BÖLÜM -16

118 6 0
                                    

(hikayeye başlamadan önce fark ettim cami hocasının ismini yazmamışım o yüzden cami hocası bundan sonra MEHMET hoca diye geçecek iyi okumalar)

     Baran
Hoca Ahmed diye bir arkadaşını arayacaktı dediğine göre ilmi yüksekmiş hocam Ahmed hoca yardım edebilirmi dedim hoca bana bakıp gülümsedi ve elinden geleni yapar buna eminim hem kurman'a karşı da daha güçlü oluruz dedi bu habere hepimiz sevinmiştik murat hocam Ahmed hoca mı buraya gelir yoksa bizmi gideriz dedi. Hoca Murat'a bakarak biz gideriz burası ne kadar küçük bir köy olsa da ulu orta bir yer. Hem orası bildiğim kadarıyla buradan daha küçük ve evlerin yarısı boş yani anlayacağınız orası daha iyi olur dedi. Hasan hocaya dönerek peki ailelerimiz izin vermezse ne olacak dedi. Hoca Hasan'a bakarak ben izin alacam iyiliğiniz için bu izini vermek zorundalar dedi kendime değilde aileme üzüldüm o an. Kurtulmamız umuduna bizi bambaşka hiç bilmediğimiz bir yere göndereceklerdi. Saat 11'e geliyordu çok tuhaf bugün birşey olmadı dedi murat gerçektende birşey olmamıştı hoca hadi gidin uyuyun bende birazdan ahmed'i ararım dedi bizde tamam anlamında kafanızı sallayarak odamıza yöneldik odaya girdiğimizde her birimiz bir köşeye attık kendimizi acaba bizimkiler ne diyecek hocanın işine dedi hasan. Bende valla zor da olsa diyecekleri belli bence kabul ederler dedim murat söze atlayarak valla belli olmaz bilmediği bir yere tanımadığı bir adamın yanına gönderecekler sonuçta dedi. Bir yandan haklıydı ama ben izin vereceklerine adım gibi eminim zor da olsa izin vereceklerdi.
İsterseniz Muhammed'den Ahmet hoca hakkında bilgi alalım dedim murat ve hasan tamam anlamında kafasını salladı ve zihinen Muhammed ile iletişime geçtim Muhammed neredesin dedim biraz zaman geçtikten sonra  Muhammed odada belirdi biraz geriledik normal olarak ama birkaç saniye sonra kendimizi toparladım ne oldu Baran bir sıkıntımı var dedi, bende sıkıntı yok sadece Ahmet hoca ile ilgili bilgi almak istedik dedim bana bakarak gülümsedi ve bir yere oturdu ve başlattı anlatmaya Ahmet hoca mehmed hocanın eski bir dostudur küçük bir köyde yaşar buraya 8 veya 9 saatlik bir mesafe köyü. Toplam otuz hane ya var ya yok hem evlerin yarısı da boş. Bu Ahmet hoca sizin mehmet hocamızla çok iş yaptı çok can kurtardı neredeyse kurmanın kabilesinden daha güçlü kabilelere kafa tuttular bazılarında başaramadılar ama bir çoğunu alt ettiler dedi bu bizim için daha iyiydi ben Muhammed'e Muhammed Ahmet hocanın da yardımcı cin'i varmı dedim Muhammed hepimize bir göz gezdirdi ve sonra yardımcı cin'i yok ama ihtiyacı olduğu zaman kendine bildiği tanıdığı bazı kabileleri çağırabiliyor  dedi murat söze atlayarak sen hiç çalıştın mı onunla dedi öyle söyleyince bizde de merak uyandırmıştı birkaç kez çalıştım Mehmet hoca ile birlikte ama Mehmet hoca ne kadar çalıştı onu bilmiyorum işte dedi bence bu kadar bilgi yeterdi bize bide kendimiz yüz yüze tanışsak bizim için çok güzel olurdu. Saate baktığımda neredeyse 1:30 olmuştu ufaktan bi uykumuzda gelmişti ben Muhammed'e tamam Muhammed bilgilendirdiği için teşekkürler dedim Muhammed de kafasını sallayarak göz önünden kayboldu. Ben çocuklara dönerek çocuklar geç oldu uyusakdedim hasan sanki dünden razıymış gibi hemen kendini yatağa attı. Ben ve Murat'da yatağımıza geçerek uyuklamaya başladık.
...
Uyandığımda sabah olmuştu hiçbir kabus görmemiştim çok şaşırmıştır bu duruma baya zaman olmuştu rahat bir gece ve rahat bir uyku çekmeyeli bunların sevinciyle çocukların yatağına doğru kafamı çevirdim. Murat ve Hasan odada değildi acaba neredeler diye merak ederek aşağıya indim merdivenden inerken fark etmiştim salondan sesler geliyordu salona girdiğinde hasan Mehmet hoca ve murat sohpet ediyorlardı keyifleri yerlerindeydi. Ooo beyefendiler erkenciler bugün
Dedim hoca bana gülümseyerek
Saat 11 olmuş erkeni mi kaldı dedi ve ufak bir sırıtış yaptı salondan çıkıp lavaboya yöneldim elimi yüzümü yıkayarak tekrar salona geçtim ve hocam bugün hiç kabus görmedim akşam da bir olay yaşamadık dedim hoca bana bakarak valla oğlum murat ve Hasan da görmemiş inşallah böyle devam eder. Dedi arkadaşlarımın da bir olay yaşamaması ve kabus görmemesi beni rahatlatmıştı hocam hazır konu açılmışken Ahmet hoca ile konuştun mu dedi hasan. Hoca bize bakarak konuştum oğlum yardım edecek ama oraya gitmek için bir de ailelerinizden izin almak gerekiyor dedi Ahmet hocanın bize yardım edeceğini duymak rahatlatmıştı bizi. Hoca çocuklar siz kahvaltınızı yapın ben ailelerimizi toplayıp bi istişare yapayım bu konu hakkında dedi.
Murat heyecanlı bir şekilde hocam bizde gelelim dedi. Mehmet hoca Murat'a bakarak siz bi kahvaltınızı yapın sonra gelirsiniz dedi Hasan'ı ve Murat'ı bilmem ama ben baya bi acıkmıştım hazır keyfiniz yerindeyken adam akıllı bir kahvaltı yapmak iyi olurdu hepimiz için.
Tamam hocam sen öyle diyorsan öyle olsun. Dedim hoca hazırlanarak çıktı.
Ve bizde mutfağa girerek birşeyler hazırlamaya başladık
Hasan çay demlemek için çaydanlığa şu koyuyordu ben dolaptan kahvaltılık çıkartıyorum Murat ise çatal kaşık ve bardakları koyuyordu tepsiye
...
Tepsiyi hazırlamamız çok zaman almamıştı hemen hazırlayıp indirmiştik. Rahat bir şekilde kahvaltımızı yapıyorduk bir yandan da sohpet ediyorduk. Böyle normal bir gün yaşamayalı
Uzun bir süre olmuştu. Her günümün böyle devam etmesi için her şeyimi verebilirdim 
Çocuklar acaba izin alırmı hoca dedi murat. Valla onu bunu bilmem ama iyiliğimiz için bunu yapmak zorundalar dedi hasan. Haklıydı da ama, çocuklara dönerek çocuklar ailemiz izin vermezse de Ahmet hoca buraya gelmeyi kabul eder mi dedim. Çocuklar bana bilmem şekilinde bana bakıyorlardı. Sorduğum sorunun cevabını ben de bilmiyordum o yüzden fazla uzatmadım
...
Kahvaltımızı yapmıştık biraz daha oturup bizimkilerin yanına gidecektik murat çocuklar artık gitsek mi dedi. Hasan Murat'a dönerek haklısın bir an önce gidelim çok merak ettim ne olduğunu dedi. Ben direk yerinden doğrularak e hadi o zaman dedim
Onlar da ayaklanarak tamam hadi dedi. Ve birlikte dış kapıya yöneldik ayakkabılarımızı giydikten sonra kapıyı kilitledim ve yola koyulduk önce muratların evine uğradık kimse açmadı kapıyı. Sonra hasanlara gittik orada da kimse açmamıştı kapıyı  ve bizim eve yöneldik
Birkaç dakika sonra eve varmıştık. İçeriye girdiğinizde herkes salondaydı oturmuş konuşuyorlardı selam verip köşeye bir yere oturduk.
Hocam bizim iş ne oldu dedi hasan öyle bir anda söze girmesi ile herkes Hasan'a baktı.
Hoca sizin iş zor da olsa oldu dedi
Hepimiz çocuklarla göz göze geldik hepimizin gözlerinde aynı his vardı biraz sevinç biraz üzüntü.
Murat'ın babası söze girerek çocuklar eğer hocanızın sözünden çıkarsanız bacaklarını zırhlı kırarım dedi.
Üçümüz de Murat'ın babasına buruk bir gülümseme attık
...
Biraz daha oturup bir ton öğüt aldıktan sonra herkes evlerine dağılmıştı ben direk odama girerek eşyalarımı bir valize koymaya başladı birkaç dakika sonra işimi bitirip salona geçtim babam annem ve abim oturmuş bu gitme konusuyla ilgili konuşuyorlardı ben de bir köşeye oturdum ve baba hoca ne zaman gideceğimiz hakkında bir bilgi verdi mi size dedim
Babam üzgün bir şekilde verdi Baran bu akşam saat 10-11 civarı yola çıkacaksınız dedi. Acaba hoca neden böyle acele ediyordu yarın sabah saatlerinde gitsek olmaz mıydı ki. Diye geçirdim içimden annem söze girerek hocamızın sözünden çıkmayın sakın ola ki kendi kafanıza göre hareket etmeyin dedi
Ben de sadece tamam diyebildim sadece abim hiç ses çıkarmıyordu modeli bozulmuştu abi ne oldu durgunsun dedim abim bana bakarak bişey olmadı Baran sadece biraz kendimi yorgun hissediyorum dedi ama söylemek istemese de benim için üzüldüğünü belli ediyordu e normaldi de kardeşini bilmediği bir yere gönderecekti

Hatalarım olduysa özür dilerim 🙏
Bundan sonra inşallah daha da heyecanlı olması dileğiyle
Gelecek bölümde görüşürüz 🤗

DÖNÜLMEZ  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin