BÖLÜM -22

107 3 1
                                    

Muhammed de gelmişti hepimiz olacaklara karşı hazırlık yapıyorduk Mehmet hoca ile Ahmet hoca bir odaya girdiler. Hepimiz yolda taktığımız muskaları yine taktık ne olur ne olmaz diye.
Biraz sonra odada sesler yükselmeye başlamıştı sanırım tutsak olan cin konuşmak istemiyordu.
Muhammed de yanımızdan ayrılıp odaya gitti
Muhammed de odaya girdikten kısa bir süre sonra sadece Muhammed ve diğer cin'in sesi geliyordu.
O cin sadece bağırıyordu o bağırdıkça Muhammed de bağırıyordu.
Muhammed içeri gireli 20 dakika olmuştu. Tuhaf giden birşeyler vardı kurman ve kabilesi gelmiyordu o cin bağırdıkça hasan rahatsız oluyordu tek o değil hepimiz rahatsız oluyorduk.
Hasan bağırarak gidin onlara söyleyin yapmasınlar sonu kötü olacak dedi sesi çok değişik çıkıyordu ben gözlerimi kısarak neden dedim.
Hasan Defolup gidin ve onlara söyleyin dedi. Sesi git gide değişiyordu acaba neyden dolayı oluyordu böyle
Murat ben gidip hocayı çağıracağım dedi.
Hasan sınırlı bir şekilde sen de git defol git dedi bana demişti hasan biraz sakin ol dedim.
Hasan kafasını eğerek bağırmaya başladı canım yanıyor gidin ve söyleyin dursunlar dedi.
Neler oluyordu böyle bu neydi şimdi.
Ben gidip hocayı çağırıyorum murat sen burada kal dedim.
Ve kalkarak en köşedeki odaya gittim kapıyı çaldım biraz sonra kapıyı Mehmet hoca açtı Baran geç yerine ve kapıyı da çalma bir daha dedi.
Tam kapıyı kapatmak üzereyken hocam hasan durmanızı istiyor canı çok yanıyor muş dedim. Hoca korkulu gözlerle bana bakarak hızlandı ve Hasan'ın yanına gitti ve hemen birşeyler okumaya başladı Mehmet hoca okudukça hasan bağırıyordu ve kendini sağa sola vuruyordu baran git ve Ahmed hocaya durmalarını söyle dedi. Acele ile Ahmed hocanın yanına gittim içeri girmeden hocam Mehmet hoca durmanızı istiyor Hasan'a birşeyler oluyor canı yanıyor dedim.
Birkaç saniye sonra ses kesildi ve Ahmed hoca salona çıktı hızlıca Hasan'ın yanına gitti o da birşeyler okuduktan sonra sustu ve Mehmet git içeriden gerekli malzemeleri al ve gel dedi.
Ben ve murat olanlara bir anlam veremiyorduk bu neyin nesidir şimdi.
Mehmet hoca biraz sonra tekrar yanımıza geldi elinde birkaç malzeme vardı elindeki siyah çarşafı Hasan'ın üzerine attı ve diğer eşyaları da hazırladıktan sonra konuşmaya başladı ey cin kimsin, hangi kabiledensin
Ve ne için buradasın dedi. Cin demişti evet evet cin demişti korktuğum başımıza gelmişti sanane seni aciz çamur parçası dedi. Sesi çok gür çıkıyordu Mehmet hoca çık git bu bedenden dedi. Hasan gür bir kahkaha atarak çıkmıyorum bu beden artık benim dedi. Mehmet hoca Hasan'a gözlerini dikerek çık git yoksa seni öldürürüm dedi.
Hasan tekrar gür bir kahkaha atarak ben ölür İsem bu çamur da benim ile ölür dedi. Çok iddialı konuşuyordu sen kimsin ismin nedir dedi Ahmed hoca.
Hasan Ahmet hocaya dönerek ben d***a kabilesinin lideriyim adım ihfar dedi. Kurman yetmezmiş gibi bir de ihfar musallat olmuştu başımıza Mehmet hoca neden buradasın neden bu beden desin dedi. İlk sorusuna cevap alamamıştı.
Bu savaş dün kurman'ı çok yaraladı büyük yaralar aldı ve o gece öldü dedi. Vay be bu kadar zaman başımıza bela olan kurman gece ki savaşta ölmüştü
Mehmet hoca sana neden bu beden desin dedim dedi. Hasan hocaya baktı daha doğrusu Hasan'ın bedenine girmiş olan ihfar hocaya baktı
Biz kabilece işimizin yarım kalmasından nefret ederiz ve dünkü savaşta neredeyse bütün kabile zarar gördüğü için kabilenin reisi olarak ben yarım kalan işi bitirmeye geldim dedi. Aha şimdi büyük bir bok yemiştik kurman'ın yarım kalan işini bitirmek için ihfar devreye girmişti kurman kabileden normal bir birey iken bu kadar zorluk vermişti bize. Bu ihfar ise kabilenin reisi en çok sözü geçen ve aralarında en güçlü olan cin di kim bilir o nasıl bir güce sahipti ve nasıl bir zorlukla karşılaşacaktık.
Ahmed hoca birşeyler okumaya başladı Mehmet hoca da ona eşlik ediyordu ama hasan da yani içindeki cin de hiç bir şekilde acı belirtisi yoktu sanırım okudukları şey ona engel olmuyor onu rahatsız etmiyordu
Kurman'ın ölmesine sevineyim mi üzüleyim mi bilemiyordum yağmurdan kaçarken doluya tutulmak diye buna denirdi sanırım.
Nasıl olmuştu da ihfar eve girmişti Ahmed hoca illaki bu evi koruma altına almıştır.
Acaba Ahmed hocanın koruma tılsımını geçecek kadar güçlü bir cin mıydı ki bu ihfar.
Kafam allak bullak olmuştu kendi kendime sorduğum soruların cevaplarını bulamıyordum etraf sakinleştiği zaman hocalara sorarım. nasıl geldiğini veya nasıl bir  güce sahip olduğunu.
Muhammed daha etrafta yoktu.
Sanırım halen o tutsak olan cin'in yanındaydı hocalar ile ihfar halen tartışıyor du Mehmet hoca Hasan'a yani içindeki cin'e bakarak bu insanlara bulaşırsan senin sonun da kurmanın ki gibi ebedi cehennem olur dedi.
İhfar bir kahkaha patlatarak beni kurman ile bir tutma çamur senin gibileri çok gördük dedi. Çok ihtişamlı çıkıyordu sesi
Ahmet hoca ne ben bu çocukları sana bırakırım ne de sen alabilirsin son kez uyarıyorum seni çık git bu bedenden dedi.
İhfar tek tek hepimizi süzerek sen bu boş tehditler ile ancak kurman'a karşı gelebilirsin onun yerine şu an ben olduğum için işin çok zor çamur parçası dedi. Her kelimesini bastıra bastıra söylüyordu kurman ile bir tutulması hoşuna gitmiyordu
O an Ahmet hoca ihfar'a bakarak seni son uyarışım çık git bu bedenden yoksa... İhfar Ahmed hocanın sözünü keserek yoksa ne, yine o saçma sapan dualarını mı okuyacaksın dedi çok alaycı konuşuyordu Ahmet hoca dayanamayıp Muhammed'in olduğu odaya gitti ve az sonra elinde büyük kalın bir kitapla döndü. İhfarın hoşuna gitmemişti kızgın bir şekilde hocaya bakıyordu hoca kitabı açtı çok az bir süre kurcalafıktan sonra birşeyler okumaya başladı Ahmed hoca okudukça ihfar kendinden geçiyordu bağırıp çağırıyordu tuhaf hırıltılar çıkartıyordu Ahmed hoca her ne okuyor ise işe yarıyordu ihfar daha bitmedi çamur daha yeni başlıyoruz sizi elime geçirdiğimde hepinize zevk ile işkenceler yapacağım ölmek için yalvaracaksınız ama çok geç olacak dedi. Sözünü bitirir bitirmez hasan bayıldı.
Mehmet hoca Hasan'ı yatağına yatırıp yanımıza geldi.
Murat uzun zamandır bozmadığı sessizliğini bozarak şimdi bo*u yedik işte dedi.
Hocaların ikisi birden Murat'a kızgın bir şekilde baktılar murat kafasını eğerek özür dilerim dedi.
Olan her şeyi ihfardan öğrenmiştik hocam öğrenmek istediklerimizi ihfardan öğrendik o cin... Ahmed hoca sözümü yarıda keserek öğrendik öğrendik. O cin'i de öldüreceğiz gerek kalmadı artık o cin'e dedi. Hızlıca toparlanarak odaya gitti Mehmet hoca da arkasından gitti.
...
Hocalar o cin'i de öldürmüştü bundan sonra adımlarımızı çok  dikkatli atmalıydık bundan sonra kurman yok ihfar vardı...

Kurman ebedi cehenneme kavuştu darısı yeni düşman ihfar'ın başına  
Hatalarım olduysa özür dilerim 🙏
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🤗

DÖNÜLMEZ  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin