14. Bölüm ~Cinayet Şüphelisi~

1.8K 77 10
                                    

Multideki şarkıyla okuyabilirsiniz:)
•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•—•
Gözlerimi aralamamla ilk gördüğüm Rüzgar oldu. Adam rüyama bile giriyor! Şikayetçi değilim bu durumdan, hatta hoşuma gidiyor. Kafasını eliyle tutmuş, gülümseyerek beni izliyor. Diğer eliyle de saçlarımı okşuyor. İnsan şu rüyadan uyanmak isteyebilir mi? İmkansız. Omzuyla boynunun arasına kafamı koyup iyice sarıldım ona. Rüyalarda koku alabiliyor muyduk? Çünkü ben Rüzgar'ın o muhteşem kokusunu alıyorum. Kafamı geri çekip Rüzgar'ın yüzüne baktım.
- Sen rüya değilsin? Dedim ürkek ürkek.
- Cık. Dedi. Ses tonundan eğlendiği anlaşılıyordu.
- Senin ne işin var burada? Diye bağırdım. Sonra etrafıma baktım, burası benim odam değil!
- Benim ne işim var burada? Burası neresi? Dedim. Sonra üstüme baktım. Bol bir tişört ve belindeki ipi iyice sıkılmış bir şort. Allahım lütfen bunları ben kendim giymiş olayım!
- Gece, arabada tutturdun 'uyuyacaksın' diye ama sen benden önce uyudun, arabada uyuyakaldın. Ben de seni buraya getirdim, benim evime. Seni yatırdım, gidecektim ama sen izin vermedin. Dedi. Kelimenin tam anlamıyla hassi- neyse.
- Bu üstümdekiler? Dedim daha kısık bi sesle.
- O elbiseyle uyuyamazdın. Dedi. Rüzgar mı giydirdi bunları? İç çamaşırlarımı mı gördü?!
- Hatırlamıyor musun? Dedi.
- Ne-neyi? Dedim, tedirgin bi ses tonuyla.
- Kendin giydin, sakin ol. Dedi. Görmemiş, kendim giymişim. Rahatlatabilirim, derin nefes al- ma! Babam?
- Babam? Bittik biz! Sen bittin daha doğrusu! Yurt dışına kaç Rüzgar! Dedim. Babam Rüzgar'ı öldürecek! Ama beyefendi ne yaptı? Kahkaha attı!
- Sakin ol güzelim. Dedi. Güzelim dedi.
- Şu kelimeyi kullanıp durma! Dedim gözlerimi kaçırarak. Elini çeneme koyup ona bakmamı sağladı.
- Nedenmiş o? Dedi sırıtarak.
- Ciddi olamıyorum. Dedim. Gülümsemesi büyüdü. Kollarını açıp bana sarıldı. Saçımı kokladı, öptü. Ben de onun kokusunu içime çektim.
- Sarılmanın zamanı değil! Yada tam zamanı zira babam seni öldürecek, bu son sarılmamız olabilir! Diye bağırdım.
- Murat amca mı beni öldürecek? Hahahahah! Dedi ve gülmeye başladı.
- Ne gülüyorsun be adam?!
- Lal, baban biliyor. Dedi. Babam biliyor mu? Tam olarak neyi biliyor?
- Ne kadarını? Dedim.
- Neyin ne kadarını? Alt tarafı benim evimde kaldın. Dedi.
- Alt tarafı mı? Aynı yatakta uyuduk! Dedim.
- Sevgili olduğumuzu da biliyor. Dedi. Umarım ben yanlış duymuşumdur!
- Ne dedin sen? Dedim. Gözlerimi yumup cevap vermesini bekliyordum.
- Gönül eğlendirmiyoruz sonuçta, öğrenecekti, ben de saklamak istemedim. Dedi. Gözlerimi açıp sağlam olup olmadığına baktım.
- Morluk falan da yok? Diye mırıldandım. Kolunu tutup incelemeye başladım ama yok. Morluk yok, kızarık yok. Dövmemiş.
- Babam sevgili olduğumuzu öğrendi ve bunu bildiği halde senin evinde kalmama izin verdi? Dedim tek kaşımı kaldırarak.
- Baban sana güveniyor, Lal. Dedi.
- Ve sana da. Dedim. Koltuk altımdan kaldırıp kucağına aldı beni.
- Lal, sen dün neden geldin? Çok büyük bir hata yaptığının farkında mısın? Dedi.
- Babamı ziyarete geldim, ayrıca ne hatası? Dedim. Kekeledim biraz çünkü ona bu kadar yakın olmak beni heyecanlandırıyordu.
- Bekir denen o piçin olduğu bir yere gelmemen gerekiyordu. Dedi. 'Bekir'i tükürür gibi söylemişti.
- Ben nereden bilebilebilirim? Benim suçum yok. Dedim mızıkçı bir çocuk gibi. Sırf o adamı görmek için gittin.
- Bir daha böyle bir hata yapmayacaksın. Dedi.
- Tamam, yapmam. Dedim. Gülümsemeye başladı. Önüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
- Hayranım sana. Dedi. Gülümseyerek;
- Neyime? Dedim.
- Bir daha geleceğini biliyorum, sırf bu konu uzamasın diye beni geçiştirdiğini de biliyorum. Dedi gözlerime bakarak. Kızgın değildi, gülüyordu.
- Hiç yanımdan ayrılma istiyorum. Seni kendime yapıştırmak istiyorum ama seni yormaktan korkuyorum. Benden bıkmandan korkuyorum. Dedi.
- Ben de senden ayrılmak istemiyorum, derslere bile seninle girmek istiyorum. Senden asla bıkmam, geçici bir heves değil bu. Dedim.
- Biliyorum. Dedi. Sonra telefonunu çıkarıp, bir şarkı açtı ve biraz ileri sardı. Beni kucağına alıp yere indirdi ve elimi tutup kendi etrafımda döndürdü.

Yenge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin