8. Bölüm : UNUTTURAN HATIRLATIR

6.1K 261 189
                                    


ÖNEMLİ NOT : Olaylar ve kişiler hayal ürünüdür.

!! DÜZENLENMİŞTİR !!

Keyifli okumalarrr

* 8. Bölüm : Unutturan Hatırlatır *

"Karanlıkta tüm ihtişamıyla ışığını belli eden Ay..."

Gerçekler vardır hiç olmaması gereken gerçekler. Aldatılan bir anne , kaybolan bir çocuk , sevgisi karşılıksız olan bir genc kız. Hepsi gerçekti yaşanılan ama yaşanılmaması gereken cok şey vardı daha. Hep mutsuz değildi gercekler. Anne sevgisi görmüş bir çocuk , aşkına sahip çıkan insanlar ve daha niceleri. Hayat da böyleydi hep kötü değildi hep iyi de tabi. Yaşanılan bu gerçekler hafif değildi belki ama oturup ağlamak da bir seyi değiştirmezdi ki önemli olan her şekilde üstesinden gelinebileceğine inanmaktı. Bu kadar kolaydı gözde büyültmeyecek kadar gerçek , hafife alınamayacak kadar sevmek.

Yatakta bir o tarafa bir bu tarafa derken uykum kaçmıştı. Aklıma gelen olaylar ile kendimi tebessüm etmekten alamıyordum. Bana olan yakınlığı aklımdan çıkmıyordu. Nefesinin nefesime çarptığı an , gözlerinin derinlerine indiğim zaman hepsi mucize gibiydi işte. Onun bana yaptıklarına eve gelip ağlamadım hiç , evet yaptığı seyler gercekten de kötüydü yinede o bana bunu yaptıktan sonra en azından bu sekilde onu bu kadar büyütmemeyi öğrendim.

Her ne kadar ona sinirli olsamda beni heyecanlandırdığı , ateş böceğimi yaşattığı gerçekler de vardı hâlâ. Yeni uyandığım zaman bile aklıma gelebiliyor oluşu mutlu ediyordu beni ama bir yandan da ona olan sinirimi götürdüğü için kendime kızıyordum. Canımı yaktığı halde bir bakışı ve hareketleri ile bile ona olan kızgınlığımın geçmesine uyuz oluyordum. Bu denli etkilemesi adil değildi. Bu denli kötü davranıp da sonrasında hala onu sevmek adaletli bir durum değildi. Yine de o kadar alışmıştım ki hayatın adaletsizliğine bu bile olanaklı bir durum gibi geliyirdu bazen benliğime.

Gözlerimi açtığımdan emin degildim çünkü hâlâ karanlıktı. Gözlerimi kırpıştırdığımda karşılaştığım gerçek ile nefes almakta zorlandığımı hissediyordum. Karanlıktı , öğle saatlerinde uyuduğum için gece lambasını açma gereği duymamıştım. Fark ettiğim diğer bir detaysa yatağın içinde olusumdu. Uyumadan öne yatağa girmediğimi biliyordum ama su anki durum aksini gösteriyordu.

Annemler mi gelmişti? Hayır! Annem nöbetçiydi bugün , peki ya babam? Davalar ile isi bitmiş olabilir miydi? Insallah öyledir. Düşüncelerimin sessizliğinin sarmaladığı odamda sessizliğime inat korkumu arttıran bir ses yükseldi. Mavilerimin karanlığa esir olduğu su anda korkum beynimde taht kurmuş gözlerim etrafı görmeye çalışıyor. Karanlıktan değilde bu sesi yapan kişinin varlığından sebep nefesim kesiliyordu artık.

Telefonum aklıma gelince elimi yatağımda gezdirdim. En son telefonla ilgilenmiştim ve sanırım o sıra uyuya kalmıştım. Elim telefona ait olduğunu düşündüğüm sert bir cisime deyince aldım. Bu niye daha önce aklıma gelmedi ki? Feneri açtım. Tıkırtıların geldiği yöne çevirdim feneri. Gördüğüm kişi hayal miydi?Sanırım onu görmesem bile nefesimi kesebiliyordu.

"Çek şunu."

Bir gözü kapalı bezmişçe bana bakarken kendime gelmeye çalıştım. Şaşkınca ona bakıyordum ama o benim aksime tepkisizdi. Feneri yere doğru tutup ayağa kalktım. Kapının yanındaki ışığı açtım ve telefonumu kapattım.

"Sana bir arkadaşını çağır demiştim." Derken hâlâ boğuktu sesi. Bu saatte odamda olması çok yanlıştı. Sinirliydim ve belli ettim de her istediginde odama gelemezdi. Bu durum canımı sıkmaya başlamıştı bile.

SOKAK LAMBASI - 19.04  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin