■Bölüm On Bir

9.9K 336 2
                                    

   •𝓢𝓪𝔂𝓮𝓽 𝓫𝓲𝓻 𝓰𝓾𝓷..

ɪᴋɪ ɢᴜɴ sᴏɴʀᴀ

      Oysaki buraları çok iyi biliyordu. Ama sis yolunu şaşırtmıştı. Şimdi ise gece yarısı olduğu halde hala yürüyordu. Kubilay nihayet o yoğun sis bulutları arasından deponun ışıklarını farketti.
    Kapıya parolayı girdi, adamlar yüzlerini eğerek patronlarını içeri girmesi için çekildiler. 
İcerisi loştu, İstanbul da olduğunuzu bilmeseniz Las vegasta lüks bir kumarhanede olduğunuzu hissedebilirsiniz. Genç adam bu şatafatlı hayata alışıktı.

  Yeşil masalarda kumar oynayan adamlara aldırmadan kendi yerine doğru yürüdü, kısa bir sessizlik hakim oldu. Ve ardından aralarında ki gürültülü sohbet devam etti.

Kubilay kendi locasına oturdu, uzun zamandır buraya gelmiyordu. Adamları hallediyordu ancak kafasını dağıtması gerekiyordu. Çok göz önünde bulunamazdı tüm manşetler ölü yatırımından bahsediyordu. Bu mekan bunun için idealdi. Şayet bir gün alacaktı intikamını.
Kaybettiği para önemli değildi servetinden bir kaç milyon eksilmiş.. Batmazdı ya.
 
  Bir tane sigara yaktı kül tablasına koyup izlemeye başladı. Kül tablasına dökülen külleri gördükçe; anıları aklına geldi her biri küle dönüştü.  Arada bir eline alıyordu sigarayı ve içine çekiyordu. Kendini zehirlemek için; daha çok, daha çok çekiyordu. Bazen de anılarını silkiyordu kül tablasına.

  Pamir'i Ceylan ile görene kadar sadece kaybettiğine sinirleniyordu, şimdi ise oyuncağını kaptıran çocuk gibiydi.
Can sıkıntısı içinde akibetini bekliyordu daha ne kadar sigara içeceğini bilmeden.

  Derken..

  Adamları tarafından hırpalanan adama gözü takıldı,aklı ona oyun mu oynuyordu.. Gözünü sıkıca kapatıp açtı, yanılmamıştı. Karşısında ki Engin'den başkası değildi. Kumar oynamak için kendini parçalıyordu. Borcu olmasaydı adamlar masadan asla  kaldırmazdı. Ceylan'ın haberi olmadığını düşünüyordu böyle bir şeye asla izin vermeyeceğini biliyordu.

   Beklediği fırsat ayağına gelmişti, iki gündür düşünmedigi şey kalmamıştı.  Ceylandan öyle bir intikam alacaktı ki..
Onu en sevdiğinden vuracaktı.
Elini havaya kaldırmasıyla adamlarından birinin yanına gelmesi eş zamanda olmuştu.
   Adamın kulağına bir şeyler fısıldadı adam kafasıyla onayladı, hemen harekete geçti.

Kubilay yerinden kalktı, holde ilerleyerek sonda ki sorgu odasına benzeyen odaya girdi. Filmle kaplı camla ayrılan boş odayı izliyordu. Bir iki dakika sonra Engin'i yaka paça sandalyeye kelepçeledi üç adam. Adamlara direniyordu. Üçü birden zor tutmuşlardı Engin'i.
  
   Telefonu kulağına götürüp içeride ki adamı aradı. Adam telefonu açtı.

" Dövün. " dedi.

İçeride ki adam emri alır almaz Engin'e yumruk attı.

Engin sağ tarafına kan tükürdü.

" Elimde ki kelepçeleri çıkaracak yürek yok tabi sizde. " dedi. Alayla.

  Adamları sinirlendirmişti, daha kötü vurmaya başladılar.
Burnunun kırılma sesi ile Engin'in hırlaması odada yankılandı. Saymayı bıraktığı bilmem kaçıncı yumruktan sonra bayılmıştı.
Kesinlikle acımıyordu adama..
Kubilay yeterli olduğu düşününce yine aradı telefonu.

" Fotoğrafını çekip dediğim numaraya atın, kumar borcu olduğunu gelip ödemez ise öldüreceğinizi söyleyin. " dedi.

  Adam patronunun dediğini harfiyen yaptı.Tek yapması gereken beklemekti.  Ceylan'ın gelmesini bekliyordu. Kulağında odadaki saatin tik tok sesi.. Gelmesi yarım saati bulacaktı.
Sonunda keyfini yerine gelmişti.
     Adam kapının açılmasıyla yerinden fırladı, Ceylan nasıl içeriye girmişti. Dışarıda iki adam vardı oysa, haber vereceklerdi güya..
Ceylan direkt Engin'in yanına gitti, kafasını yukarı kaldırdı. İzlendiğinden haberi yoktu. Engin'in nefesini kontrol etti rahatlamıştı. Elinde ki para dolu çantayı adamların suratına fırlattı. Adamların para umurularında değildi.
Kubilay'dan emir almışlardı ne olursa olsun kadını bırakmayacaklardı. Ceylan adamlara döndü.

"Çözün kelepçeleri, aldınız paranızı."dedi emredercesine.

Odada buluna üç adam çirkin çirkin gülüyorlardı.
Ceylan bu adamların rahat durmayacağını anladı. İri adam ona atıldığında sert bir tekme attı, adam sendelemişti. Diğer iki adam hamle yaptığında birine kafa atmış diğerinin boynunu sıkıyordu.

Engin ayılmaya başlamıştı. Ceylan'ı görünce gözleri kocaman oldu.

"Ceylan." Dedi. Fısıltı halinde çıkan sesiyle. Acıyla inledi.

Ceylan duymuştu, duraksadı bir hata, avantajı adamlara çevirmişti.
İki adam hamleyle Ceylan'ın kollarından sıkıca tuttular.

Engin kan dolu yüzüyle Ceylan'a döndü.

"Özür dilerim" dedi.

Ceylan çok sinirliydi.

" Sonra." diye tısladı.

  Sindiremiyordu..Oysa son üç yıldır kumar oynamıyordu, bu sefer inanmıştı.. Engin kadar kimse hayal kırıklığına uğratmamıştı kendisini. Oğlundan sonra kalan tek ailesininide böyle iğrenç bir şey de kaybetmek istemiyordu.
  Adamlar öyle sıkı tutuyordu ki kollarının morardığına yemin edebilirdi. Odada ki diğer sandalyeye âdeta kadını çivilediler, ellerini kelepçelemeyi atlamadılar.
Ceylan kapının açılma sesiyle kafasını kaldırdı. Kubilay tüm muhteşimliğiyle karşısında duruyordu.

   Kubilay dediğini yapmış oyunu yeniden başlatmıştı.
 

 

Milyârderin VekiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin