerini temizledi, ''Özür dilerim.'' diye mırıldandı, saçlarını karıştırırken ''Ama ben sana çarptım.'' Taehyung yeniden saçlarını karıştırdı, ''Önemli değil, sen iyisin değil mi?'' Çocuk başını salladı hızlıca, ''Taehyung haydi gidelim!'' Seol'ün çağırması ile küçük olanı bıraktı ve başkasıyla konuşmuş olduğunu kıskanan Seol'ü de alarak en tepeye ilerledi. 

nighttime walk | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin