6. bölüm: Güven

11K 111 3
                                    

Ayza havadaki ellerini yavaşça Sancar'a uzattı. Sancar tanımadığı bu güzel kadının elini tutup tutmama konusunda tereddüt etse de nedensizce güvenip, kendine uzatılan bembeyaz elleri tuttu.

Kendine doğrultulan silahlar bir bir indiğinde tuttuğu eli çekerek içeriye girmesini sağladı. Sancar'ı elinden tutarak sürükler gibi yatak odasına götürürken açık olan kapıdan komiser Sedat ve yanındaki ekip arkadaşları da takip ediyordu.

Sancar nereye görürüldüğünü bilmeden kendini sürükleyen kadına sorgusuzca itaat etti.

Sonunda yatak odasının kapısında durdu ve kısa bir bakış attı. Hala tuttuğu eli bırakıp kapıyı açtı, önce kendi girdi, sonra Sancar, arkasından da diğerleri girdi odaya.

Komiser Sedat olanları çoktan anlamıştı. Yılların verdiği tecrübe sayesinde bu manzaraya yüzünü buruşturmakla yetindi.

Sancar ilk bakışta karısının yüzünü görmediği için gözlerini kırpıştırıp Ayza'ya baktı. Ayza full dikkat onun vereceği tepkiye bekliyordu. Sancar buraya boşa çağırılmadığını düşünüp bir kaç adım atıp, daha dikkatli baktı.

Bir adım daha atmıştı ki olduğu yerde çivi gibi çakıldı. Yüzünde tek bir mimik oynamadan karısının yüzüne baktı. Saniyeler geçmişti ki dudaklarından iki hece çıktı.

"Yeliz"

Karısını o şekilde görmenin verdiği acı ile öfke, birbirini kovalarken kabullenememe ardından geldi.
'benim karım yapmaz tuzak kurmuşlardır' düşüncesini kabul etmek daha kolay geldi.

Ayza verdiği tepkilere bakarak;
"Demek seni de haberin yoktu"dedi.

Sancar durumu hala kabullenememişti. Onun gözünde karısı onu aldatmayan evine bağlı sadakatine inandığı biriydi. Öfke ile, hızla Ayza'nın üstüne yürüdü.

"Karıma ne yaptın seni adi şerefsiz"deyip yakasından tuttuğu gibi fırlattı.

O kadar hızlı davranmışdı ki kimse böyle bir tepki beklemediğinden dolayı müdahale edememişti.

Komiser Sedat'ın ayaklarının dibine düşen Ayza'nın üstüne tekrar yürürken polisler onu kollarından tuttu.

"Cevap ver karıma ne yaptın?"

Komiser Sedat Ayza'nın elinden tutarak ayağa kalkmasına yardımcı oldu.

"Asıl senin karın benim kocama ne yaptı?"

Sancar bu sözle birlikte tamamen yanlış kişiye öfkelendiğini anladı. Karısının üstündeki adama tekrar bakıp asıl suçluların şu anda hareketsiz bir şekilde karşısında olduğunu fark etti.

Dişlerini sıkıp hala karısının üstünde yatan adama, kollarından tutan polislere aldırmaksızın;
"Seni öldüreceğim pislik herif"deyip kurtulmaya çalıştı.

Polisler onu kollarından sıkı sıkıya tutarken, Ayza, Sancar'ın üstüne atıldı.

"Kocama elini bile süremezsin! Eğer ölmediyse onu ben öldüreceğim!"

Komiser Sedat, Azya'nın belinden tutup Sancar'ın üstüne atılmaktan son anda kurtardı.

"Her ikiniz de sakinleşmeseniz geceyi aynı nezarethanede geçirirsiniz!"

İkisi de birbirine bakıp aynı anda kasılan kollarını sakince yere indirdiler. Bu tehdidin işe yaradığını gören polisler Sancar'ı bırakırken komiser Sedat da Ayza'yı bıraktı.

O sırada ambulans doktoru Hasan'ın nabzına bakıyordu. Komiser Sedat'a bakıp, başını olumsuz anlamda salladı. Sonra Yeliz'in nabzına baktı ve aynı hareketi tekrar yaptı. Her ikisinin de çoktan öldüğü anlaşıldı.

Komiser Sedat;
"Ayza hanım olay nasıl oldu bana en başından anlatır mısınız?"

"Eve geldiğimde kapıyı kilitledikten sonra elimdekini mutfağı bıraktım, sonra yatak odasına geldiğimde bu manzara ile karşılaştım. Şaşırdım, korktum ama cesaretimi toplayıp kocamı ölmüş mü diye boynundan nabzına baktım. Nabzı atmıyordu sonra altındaki kadının kim olduğunu merak ettim, yüzünü bu tarafa çevirdim, görünce lavaboya kusmaya gittim"

"Kadının nabzına bakmadınız mı?"

"Hayır bakmadım" kaşları ile kadının yüzünü gösterdi"zira buna gerek olduğunu düşünmedim"dedi.

Komiser Sedat kısa kısa başını salladıktan sonra;
"kapıyı neden kilitlediniz? Hem de üç kilidini birden" Ayza onlara kapıyı açarken komiserin üç kilit dikkatinden kaçmamıştı.

"Kapı kilitlemek benim alışkanlığımdır. Yıllar önce eve hırsız girmişti. Eşim, benim korkularımın olduğunu bildiği için titanyumdan özel tasarım kapı yaptırdı"

"Hmm bu da kapıyı neden kıramazsınız dediğinizi açıklıyor. Peki elinizde ne vardı mutfağı bıraktığınız?"

Bu soru Ayza'nın kalbine hançer gibi saplanmıştı. Sustu, cevap veremedi: önce kocasına baktı yutkundu. Komiser Sedat'a buğulu gözlerle baktı. O ana kadar nefret, öfke saçan kadın gitmiş yerine masum gözlerle, buğulu bakan kadın gelmişti. Komiser Sedat sesini olabildiğince yumuşak tutmaya çalışarak;

"Ayza hanım elinizde ne vardı?" Diye sorusunu yeniledi.

Odadaki herkes ayzanın vereceği cevabı merak etmişti. Elinde mutfağa bıraktığı şey ne olabilirdi ki az önce panter gibi, adamın üstüne atlayan kadını, şimdi duygusal kedi yavrusuna çevirmişti. İki kedi türünün arasındaki farkı Ayza'nın vereceği cevap belirleyecekti.

"Yaş pasta"

Kısık ağlamaklı çıkan sesine inat gözyaşlarına hakim olmaya çalıştı.

"Söylemeye zorlandığınız şey bir yaş pasta mıydı?"
Tutmaya çalıştığı gözyaşları boğazından çıkan bir hıçkırıklar şelale oldu.

Bir yandan cesetlerin üzerinde parmak izi alınırken bir yandan da fotoğraf çekilip delil toplamaya çalışıyordu görevliler. Ayzanın anlattıkları doğru mu diye banyoya bile bakılıyordu.

Ayzanın kısa süren ağlama nöbetinde: komiser Sedat anlayış göstermiş, bu zaman zarfında soru sormamıştı. Ama bir yaş pastanın neden bu kadar ağlattığını da merak etmişti elbette.

"Ayza hanım sakinleştiyseniz sorulara devam edelim" Ayza olumlu anlamda başını salladı.

"Dün gece neredeydiniz?"

"Evde, eşimle birlikteydik"

"Bir tartışmamız herhangi bir konuda anlaşmazlığınız oldu mu?"

Ayza bu sorudan sonra; yerde olan bakışlarını komiser Sedat'a çevirdi.
"Benden mi şüpheleniyorsunuz?"

"Hayır hayır ben böyle bir şey demedim. Sadece olayı anlamaya çalışıyorum ve bunlar sormam gereken sorular"

Ayza derin bir nefes aldı. Yavaşça nefesi verirken durumun ciddiyetini bir kez daha idrak etti. Eğer, düzgün cevap vermezse bu saçma sapan suçun üstüne bile kalabileceğini düşündü. Önce cesetlere baktı; herkes hummalı bir çalışma ile görevini yerine getiriyordu. Kimse ses çıkarmadan: herkes Ayza'nın vereceği cevapları merakla bekliyordu.

"Sedat bey, bugün eşimin doğum günüydü. Ona sürpriz yapmak için doğum gününü unutmuş gibi yaptım. İki gün önceden şehir dışındaki arkadaşımın, sevgilisinden ayrıldığını, sürekli ağlayıp durduğunu, onun yanına gitmek istediğimi söyledim. O da tanırdı arkadaşımı. Gitme falan demedi. Bu sabah birlikte evden çıktık, beni otobüs terminalinde bıraktı, oradan da işe gideceğini söyledi. Ben de tabii ki otobüse binmedim; sırf bugün eşime yaş pasta yapabilmek için bir buçuk aydır kurs aldığım yere gidip yaş pasta yaptım ve eve geldim. Akşam ona güzel bir masa hazırlayıp hediyesini verecektim"

EMEĞE SAYGI YORUM VE OYLARINIZI ESİRGEMEYİN LÜTFEN

Güven Bana +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin