1 hafta sonra.
Clay heyecanla çatı katındaki bitkiye bakmaya çıktı. Çatıdan gelen güneş gözlerinin netlemesini zorlaştırdı bir an durup gözlerinin ortama alışmasını bekledi. Artık etrafı net görebildiğine emindi. Matricaria chamomilla sonunda büyümüştü. Ne kadar garip bir bitkiydi hayatında ilk defa görüyordu. (Doğal olarak)
Bunun ortasındaki sarı yerden elde edeceği toz onu uyutacaktı en azından planları bu yöndeydi. Önce birini topraktan usulca kopardı mutfağa indi mutfak tezgahına kadar incelemeye devam etti. Ortasındaki tozları hap haline getirmesi gerekliydi. Bunu nasıl yapacağını düşündü bir süre. Önce bir kap alıp sarı tozları kaba doldurdu. Hap haline getirmek için vücudunda eriyecek bir madde bulmalıydı ya da bu tozları bir arada tutacak bir sıvı bulmalıydı. Bunun için reçine kullanmayı düşündü. Acele acele gıcırdayan merdivenlerden bahçeye indi. Ağaçları kontrol etti evin arkasındaki ağaçta işine yetecek kadar reçine buldu. Tam eve girecekken gözüne posta kutusundaki birikmiş gazeteler takıldı. Dikkat çekmemek için gazeteleri aldı ve tekrar mutfağa döndü. Reçineleri eritmesi gerekecekti daha hızlı erimeleri için döveceğin içine koydu ve tokmakla ezmeye başladı. Tezgahın üzerine sıçrayan reçine tozlarına aldırış etmeden reçineleri geniş bir kapa boşalttı ince şekilde serdi ve güneşte erimesini beklemek için çatı katına çıkardı. Güneş hala tepedeydi erimesini umuyordu. Güneşin altına koydu ve biraz evi toplaması gerektiğini düşünerek aşağıya indi. Önce girişten başlamaya karar verdi annesinin kan lekeleri hala duvarda duruyordu. Bakmak istemezmiş gibi gözlerini kaçırarak temizlemeye başladı. Arada sırada çıkmış mı diye kontrol etmek için korkarmışçasına bakıyordu duvara. Temizlendiğinden emin olduğunda oturma odasına geçti koltukların üzerindeki örtüleri kaldırdı bahçeye çıktı pek umursamayarak çırptı ve geri içeri girdi. Örtüleri tekrar serdi fazlasıyla özendiğini düşündü. Ne gerek vardı ki diye geçirdi içinden. Yastıkları aldı birbirine vurarak kabarttı yastıklardan çıkan toz bulutlarını görünce bunun yanlış bir karar olduğunu düşündü. Yastıkları yerine bıraktı diğer yastıklara elini bile sürmeden oturma odasından çıktı. Odasına girmeyi düşündü kapıdan odasının dağınıklığını görünce bundan vazgeçti. Ve çatı katına çıkıp reçineyi kontrol etmeye karar verdi. Tamda zamanında çıkmıştı. Tam istediği kıvama gelmişti reçineler. Reçine dolu tabağı alıp mutfağa indi sarı tozları içine atıp neredeyse homojen bir karışım olana kadar karıştırdı. İnce bir şerit haline getirdi ve küçük küçük kesti. Küçük bir kaseye doldurdu hapları. Bir bardakta su aldı ve odasına çıktı. Belki de günler sonra uyuyabilecekti. Ya da oraya gidebilecekti. Rüyasına belki de asıl gerçekliğe. Yatağına oturdu usulca ayaklarını uzattı. Yorganı beline kadar çekti. Haplardan 2 tanesini ağzına aldı. Ve bir kaç yudum su içti. Yetmeyeceğini düşünerek 1 hap daha aldı ve onu da yuttu. İyice yatağına sokularak uykuya dalmayı bekledi. Aradan dakikalar geçti ve göz kapakları yavaş yavaş kapanmaya başladı. Ve etraf karardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİLDORA
FantasyÖzgürlüğün ütopyası. Okunursa ve beğenilirse diğer bölümleri de yayımlayacağım.🥰