Selamm Ateş böceklerimmm ;)
ÖNEMLİ NOT : Olaylar ve kişiler hayal ürünüdür.
!! DÜZENLENMİŞTİR!!
* 3. Bölüm : Gece Gibi *
"Okyanusuyla buluşan gökyüzü..."
Onu bulma amacına sarılıp yolumu kaybettiğim ruhumun sancılarının kulaklarımı sağır ettiğini biliyordum. Kendimi , ruhumu , bendeki onu kaybetme korkusundan doğan cesaretimin öfkeden olmasa dahi zararla oturduğum onun olmadığı bir masaya meze olmuştum.
Önüme bırakılan simsiyah bir sıvı gözlerini andırdığı bir acıydı. Bir bıçak yarası , kanı dayadığı yerden akıtan ve orada kuruyup içimde yol alan bir bıçak yarasıydı. Şimdi ruhumun yaralı kalbinden kanayan birkaç damla bir başka elin acılarımı dindirecegi bir noktaya silah dayamış yabancı bir elden benliğime korkuyu akıtmıştı.
Bu kez kanayacaksa eğer , bir daha durmayacaktı.
"Buldum seni kaçak kuş." Duyduğum dehşetle gözlerim dolmuştu. Özümsedigim acı damagımı yakarken korkuyu iliklerime taşımıştı. Kapanan ağzıma rağmen sesimi duyurmaya çalışma çabalarım boğazımda derin bir oyuğa dönüşecekti.
Arkamdaki o değildi eminim. Çünkü o olsa sakinlestirmeye çalışıp ses yapmamı engellerdi. Hepsini geçtim kokusu yoktu."Bağırma." Dişleri arasından dökülen sesin asla tanıdık bir anısı yoktu zihnimde.
"Kafana sıkmamı istemiyorsan sus." Bağırmamak için kulağıma fısıldıyordu dişlerini bastırarak. Onu dinlemedim ve boğazımı yırtarcasına bağırmaya devam ettim. Sesimin yankısı kulaklarıma gelmişti. Buraya doğru koşan adımları da işitmiştim saçlarıma yapışan elle acı inlememin kulağıma yalnızca kendi sesimi duyacak kadar bastırmasından hemen önce. Gözlerimden akan yaşları tutamadım.
"Bitireyim mi işini?" Ne?! Başıma dayanan silaha rağmen çırpındım beni tutan kolların arasında. Karşımdaki kırk yaşlarındaki adam fazla soğuk kanlılıkla beni izliyordu.
"Güzel kızmışsın ama yanlış yerde yanlış kisiyleydin. Yazık oldu. O nerede?" Ağlamaktan ve bağırmaktan neredeyse patlayacak sesime lanet ettim. Gözlerimde parlayan öfke pınarlarımdan akarken hayal kırıklığına dönüşmüştü. Hayal kırıklığının kokusu karanlığın kokusunu andırıyordu , burnumu sızlatıyordu. Sorduğu soruya benim de bir cevabım yoktu. Bunu anlar gibi beni es geçip etrafında tur atarak konuştu.
"Soykan pabucu yarım çık dışarıya oynayalım." Benim aksime burada olduğunu düşünen o beden saçma sapan bir seyler gevelemişti ama beynimin algıladığı yer yalnızca oydu. Pamir'den bahsediyordu. Burada mıydı? Gitmemiş miydi yani? Hayal kırıklığından doğan ümit en zayıf olandır , tekrar yıkılacak mıyım yoksa umidim beni kurtaracak mı dediginiz yerde umut gerçekliğini yitirirdi. Yokmuşcasına silinirdi içinizden çünkü şüpheylekatmerlenmiş bir umuttan mutluluk doğmazdı. Ve mutlululuk doğurmayacak ümit sizi rahatlatmazdı. Rahat değildim. Başımda bir silah vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK LAMBASI - 19.04
AcciónZaman bir döngüdür. Bazen bir dairenin etrafında dönen iki çubukta , bazen geçmişin ve geleceğin aynı eksende döndüğü iki çarkta. Yelkovanı yaralayan akrep , geçmişe vurduğunda gelecek kanlar içinde kalmıştı. Babasını hapse tıkmak isteyen bir savcı...