İntikamın Nazik Hediyesi

Belirlenen Kişisin

Manipüle etmek için şans 4: Ona önemli bir sır verin. Tabii ben bunu şimdilik yapamam bunun için önemliymiş gibi gözüken bir sır verecektim.

Adının Adnan olduğunu yeni öğrendiğim çocuğa baktım, bizden yeterince uzak olduğunu görünce Oğuz'a döndüm. "Evet ama kimseye söyleme lütfen." İşte Oğuz şimdi güvenilirliğini kanıtlayacaktı.

"Senin için önemliyse neden söyleyeyim ki? Söylemem."

"Çok önemli." dedim yalvaran gözlerle.

"Sen rahat ol." işte aradığım cümleleri söylemişti. Gerisi kendiliğinden bile hallolurdu ama Buse ile uğraşacaksam eğer bırakın bazı şeyleri bırakmayı aksine üstüne düşmem lazımdı.

...

Sevgili matematik, sen mi daha büyüksün yoksa anlayamadığım konularda bana yardım eden Oğuz mu?

Oğuz, dersleri çok dikkatli dinlese bile zamanında bunu yapmadığı için başı dertteydi. Alt yapısı olmadan yapabildiğini yapıyordu yapmadığını benden yardım alarak çözüyordu zaten.

Gözüm yavaşça Buse'ye kaydı. Demek iftiralara başladınız küçük hanım. Benden önce harekete geçmesi her ne kadar beni gıcık etsede olan olmuştu bir defa. Sonraki tenefüs öğle arasıydı ve ben Oğuz'a ders konusunda ettiğim yardımdan ve yarattığım bir takım olaylardan dolayı bunu hallettiğimi düşünüyordum fakat tedbiri elden bırakmamak lazımdı bu yüzden anlatırken hafifçe gözlerimi dolduracaktım ki inandırıcılığı artsın.

Zilin çalmasıyla Oğuz ile birbirimize baktık. "Hadi anlat." diyerek konuya bodoslama girince haline sadece kırkırdadım.

"Ağır ol koca oğlan, ilk başta içeceğimi isterim." Anlayışla baktı, önümden yürüyerek sınıftan çıktı.

"Şimdi," derin bir nefes aldım ve eline parayı uzattım. "Sen bana soğuk çayımı alıyorsun ve ben seni bekliyorum."

Yüzüme alaylı bir bakış attı, "Peki bunu neden yapayım?" dedi.

Gözlerimi kırpıştırarak baktım. "Lütfen?"

Ellerini havaya teslim olurcasına kaldırdı. "İkna oldum."

Eline paramı tutuşturdum. "Limonlu lütfen."

Gözlerini kısarak baktı ve sıraya girdi. Ben de Oğuz'u beklerken etrafa göz atmaya karar verdim. Herkes bir köşeye çekilmiş arkadaşlarıyla konuşuyordu ama arkadaş gibi davranıp olmayan birini buldum sanırım.

Adnan ile Buse.

Bu kız ciddi mi? İlla Adnan'ı kendi tarafıma çekmek zorunda mı kalayım? İlla Adnan'ı kullanayım mı? Cidden, daha kolay birisini bulamazdı. Onu kendime çekmek için Oğuz'u mu devreye sokmalıyım yoksa kendimi mi? Yada kendi tayfasından birisini bulurum ve onun sayesinde ortama sokabilirdim kendimi.

"Yine neler dönüyor kafanda?" deyip soğuk çayımı uzattı. Dikkatimi ilk Oğuz çekse bile soğuk çayımın yaydığı cazibe benim için şu an çok daha önemliydi. Ben, Oğuz'un elinden çayımı alıp yudumlayarak kuru olan boğazımı ıslatırken Oğuz ise az önce baktığım yere baktı.

"Anladım galiba." tek kaşımı kaldırarak Oğuz'a baktım. Çayımdan minik yudumlar alarak cevap beklemeye başladım.

"Sen, Adnan'ın bizi çift sanmasına takıldın bu kadar." Cümlesini duymamla gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

"Hıhı, evet," elimle kapıyı gösterdim. "Çıkabilir miyiz artık?"

"Tabii." diyerek çıkışa yürüdü ve çıktıktan sonra bir banka yöneldi. Oturduğu yer o kadar iyidi ki tarif edilemezdi ayrıca her yeri gözlemleyebilecek güzel bir konuma sahipti. Oğuz, o kadar kurnaz olmasa bile zekiydi ve mükemmel bir zevki vardı.