Genç adam çıplak göğsüne kızın kafasını bastırırken ikiside derin soluklar alıyordu.
" Çok mutluyum." diye mırıldandı genç kız.
" O kadar mutluyum ki anlatamam. Senin olmaktan..."
Kız adeta fısıldamıştı son sözleri.
Erkek derin bir nefes aldı ve kızın kafasını göğsüne iyice bastırarak tek kelime etti.
" Uyu."
Lakin genç adamın içinden geçenler ; dünyanın en mutlu adamı ilan ediyordu kendini.
Çünkü bu kadın yok mu bu kadın...
Onu bu hayatta tek mutlu eden kadın , şuan kollarının arasındayken adamın içinden bir sürü his geçiyordu.
Aşk...Sevgi...Huzur...ve anlatılamayacak bir duygu.
Güneş , ilk ışınlarını odaya serpiştirirken Hazel yanımda kıpırdanmaya başladı. Gözlerini araladığında beni görmesiyle yüzüne gülümseme yayılması bir oldu ve o gamzeleri tekrar gün yüzüne çıktı.
" Günaydın "
Çatallaşmış sesini hemen bir öksürükte temizleyip devam etti.
" Saat kaç ? "" Yedi buçuk."
Yatakta bana doğru döndükten sonra ellerini elime aldım.
" Sen " dedi.
" Bu saatte beni mi izliyorsun ? Uyusana."
Ve bende aynı ses tonuyla cevap verdim.
" Sen " dedim.
" Seni rahatça izlememe engel oluyorsun. Uyusana ?"
■□□□□□■
" Savaş " dedi gözlerimin tam içine bakarak.
" Seni seviyorum."
" Nerden çıktı bu ?" dedim biraz afallayarak.
Bavullarımızı hazırlamış çoktandır saatin gelmesi için bekliyorduk ve Hazel'in dakikalarca daldığı yerden bana dönüp böyle bir şey demesi , afallamamı sağlamıştı.
" Bilmem " dedi omuz silkerek.
" Sadece seni sevdiğimi bilmeni isterim yeter."
Kaşlarımı çatıp Hazele baktım.
Neden böyle diyordu ?
Sanki gidecekmiş gibi konuşuyordu.
" Birşey mi oldu Hazel ?"
" Yo-yok " dedi.
" Biran aklıma geldi söyledim. "
Birkaç dakika yüzüne battıktan sonra onu kendime çektim ve alnına ufak bir öpücük kondurdum.
Gözlerim sımsıkı kapanırken Seni çok seviyorum...Sende...sende sakın bunu unutma demek istedim.Ama ağzımdan çıkan kelimeler bunlar değilde " Hazırsan gidelim." olmuştu.
■□□□□□■
" Savaş bu sefer sen cam kenarına otur."
Hazel karşımda gülümseyip bana bakıyorken başımı sallayıp yerime geçtim.
Hazelde yanımda ki yerini alırken uçağın kapıları çoktan kapanmış hostes biletleri kontrol ediyordu.
" Savaş " dedi kulağıma fısıldayarak.
" Ben çok yorgunum uyusam olur mu ?"
Biranlığına afallasamda benden izin alması hoşuma gitmişti.
Onu kollarımın arasına aldıktan sonra iyice kendime yasladım.
Gece bir-iki suları gibi İstanbulda olacağımız için bende biraz kestirmeyi düşündüm.
Arkama yaslandım ve anılarımla uykuya kendimi teslim etmeye çalıştım.
^^^^^^^^^^
" Savaş ? "
Bakışlarımı yemek tabağımdan ayırıp Hazele baktım. Evet bir tane daha soru geliyor muhtelemen.
" Benim gibi birisini nasıl sevdin ?"
Derin bir nefes alarak " Hazel " dedim.
" Sevdim işte güzelim."
" İyi ya " dedi eline çatalı alıp yemeğine devam ederken.
Hâlâ onu izlemeye devam ederken bakışlarını masum masum çevirip bana baktı.
" Tamam son sorun birdaha cevap vermem."
Ufak bir kahkaha attıktan sonra konuşmasına devam etti.
" Peki diyelim ki ben öldüm ne yaparsın ?"
Vücudumun her tarafı gerilirken beynimin bir anlığına durduğunu sandım.
" Ne biçim sorular soruyorsun Hazel ?" dedim masadan hızlı bir şekilde kalkarak. Ani ataklarımın üzerine Hazel gözleri şaşkınlığa bürünmüş bir şekilde beni izliyordu.
Ama şuan benim sinirimi hiç kimse yatıştıramaz.
" Birdaha... Birdaha böyle şeyler dersen sonu senin için kötü olur."
Kelimeleri adeta hırlamıştım.
Ve ben bir an önce benim sinirimi kimse yatıştıramaz mı diyordum ?Hazel hariç.
Dudaklarını dudaklarıma bastırdığı an herşey durmuş sadece biz kalmıştık.
Öpüşleri her ne kadar beceriksizce olsada o kadar içten ve masum öpücükler konduruyordu ki... Anlatamam.
" Özür dilerim."
Sesindeki huzur verici tonlamasıyla nefeslerimiz birbirine karışarak söylemişti bu sözleri.
" Özür dileme. Sadece sev." diyebilmiştim bende onca söylenecek şey varken onları bir çırpıda yutarak.
^^^^^^^^^^
Gecenin tüm karanlığı önümdeyken , omzumda uyuyan Hazele baktım.
Oda benim bu karanlığımda ki tek bir noktaydı.
Bu öyle bildiginiz bir ışık değil aksine karanlıkta ki karanlıktı.
O benim diğer yanımdı.
Uzun kirpikleri yüzünde gölge oluştururken bir şey oldu sanki o sırada.
Ummayacağım bir ürpertiyle titrerken hızla önüme döndüm.
Bu ürpertinin nedeni nedir bilmiyorumdum ama yakında kokusu çıkacakmış gibi geliyordu.
İsterse on yıl sonra olsun bugünlerin acısı çıkacakmış gibi.
■□□□□□■
Genç adam sevdiğini kollarının arasına alıp yavaşça evine girdi.
Burası artık onlarındı ve adam tek tek basamakları çıkarıp kadını kendi yatağına bıraktı.
Sıcacık yatakla buluşan genç kadın mırıldandı." Geldik mi ? "
Adam sevdiğinin alnına ufak bir öpücük bıraktıktan sonra söylendi.
" Geldik... Artık evimizdeyiz."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Yanım
Novela JuvenilAşık olmak ? Tatmadığım bir duygu. Ama istiyorum. O hissi tatmak istiyorum.