DÖNÜLMEZ [ TAMAMLANDI ]

BÖLÜM -5

Hocanın evine doğru yola çıkmıştık
Hiçbir zaman hocanın evine gitmemiştik zaten hoca da bir yıldan az bir süredir ki köye gelmişti ve birkaç kişi hariç kimse gitmemişti misafirliğe yolda giderken içimde hem sevinç hem şaşkınlık vardı
Bana kimseye söyleme demişti
Bu olayı. Ama neden bu kadar hızlı kararını değiştirmişti bukadar erken açıklaması hayra alamet değil diye düşünürken murat hoca acaba bizi neden çağırdı diye sordu hasan da meraklı gözlerle bakıyordu aynen neden bizi çağırdı acaba ne diyecek ki dedi bende bilmemezlikten gelerek bilmiyorum ama öğreniriz birazdan dedim biraz daha yürüdükten sonra hocanın evi karşımızdaydı caminin hemen yanındaydı
Hocanın evinin yanında da başka ev yoktu en az 15 metre vardı diğer evle hocanın evi arasında hocanın evi iki katlıydı bahçesi büyüktü bir kapısı cami bahçesine açılıyor bir kapısı sokağa boyası yeni güzel bir evdi
Merdivenlerden yukarı doğru yürümeye başladık. Kapıyı çaldığımızda hoca kapıyı açtı bizi içeriye aldı ve kapıyı kapatarak kendide geldi hoş geldiniz çocuklar oturun hele soluklanın sizinle konuşmam gereken önemli bir konu var dedi ben konuyu biliyordum. Ama Murat ve Hasan meraklı gözlerle hocaya bakıyorlardı hoca direk söze girdi murat bu günlerde tuhaf birşey oldumu sende tuhaf bir şey hissediyormusun? Dedi murat birkaç saniye sustuktan sonra konuşmaya başladı hocam durduk yere karanlıktan korkuyorum oysaki korkmam kabus filan görüyorum kabusumda Ali ben ve Hasan ölüyoruz ama baran ölmüyor ona işkence yapıyorlar gözüm karardıktan sonra birşey duyuyorum "herkes öldü sen en son öleceksin" diyordu ama kime dediğini anlayamıyordum. Her
Rüyamda bu sesi duyuyorum hasan oğlum sende bir şey varmı kendini nasıl hissediyorsun hocam geceleri kabus görüyorum tuhaf sesler duyuyorum gözüm hep yan taraftaki sahipsiz eve kayıyor orada biri varmış gibi hissediyorum hoca çocukları dinledikten sonra konuşmaya başladı çocuklar size bir cin veya bir cin kabilesi musallat olmuş olabilir birazdan çıkıp ailenizden izinden alacam burada kalmanız için ve bu gece ne olup bittiğini anlayacaz dedi merak ve korku içinde geceyi bekliyorduk. Hocayla biraz daha konuştuktan sonra yemeğe oturduk
Hocaya hocam ne yapacaz dedim hoca da onu çagıracaz ve ne istediğini öğrenecez. Onunla anlaşma yapmaya çalışacağız dedi ben kafamdaki onlarca sorudan birini ve en mantıklısını sordum ve ya anlaşmayı kabul etmezse ozaman ne olur ? Dedim hoca bana bakarak yakmaya çalışacam dedi çok iddalıydı ama ilmi yetecekmiydi? Diye düşünürken herkes yemeğini yemişti
Sofrayı kaldırdık
...
Herşey hazırdı cin'i çağıracaktık bize bir çember çizmişti hoca sakın çemberden çıkmayın ve dua okumayın diye tembihledi bizde tamam anlamında kafamızı salladık hoca biraz zaman geçtikten sonra hoca birşeyler okumaya başladı ondan hemen sonra mumlar hareketlendi ateşi kâh şiddetleniyor kâh zayıflıyordu perdeler hareket etmeye başladı ve en sonunda herşey durdu hoca sustu biz hocaya bakıyorduk meraklı gözlerle o anda hoca adın ney ey cinnia dedi onun sorusuyla karşımızda uzun boylu biri çıktı yüzü görünmüyordu ve hocaya dönerek benim adım kurman dedi sakindi hemde çok hangi kabiledensin ateşten olan kurman dedi kurman yine sakindi ve ben d***a kabilesindenim dedi hoca ona doğru bakarak ne istersin bu adem oğullarından dedi onlar benim yavrumu öldürdüler yaktılar ve sonra kabile olarak onlara musallat olduk gece ise bizden birini yaktı bu baran denen çamur dedi biraz kızmıştı ama birşey yapamıyordu hoca nasıl öldürdüler dedi o ise kızgın olduğunu belli edecek bir şekilde bağırarak pikniğe gittikleri zaman kızgın yağı ağacın altına boşalttı ağacın altındaki yavrumu yaktılar dedi ve devam etti
Gece ise bizden birinin üzerine işeyerek yaktı bu baran dedi ve beni işaret etti hoca bu adem oğullarının peşini bırakmak için ne istersiniz dedi kurman ise kızgın bir şekilde biz bu adem oğullarını isteriz kısasa kısas dedi hoca da sesini biraz yükselttikten sonra
Bu adem oğullarına ilişirseniz Allah şahidimdir sizi yakarım dedi kurman ise alaycı bir tavırla güldükten sonra senin gibi aciz bir çamur benim gibi güçlü kudretli birini nasılda yakacakmış dedi ve alaycı bir tavırla gülerken hocanın boş işaretiyle kurman'ı bir feryat sardı acı içinde bağırıyordu o kadar çok bağırıyordu ki camlar kırıldı ve ev sarsılıyordu hoca dua okuyordu ben olanları korkuyla izliyordum ama Murat ve hasan'ı hoca tembihlemeseydi kaçacakları beliydi.
Ve hoca birden sustu kurman ise lanetler savurarak birden ortadan kayboldu.
Herkes derin bir nefes aldı hoca biraz tedirgindi ama bir çare bulmak gerekiyordu
Birden aklıma Ali geldi tedirgin olmuştum bizi hoca koruyordu ama o hastanedeydi onu koruyacak kimse yoktu hocaya hocam Ali peki Ali ne olacak hoca birden korkuyla bana baktı Ali'yi tamamen unuttuk dedi ve bişeyler diyerek sustu ne dediğini anlamamıştım sonra etrafı toplamaya başladı Hasan ben ve murat'ta hocaya yardım ederek etrafı çabucak topladık.

Ve biraz oturup dinlendik  hocayla konuşmak istedik hocam Ali için ne yapacaz dedim hoca bana ve diğerlerine bakarak Ali'nin yanına emrim altında olan bir müslüman cin yolladım o kumran çok tehtitkar bir şekilde gitti ve Ali'ye bir zarar verebilir dedi hasan hocam o müslüman cin Ali'yi koruya bilecek mi? Dedi evet tam üstüne basmıştı o müslüman cin hem kendi hemde Ali'nin canını koruyabilecek mi diye düşündüm o anda hoca gözlerini kocaman açmıştı ne oluyordu acaba derken hoca çabuk getirin onu bana dedi bende irkilerek hocaya baktım hocanın bakışları hayra alamet değildi derken hoca bize bakarak o cin Ali'yi almış dedi çok şaşırmıştık hasan nasıl olur nasıl almış yanında senin cinlerinden biri vardı hani dedi hoca ise Hasan'a bakarak yolladığım cini yaralamış ve aliyide alıp kendi alemine götürmüş  dedi ben halen şoktaydım nasıl olmuştu bu en başından neden Ali'yi almışlardı

Bir bölümün daha sonuna geldik🤗
Hatalarım olduysa özür dilerim🙏

Sizce Ali kurtulur mu