■Bölüm On Üç

9.2K 341 38
                                    


•𝓗𝓮𝓻𝓴𝓮𝓼𝓲𝓷 𝓴𝓪𝔂𝓫𝓮𝓬𝓮𝓴 𝓼𝓮𝔂𝓵𝓮𝓻𝓲 𝓯𝓪𝓻𝓴𝓵𝓲𝓭𝓲𝓻.

Günlük hayatı rütininden, olağan günlerinden farklıydı bu aralar. Kendi evine ikinci defa getiriyordu kadını. Tabi yanında bu sefer misafirde getirmişti. Yalnız hayatı kalabalıklaşmaya başlamıştı. Kimsenin hayatına karışmayan Pamir, Ceylan'ın hayatında var olmak istiyordu.
Kubilay'dan ayrıldığını öğrendiğinden beri takip ettiriyordu. Ceylan'ın zayıf hallerini göremeye alışkın değildi. Her zaman güçlüydü. Bu da Ceylan'ı kendine daha fazla bağlıyordu.
Ceylan kedisinden yardım isteyince tüm içtenliğiyle yardım etmişti. Bu an tesadüfmüş gibi davranıyordu. Oysa daha önce karşısına çıkabilirdi ama yardımını kabul etmezdi biliyordu, tam umutları tükendiği anda karşısına çıkmıştı.
Eve bir an önce ulaşma umuduyla hızlı hızlı gelmişlerdi, yolda doktoru aramıştı. Ceylan bir şey dememişti, bugün yeterince zordu. Nurten Hanımın Engin'i böyle görmesini istemiyordu. Açıklama yapacak hali yoktu. Pamir'in evine geldiklerinde, Pamir'in adamları Engin'i yatak odasına taşımışlardı, doktor çoktan gelmişti. Ceylan bir an olsun yanından ayrılmıyordu.Tedavisi bitmiş Engin derin uykuya dalmıştı. Pamir dısarıda doktorla konuşuyordu. Engin'in yakışıklı yüzü bakılacak gibi değildi. Dudağı patlamış kaşı yarık, bir gözü ise şişkinliklen gözükmüyordu.
Ceylan Engin'e yaklaştı, uyuduğundan emin olduktan sonra yavaşça odadan çıktı, uyandırmak istemiyordu narkoz yeni etki ediyordu, inlemeleri yeni azalmıştı.
Merdivenlerden indi, yine kırmızı görmeyi beklediği salona girdi. Şaşırmamıştı kırmızının tonlarıyla dekore edilmiş salona göz gezdirdi. Karşısında boydan bir pencere vardı. Oda loş olduğu için pencerede yansımasını görüyordu. Sacları dağılmış gözleri şiş, gözlerini ellerine çevirdiğinde yumruğunun parçalanmış olduğunu gördü. Oda gibi elinin üstü de kıpkırmızıydı. Acıyan eli değildi, kalbiydi.
Sırtına konulan örtüyle irkildi. Arkasını döndüğünde Pamirle göz göze geldi. Pamir'in ilk dikkatini çeken şey kadının gözlerinde ki buğuydu. Dokunsa ağlayacak gibiydi. Ceylan'a sarıldı, kendisini itmesini bekliyordu ama yapmadı kadın, bu anı beklermişçesine hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Her damla göz yaşının hesabını Kubilay'a sormaya yemin etti Pamir. Böyle bir kadını üzdüğüne inanamıyordu. Bir kaç hafta önce kendisine bir kadını böyle korumak isteyeceklerini söyleseler kesinlikle buna gülerdi. Şimdi ise onu içine hapsetmek istiyordu.
Ceylan'ın nefesi düzene girdiğinde, ağlamasının durduğunu tahmin ediyordu. Olayın garipligini atmak için muhteşem aksanıyla.

"Sümük sürmediniz değil mi senhora."

Ceylan daha önce sümük kelimesini bu kadar tatlı bulmamıştı. Pamir'in aksanıyla sümük kelimesi birleşince kahkahayı bastı.

"Bundan pek emin değilim sümüğüm ve göz yaşlarım karışmış olabilir."

Pamir Ceylanın kafasını dağıttabildiğine sevinmişti. İkiside bir süre güldüler. Ceylan elinin acısıyla yüzünü buruşturunca Pamir anlam veremedi. Kadını inceleyince elinin kanadığını gördü, daha önce dikkat etmediği için kendine lanet okudu.
Ceylan'ı geniş borda koltuğa oturtturarak içeriye hızla gitti elinde pansuman malzemeleriyle Ceylan'ın yanına oturdu.Ceylan başta itiraz etsede Pamir Ceylan'ın elini avuçlarının içine alarak temizlemeye başladı, hafif bastırdığında dudaklarından küçük bir bağrış çıkmıştı. Pamir yaraya yaklaşarak üfledi. Adamın yüzünü incelemeye başladı. Yeni çıkmaya yüz tutmuş sakalları.. Ceylan'ın eli istemsizce adamın suratına gitti. Hemen geri çekti.Pamir işine o kadar odaklanmıştı ki fark etmemişti.
Pamir en son bandı da yapıştırınca, tamamdır anlamında portekizce bir şeyler geveledi.

"Sen hiç hayal kırıklığı yaşadın mı Pamir?"

Pat diye soruverdi. Kadının yüz hatları içinin burkuk olduğunu yansıtıyordu.

Milyârderin VekiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin