■Bölüm Sekiz

12.7K 447 43
                                    

𝓒𝓾𝓷𝓴𝓾 𝓼𝓮𝓿𝓲𝓵𝓭𝓲𝓰𝓲𝓷𝓭𝓮𝓷 𝓱𝓪𝓫𝓮𝓻𝓲 𝔂𝓸𝓴𝓽𝓾.

Bu hikaye kesinlikle peri masalı değildi. Kubilay'ın eski güzel karısı onu geçmişinden kurtarmaya değil, ona yaptıklarının bedelini ödetmeye onu iyi bir baba hâline dönüştürmek için gelmişti.
İlk defa İstanbul trafiği kadını rahatsız etmiyordu. Yavaş yavaş ilerleyen trafik Kubilay'ın kaybettiğini hatırlatıyor, güzel olan keyfini daha da yerine getiriyordu.
Kubilay bir hışımla yanından ayrılmıştı, kendisine inanmamıştı; biliyordu zaten kadın, araştırmaya gittiğini tahmin ediyordu. Ceylan'da çatıda fazla oyalanmayıp Engin'in yanına indi kısa özet geçti olayları. Engin burayla kendisinin ilgileceğini söylemişti son bir kaç tutanak tutulması gerekiyordu. Ceylan şirkete çıkmak için ayrılmıştı.
Trafik daha da artınca ilk gördüğü ara sokağa girdi, bu kadarına da katlanamazdı. Evet keyfi yerindeydi ama trafik çekilecek çile değildi.
Bir anda arabasının önüne birinin atlaması, her şeyi değiştirmişti, böyle bir şey beklemiyordu. Ani fren yapmış adama çarpmayı yinede önleyemedi. Hemen kemerini çözüp arabadan indi. Adam çarpanın etkisiyle yüz üstü yere düşmüştü. Kadın adamın yanına eğildi. O sırada başına bir felaket geleceğinden haberi bile yoktu. Daha adamın iyi olup olmadığını kontrol edemeden bir anda ateş altında kalmışlardı.Şuanda silahlı saldırı altındaydılar. Ceylan yüz üstü yatan geniş omuzlu adamı kendi tarafına çekti. Zorlansada çekmeye devam etti, kimseyi ölüme terk edemezdi,arabanın yan tarafına adamı geçirebilmişti. Burası daha güvenliydi.
Ne yapacağını kestiremiyordu. Ileride duran silahı hâlâ alabilirim umuduyla arabanın kenarından baktı, bakmasıyla merminin yanından geçmesi bir oldu kafasını hemen geri çekti. İki ateş arasında kaldığını görünce vazgeçti. Adam kendine gelmeye başlamıştı.
Genç kadın üzgün görünen yabancıya gülümsedi. Adam kendini daha iyi hissetti. Geçmişte bir şeyler anımsadı kadının yüzünde. Adam kendi için geldiklerini biliyordu, hemen kendini toparladı tanrı ona koruyucu melek göndermişti. O da ikinci şansını geri tepmeyecekti.
Kadın topuklu ayakkabılarını çıkardı adam dikkatlice kadını izliyordu.
Elini yavaşça arabanın kapısına götürdü, kapıyı açtı adam ne yapacağını anlamıştı. Hemen arabanın içine girdi kurşun sesleri kesilmişti. Kadın hemen arabada yerini aldı. Silah sesleri yeniden başladı. Adam arabayı tam gaz sürmeye başladı. Peşlerinde bir araba takıldı bir kaç kes makas yapıyor atlatmaya çalışıyorlardı. Arka cam mermilerin çarpmasıyla parçalandı. Ceylan'ın kafasını yabancı adam eliyle yere eğdi. Bir sürü böyle devam ettiler. Arkadaki arabayı bir türlü atlatamıyorlardı.
Ceylan torpidonun gözünden B6C olan küçük silahını çıkardı. Kubilay'dan kalma bir alışkanlıktı. Neden daha önce akıl edememişti.
Kahve gözlerini adamın kahve gözlerine dikti.

"Arabayı sakın sarsma sakın(!) tek jarjörüm var" dedi.

Adam normalde kimseden emir alan biri değildi , şaşırsa da bu konuşmayı sonraya sakladı. Suan hayatları söz konusuydu. Şehirden uzaklasmışlardı, tek tük araba geçiyordu. Ceylan camı açtı bedenini camdan çıkardı. Eteği açılsa da şuan pek bir önemi yoktu. Adam yola konsantre olmuştu. Nişan aldı tüm jarjorü boşaltmış sonunda tekeri vurmuştu. Arkalarında ki araba takla atarken kadın içeri girdi. Bir patlama sesi duyuldu.
Biraz rahatlamışlardı. Kadın derin derin nefes alıp veriyordu. Uzun zamandır böyle bir şeyin içinde bulunmamıştı. Başı dönüyordu.Biraz daha ilerleyip durdurdu arabayı yabancı adam.
Ceylan arabanın kapısını açtı, çıplak ayaklarıyla soğuk zemine bastı. Midesi bulanmıştı, kenara giderek midesinde ne var ne yok boşalttı. Yabancı adam kadının yanına giderek cebinde ki mendili çıkarıp uzattı. Ceylan mendili aldı, önce ağızını sonra ellerini sildi. Yabancı adamı incelemeye ancak fırsat bulmuştu. Yabancı adam Ceylan'a gülümsüyordu. Kahve gözleri, simsiyah saçları pürüssüz gözüken yüzü ve gülünce ortaya çıkan derin gamzeleri. Zeus Kubilay ise yabancı adam kesinlikle Hades'ti. Her yerinden tehlike akıyordu. Ceylan'ın gözü kararıyor gördükleri bulanıklaşıyordu.
Yabancı adam her halinden türk olmadığı belli aksanıyla elini uzattı.

"Kendimi tanıtayım bendeniz Pamir Santos" dedi.

Ceylan elini adama uzatacakken adamın kucağına bayıldı. Pamir bunu beklemiyordu. Adam kadına öylece bakakaldı. Biraz önce ki cesur kadın gitmiş yerine korunmaya muhtâç küçük kadın gelmişti. Kadının küçük bedenini kucağına aldı. Dikkatlice arabaya bindirdi. Kemerini bağladı.
Kendide kadının arabasına bindi. Hayatında yapmadığı bir şey yaptı kendi evine bir kadın götürdü. Tüm korumalar anlam veremiyordu. En büyük portekiz caddesinin sol tarafını idare eden Titanium evine bir kadın getiriyordu. Görülmüş şey değildi. Evine girerken" Tanrım bana cesaretin ve güzelliğin en büyük birleşimi olan bu küçük kadını verdin. Artık hayatımın ne anlama geldiğini biliyorum. " dedi.

Milyârderin VekiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin