eight

3.4K 480 149
                                    

(taehyung'un bölümde üzerinde olan gömlek)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(taehyung'un bölümde üzerinde olan gömlek)

Artık kendisine aşina olmaya başlamış olan güvenlik görevlileri, onu gördükleri anda turnikeyi açmışlar ve geçmesine izin vermişlerdi; gündüz saatlerinde çalışanlardan dolayı kalabalık olan lobi boştu, asansörü beklerken deri ceketinin yakasını düzeltmiş ve telefonundan saati kontrol etmişti. Bay Park'a ürün tanıtımı sırasında orada olması gerektiğini söyleyerek bugünkü işleri yarın bitireceğini haber vermişti, adamın ilk kaşları çatılsa da bir şey dememiş ve omuz silkerek çıkması için eliyle kapıyı işaret etmişti, bu adama hiç tahammül edemiyordu. Taehyung'u bu kez yayın sırasında izleyebileceği için moralini bozmamaya çabalamıştı, asansöre adım atarak katı tuşladıktan sonra ellerini siyah kot pantolonunun kemerine koyarak kontrol etmişti. Siyah tişörtünü pantolonunun içinde düzeltmiş, başını kaldırarak katları kontrol ediyordu.

On dördüncü kat beklediğinden daha kalabalık ve gürültülüydü, Saerom onu gülümseyerek karşıladı, ''Bay Kim yirminci katta, terasta. İsterseniz yanına çıkın.'' Dedi, ona yavaşça selam verdikten sonra yeniden asansöre yöneldi. Saat on bir olmak üzereydi ve yayına daha bir saat vardı, teras beklediğinden daha soğuktu. Neredeyse tüm şehir ayaklarının altındaymış gibi hissediyordu, gecenin ışıklarına yüksek plazalardan yayılan ışıklar karışıyordu. Gözleri Taehyung'u buldu, uzun tahta bir bankta oturuyor, saçları rüzgârın etkisi ile dalgalanırken telefonuna bakıyordu. Ona yaklaştıkça kalp atışlarını daha net hissediyor, vücudu karıncalanıyordu ve kollarını sadece ince gömleği ile soğuk hava oturan Taehyung'a sararak onu ısıtmak istiyordu. Yaklaştıkça farkına vardığı gerçek ile bayılacak gibi oldu Jungkook, Taehyung'un beyaz gömleğinin yakası oldukça açıktı ve bir kısmı omzundan aşağıya doğru inerek tüm köprücük kemiklerini ortaya seriyordu. Gömleğin düğmeleri ona gelinlikleri hatırlatmıştı, bir yanı boyunca sim uzun bir şerit halinde iniyordu ve vuran ışıklar ile parlıyordu. İç çekti, o bu kadar güzel görünürken nasıl karşı koyabilirdi ki ona?

''Hasta olmayı çok istiyor gibisin.''

Zihnindeki düşüncelerden uzak, çok da uzak değildi aslında, bir cümle kurduğunda Taehyung'un dikkatini çekmişti, bakışları ona döndüğünde yüzü rahatlamış, dudakları kıvrılarak gülümsemesini ona sunmuştu. Bakışları Jungkook'un üzerinde gezinirken onun tarafından inceleniyor olmak gerilmesine sebep olsa da, ''Senin takım elbise ile uyuduğunu sanıyordum.'' Dediğini duymuştu, onun karşısına oturduğunda elindeki telefonu bırakan Taehyung, hafifçe doğruldu. Rüzgârda uçuşan saçları, tüm köprücük kemiklerini önüne sunan gömleği, tatlı bakışları ve soğuktan kuruyan dudaklarını sürekli ıslatmak için gezinen dili ile farkında olmadan baştan çıkarmıştı Jungkook'u, elini yavaşça uzatarak gömleğin omzundan kayan kısmını düzeltirken gözlerini Taehyung'tan ayırmıyordu, ''Hasta olmanı istemem.'' Diye mırıldandı, bu doğruydu ama onu delirten omzunu daha fazla görmeye devam ederse kaşınmaya başlamış dudaklarını oradan uzak tutamazdı.

nighttime walk | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin