Clay bir anda şiddetli bir sesle irkildi. Alacaklı gibi çalınan kapıdan geliyordu ses. Clay içindeki kötü hislerin nedenini anlamış gibiydi. Kapıyı asla açmak istemiyordu. Her şeyi ortadan kaldırmak için vakti yoktu. Bari Matricaria chamomillaları saklayabilseydi. Ama artık çok geçti. Kapısının kırıldığını anladığı bir ses duydu. İçeride konuşan adamlar vardı. Büyük ihtimalle kilise memurlarıydı. "Hemen arayın her yeri."
"Babasının oğlu ne beklenirdi ki."
"Kesin yasa dışı bir şey yapıyordu o da." Clay çaresiz kalmıştı ve şaşkınmış gibi " Neler oluyor orada. Neden geldiniz?" Diye sordu. Yaptığı role kendi bile inanmıştı. Üniformalı kilise memurlarından biri; "Sen daha iyi biliyorsun nedenini." Dedi konuşmasına izin bile vermeden evin dört bir tarafına dağıldılar. Evi aradılar aradan bir kaç dakika geçmişti ki önce yatak odasındaki hapları sonra da çatı katındaki Matricaria chamomillaları ve kitapları bulan kilise memurları. Resmen gözlerinden ateş saçarak amirlerinin olduğu yere gelip. "Yasaklı kitap ve ne olduğunu bilmediğimiz bir bitki bulduk efendim." Amir kurnaz bir gülüşle; "Tam tahmin ettiğim gibi. Kilise düşmanları sizi. Evdeki tüm yabancı maddeleri toplayın bir tek yabancı toz bile kalmasın." Diye emir verdi. Emiri duyar duymaz evin tüm odalarını talan etmeye başlayan kilise memurlarının işlerinin bitmesi çok uzun sürmedi. Clay bu sırada amirin ezici bakışlarına maruz kalıyordu. Kilise görevlileri evden çıkarken amir Clay'a yaklaştı ve " Bir iki güne seni de paket ederiz. Babanın yanına." Dedi ve kapıyı çarpıp çıktı. Clay yıkılmış ve çaresiz hissediyordu. Belki de aylarca uğraştığı emekleri bir çırpıda gitmişti. Yeni tohumları yoktu. Hapları yoktu. Kitapları yoktu. Bir anda aklına küçük bir ayrıntı takıldı. Kitapları yok muydu cidden?
![](https://img.wattpad.com/cover/225045982-288-k401650.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİLDORA
FantasyÖzgürlüğün ütopyası. Okunursa ve beğenilirse diğer bölümleri de yayımlayacağım.🥰