PİLDORA

1. BÖLÜM

Yağmurlu bir kasım akşamıydı; akrep dokuzu yelkovan ise altıyı gösteriyordu. Genç adam yemeğinin sonlarına doğru yaklaşırken, bahçeden gelen sesleri duydu.

Kapı sert bir şekilde çalarken Bayan Corner ellerini önlüğüne kurulayıp eski demir kapıyı güçlükle açtı. Bayan Corner kırk beş yaşlarına merdiven dayamış iri yarı üniformalı adamları görünce telaşla eşi Bay Corner'a seslendi. Üniformalı kilise görevlileri Bayan Corner’ı itekleyerek bir hışımla kapının eşiğinden hole daldılar. Duvara doğru tökezleyerek savrulan Bayan Corner acı bir sesle inledi. Kaş hizasından elmacık kemiklerine kadar dikiş izi olan üniformalı kilise görevlisi ani bir hareketle Bayan Corner’a doğru dönerken aynı anda belinden 45’lik Colt’u* çıkartıp ayağa kalkmaya çalışan Bayan Corner’ın iki kaşının ortasına tek kurşunla bir delik açtı. Duvara sıçrayan kan damlaları yavaş yavaş aşağıya süzülürken görevliler hızla evin içini aramaya başladılar. O sırada evin üst katındaki mutfakta olan Clay aşağıdan duyduğu silah sesinden korkarak mutfağın sağ köşesinde bulunan temizlik dolabının içine saklandı. Bir an için göğsünden dışarı çıkacakmışcasına atan kalbinin sesini duyabileceği kadar sessiz bir ortam oluştu. İçi neredeyse rahatlayacaktı ki babasının yalvarışlarını duydu.
"Yüce kilisemiz için elimden gelen her şeyi yaptım lütfen canıma kıymayın." Onu gideceğin yerde seni bekleyen okurlarına anlatırsın." Dedi ve ardından Clay’in kulaklarını çınlatacak kadar yakınından gelen bir silah sesi duydu. Babasının öldürüldüğünü anlayan Clay’in daha önce hiç olmadığı kadar ağlama isteği geldi. Dudakları titremeye başlayan Clay gözlerinden süzülen bir iki damla yaşa engel olamadı. O sırada ayak sesleri yakınlaşmaya başladı Clay adeta korkudan tir tir titriyordu.
Dolapta oturarak adamların gittiğinden emin olana dek seslerin tamamen kesilmesini bekledi. Nihayet sesler kesilince ürkek ve temkinli bir şekilde dolabın kapağını yavaşça araladı göz ucuyla mutfağı kolaçan eden Clay yavaş yavaş dolabın içerisinden çıktı.

*45’lik Colt, Amerikan western filmleriyle özdeşleşmiş bir tabanca modelidir. Bu, toplu modelin yüksek tesir gücüne istinaden Amerika’da şöyle bir atasözü söylene gelmiştir:

Tanrı büyük insanları yarattı. Tanrı küçük insanları yarattı. Sonra Colt’u, durumu dengelemek içinde 45’liği yarattı.
Diğer odalara gitmeye cesaret edemiyordu karşılaşacağı manzaraya henüz hazır değildi. Ama eninde sonunda gerçekle yüzleşmesi gerektiğini biliyordu.
Derin bir soluk alıp mutfağın kapısının eşiğinden dışarı doğru bir adım attı. Oturma odasının kapısının eşiğinde yerde yatan babasının kanlı elini görünce ürkerek eşikten içeri girerek duvara yaslandı bir süre kalp atışlarının düzene girmesini bekledi ve derin bir nefes alarak tekrar hole çıktı.
Holde bir iki adım attı ve artık babasının cesedi tamamen görünebiliyordu. Dizlerinin bağının çözüldüğünü hisseden Clay yere doğru yavaş yavaş onu bir gücün ittiğini hissetti. Ve içinde bir boşluk oluştuğunu hissetti.
Asla kapanmayacak bir boşluk…